Yazılması hayal edilen bir romanda hikayenin her zaman öncelikle önem taşıdığını defalarca söyledim. Bu hikayenin kaynağının nerede bulunduğunu veya gizlendiğini de… Asıl, dahası taşıyıcı, kamçılayıcı fikrin çıktığı yerdir bu. Yol almamızı sağlayacak güç de bu fikrin gizliliklerinde saklıdır. Bir yaşanmışlık dokunuşunun hissettirdikleriyle elbet. Sahiciliğin yakalanması için buna da ihtiyacımız var çünkü. Bu sahicilik de her yazarda olmayanı beraberinde getirir. Samimiyeti… Teknikleri bilmek yeterli değildir. Geniş bir kelime dağarcığına sahip olmak da… Çok başarılı bir kurguyla okurun karşısına çıkmak da… Bunların hepsi önemlidir şüphesiz. Önemlidir de şu samimiyet ve sahicilik olmadıkça hiçbir yere varılamaz.
Ansiklopedik bilgi de bizi bir yere götürmez.
01.09.2023 04:30
Hikaye edebiyata bile sığmayınca
Üniversitede verdiğim ‘Hikaye Anlatımı’ dersini tıp fakültesi öğrencileri bile alıyor. Öyle ya, bir hastalığı anlatmak için bir hikayeye ihtiyaç yok mu?
Virginia’nın bakışı
19 Ocak 2024
Mişima’nın dalgaları
12 Ocak 2024
Müfide Kadri’nin fırça darbeleri
05 Ocak 2024
Gölgede kalmış bir roman
29 Aralık 2023
O sularda kalanlar
Tüm Yazıları
22 Aralık 2023