Yalnızlıkların doğurduklarından ve anlattıklarından söz etmiştik. Hayatımıza, geçmişimizin derinliklerine yazdıklarından… İlişkilerimizi nasıl etkilediklerinden… Ayrılıklar bu etkiler yüzünden de mi yaşanmıştı? Ya ayrılığı beklediği halde bir türlü bitirilemeyen ilişkiler? Korkularımıza tutsak düştüğümüz, bir beraberlikte bize kendi sürgünümüzü yaşatan? Yalnız kalacağından endişe ettiğinden, yalnızlık çektiği bir ilişkiyi sürdüren ne çok kaçak vardı. Hayattan kaçak, çok yakınında bulunanlardan, kendinden bile kaçak… Asıl mesele gidememekte miydi? Belki de şu yalnızlık dedikleri sanıldığı kadar ürkütücü değildi. Belki de bir sınırın öte tarafına geçmekten çekinmiştiniz. O adımı atmadan orada, o öte tarafta sizi daha anlamlı ve kendinizi daha doğru hissedeceğiniz bir hayatın gizlenip gizlenmediğini nasıl bilebilirdiniz ama? İçine düştüğünüz ya da düşmeye bir türlü yanaşamadığınız yalnızlık sizin için hiç beklemediğiniz bir keşfin zeminini inşa etmiş olamaz mıydı? Seçilmiş yalnızlıkları yaşayanlar zorunlu ve çaresiz yalnızlıkları yaşayanların halinden gereğince anlayamaz mı diyeceksiniz? Mümkündür. Mümkündür de, yalnızlıklarından birilerine bir yolunu bulup kendilerini duyurabilecekleri sesleri çıkaranlar arasında, her ikisinden de geçmiş bulunanlar yok muydu dersiniz? Bizi o hikâyelere, romanlara, şiirlere ve şarkılara götürmüş ne çok dokunuş vardı.
21.07.2023 04:30
En güzel şarkı yalnızlıkta mı gizli?
Virginia’nın bakışı
19 Ocak 2024
Mişima’nın dalgaları
12 Ocak 2024
Müfide Kadri’nin fırça darbeleri
05 Ocak 2024
Gölgede kalmış bir roman
29 Aralık 2023
O sularda kalanlar
Tüm Yazıları
22 Aralık 2023