Antakya’nın büyülü mutfağı

Geçen hafta sonu Altınözü Kaymakamlığı’nın ve belediyenin davetiyle Antakya’da harika bir gezi yapma şansı buldum. Uzun süredir gidemediğim Antakya bir kez daha beni büyüledi. İşim yemek olduğu için bu büyülü coğrafyanın mutfağından bahsetmek istiyorum. Bölge Mezopotamya havzası içinde ve tarihi milattan önceye dayanıyor. Havza belki de dünyanın en bereketli toprakları. Tarih boyunca, her ırk, her din ve mezhep, en gelişmiş medeniyetler içinde bu bölgede yaşamış. Her kültürün pişirme teknikleri, kullandıkları malzemeler birbirine geçmiş, ortaya doğal ve mükemmel bir füzyon çıkmış. Gelelim benim Antakya lezzet duraklarıma.

Konak Restaurant

Bence Antakya’nın en havalı yeri. Merkezdeki o tatlı dar sokaklar içinde. Eski bir Antakya evinin avlusunda. Nefis ışıklandırılmış, meyve ağaçlarının altında, masadaki mumlar ve beyaz örtülerle gerçekten çok etkileyici. Gerçek Antakya mutfağından geniş bir kesit sunuyor. Zengin bir şarap menüsü mevcut, vejetaryen ve vegan mutfak arayanlar için de uygun denilebilir. Önden gelen çiğ köfte, kırık zeytin salatası gerçekten lezzetliydi. Kebap ve kazbaşı olarak nitelendirilen irice kuşbaşı da pamuk gibiydi. Bir şube de Mersin Marina içine açmışlar. Mutlaka çok önceden rezervasyon şart.

Sultan Sofrası Antakya

Burası da bölgenin en meşhurlarından. İki ayrı yerleri var bir tanesi gün boyu geleneksel Antakya kahvaltısı veriyor. Diğeri ise Hatay mutfağının lezzetlerini sunuyor. Antakya bir oruk cenneti. Oruk nedir diye sorarsanız bir çeşit içli köfte. Burada oruk deniliyor ve çok farklı şekilde hazırlanabiliyor. Fırın oruğu, Şam oruğu, tandır oruğu gibi. Haşlama oruk yerken ortadan ikiye bölüp içine sarmısaklı zeytinyağı dökmek gerekiyor, bölge zeytinyağı ile harika oluyor. Yumurtalı oruk da farklı bir deneyim. Hepsini tavsiye edebilirim.

Mısırlı Döner

Buradan bahsederken hemen yan dükkandaki Abdo’yu da pas geçmemek lazım. Kurucusu, Abdo döneri kuran kişi. Daha sonra burayı açmış. Antakya döneri terbiyesi içinde bulunan, biber salçası ve baharatları ile bildiğimiz dönerden farklı. Aslen bir kıyma döneri denebilir. İnce lavaş sosa bulandıktan sonra döner ızgarasına tutuluyor, az sumaklı soğan ile dürüm halinde servis yapılıyor. Giderseniz bu şekilde istemenizi tavsiye ederim.

Humusçu İbrahim

Dar sokakların arasında küçük ve hafif salaş bir dükkan. İbrahim usta tek başına çalışıyor. Gerçek humus ve bakla humusu için bulabileceğiniz tam bir vaha. Hiçbir teknolojik alet kullanmıyor. Geceden fırına attığı ürünleri çok iyi zeytinyağı, çok iyi tahinle hazırlıyor. Özellikle Ful adını verdiği tabak muhteşem. Ürünler geleneksel hamamlarda suyu ısıtmak için kullanılan ocaklarda ağzı kapalı bakır küplerde pişiyor. Hatta kendisine İstanbul’a tahin siparişi bile geliyormuş. Tavsiye edrim.

Meclis Künefe

Burada her köşe başında künefe dükkanları ile karşılaşabilirsiniz. Yöre halkı bile kendi içinde en iyisini bulmak konusunda çelişiyor. Ama ben Meclis Künefe’de yediğimi beğendim.

Hazek Kadın Kooperatifi

Burası Altınözü Belediyesi’nin kadınlara istihdam yaratmak amacıyla kurduğu bir işletme. Yöre kadınları büyük bir şevkle ve özenle bölge lezzetlerini hazırlıyorlar. Ürettiklerini internet üzerinden de sipariş etmeniz mümkün. Salçalar, salamura yapraklar, zeytinyağı ve kırma zeytin çeşitleri gibi ürünlerle zengin bir yelpazeye sahipler. Özellikle bölgenin meşhur kurabiyesi, zeytinyağlı tandır kahkesinin tadı halen damağımda.

Turgay Kasap Fırın Kebap Salonu

Antakya denince tepsi ya da kağıt kebabından bahsetmeden olmaz. En önemli yemeklerinden biri sini kebabı. Eskiden evlerde tepsi içinde hazırlanan bu kebap mahalledeki fırınlara gönderilerek pişirtilirmiş. Aynı zamanda fırından alınan lavaş ya da pidelerle birlikte tüketilirmiş. Şimdi de her sokakta bir fırın ve tepsi kebabı yapan yer bulmak mümkün. Aslen zırhta çekilmiş kuzu etinin, yörenin biberleri ve baharatlarının tepsiye veya kağıda basılması ile hazırlanıyor. Üzerine biraz doğal salçayla sos gezdirilerek fırınlanıyor. Turgay Kasap da bunun en iyi örneklerinden biri.

Memet Özer

Diğer Yazarlar

Yeşil masanın üzerine düşen roket: O’Sullivan

Şarkılarla, bestelerle eski İstanbul’a yolculuk

Göç ve çifte yokluk: Giden kıvılcımlar alev olarak döner mi?

Psikolojik sağlığımız bugün neden her zamankinden de önemli?

Mahallenin en tuhaf komşusu: Kara kurbağası