Şimdi o eski fotoğraflarda kalanları tekrar hatırlamanın zamanı mı? Birileri bir yerlerde çoktan kaybolmuşken... Hatıralar... Güneş artık kendisini daha çok hissettiriyor. Sonra yaz... Suya ayaklarını ilkin yine kıyılarda yaşayan çocuklar mı sokacak? Hikâyelerin eksilenlerinizle de yaşamasına ne demek istemiştiniz? Soğuk ve karanlık kışın ardından cemreleri elbette sayar saymasına İstanbullu da, erguvanlar çiçek açmadan baharın geldiğine asla inanmaz. Kimden duymuştum bu lafları? Ne önemi var? Asıl değer taşıyan bu miras değil miydi? Çınarların, kestanelerin ve çamların arasında aylarca kaybolmuş gibi görünürken, o muhteşem çiçekleriyle kendilerini aniden gösteren ve hissettiren erguvanlar... Kendilerine has renkleriyle... Mor mu, pembe mi, eflatun mu? Belki hepsi ama hiçbiri aslında. Erguvan renginin bir emsali yoktur ki... Sevilmeleri ömürlerinin kısa olmasından mıdır da aynı zamanda? Öyle ya, nisanla başlayan saltanatları yaz gelirken son bulur. Bir başka bahar için… Doğumla ölümün birbirine bu kadar yakın durması, isteseniz de istemeseniz de size hayatın güzelliklerini sonuna kadar yaşamanız gerektiğini kulağınıza bir daha fısıldamaz mı?
15.04.2022 04:30
Erguvanları görüyor musunuz?
Virginia’nın bakışı
19 Ocak 2024
Mişima’nın dalgaları
12 Ocak 2024
Müfide Kadri’nin fırça darbeleri
05 Ocak 2024
Gölgede kalmış bir roman
29 Aralık 2023
O sularda kalanlar
Tüm Yazıları
22 Aralık 2023