Rübab-ı Şikeste’nin şairi hayatının son dokuz yılını İstanbul’un belki de en güzel göründüğü yerlerinin birinde yaptırdığı evde geçirdi. Otuzlu yaşlarının son demlerini yaşadığı günlerdi. Tarih hicri takvimle 1322, miladi takvimle 1906 yılını gösteriyordu. Eve Aşiyan adını vermişti. O günlerden bugünlere gelmiş derin bir esinti… Farsça aşiyan kuş yuvası demekti. Bir şaire yakışan bir addı bu şüphesiz. Gelgelelim derinlerde kalan bir başka anlam karşımıza sadece bir şairi değil, yaşadıkları ve hissettikleri dikkate alındığında, adeta çarpıcı bir roman kahramanını da çıkarıyordu. Çünkü bu adda asıl değer taşıyan yuva kelimesiydi. Daha da açık bir söyleyişle yıllar boyunca eksikliği duyulan, hayali kurulan bir yuvanın kendini anlatması…
18.08.2023 04:30
Tevfik Fikret’in hasreti
Aşiyan Müzesi, şair, ressam ve eğitimci Tevfik Fikret’in son dokuz yılını geçirdiği evdi. Birçok köşesinde birçok sarsıcı ayrıntının sizi karşılayabileceği bir ev…
Virginia’nın bakışı
19 Ocak 2024
Mişima’nın dalgaları
12 Ocak 2024
Müfide Kadri’nin fırça darbeleri
05 Ocak 2024
Gölgede kalmış bir roman
29 Aralık 2023
O sularda kalanlar
Tüm Yazıları
22 Aralık 2023