22 Kasım 2024, Cuma Gazete Oksijen
31.05.2023 20:52

Dünyaya sevgiler, okuruna şiirler, şairine şiirli mektuplar

Kimi arşivlerde kalmış, kimi yeniden yayımlanmış, kimi mektuplara sızmış, kimi ilk kez yayımlanmış, kimi çok genç şiir ve şairleri ağırlıyoruz bu hafta

Tiyatro dünyasının duayen isimlerinden, Kamrân S. Yüce’nin şiirleri, daha doğrusu bütün şiirleri, Everest Yayınları etiketiyle bir kitapta artık. Edebiyat dünyasında hele ki günümüz şiir okurunun bilmediği bir isim Kâmran S. Yüce. Oysa ilk şiirini 1948 yılında Kaynak adlı dergide yayımlamış ve sonrası da gelmiş. 1955’te ise ilk şiir kitabı yayımlamış: Gölge. Gölge şiiri meşhurdur. Sahneyi anlatır, “Perde kapanmasa görecektiniz” dizesi yıllar sonra Kâmran S. Yüce’nin kızı; yazar ve yayıncı Deniz Yüce Başarır’ın Kent Oyuncuları’nın tarihini yazdığı Perde Kapanmasa Görecektiniz-Kâmran Yüce’nin Arşivinden Kent Oyuncuları’nın Kuruluş Hikâyesi (1959-1986) kitabına ismini verir. 

Şair Hilmi Yavuz’un giriş yazısıyla başlayan kitapta şiirlere geçmeden önce yazar Başar Başarır’ın yazısını okuyoruz. Tüm arşiv arama tarama çalışmalarını yapan, kitabın mimarı ve hazırlayanı Başar Başarır. Hiç tanımadığı kayınpederinin şiirlerini toplayan, kazı çalışması yapan Başarır, Kâmran S. Yüce’nin şiir dünyasına girmeden önce bizleri hayat ve yazın hikâyesine götürüyor şairin ilkin. Sonrasında bir şairi keşfetmenin sevinci, sonrası saf şiir, sonrası dize dize, mısra mısra dünyaya sevgilerle… 

Deniz Yüce başarır: “Kitabı elime aldığımda ağladım…”

Bu kitap sayesinde şair Kâmran S. Yüce ile tanıştım. Peki kızı Deniz Yüce babasının şairliğini ne zaman keşfetmişti? 

Kendimi bildim bileli babam elinde kağıt kalem şiir yazardı. Buna o kadar özenirdim ki, henüz okuma yazma bilmediğim halde benim de bir şiir defterim vardı. Bazı sabahlar daha annemle babam yataktayken, yanlarına atlar, “Baba, aklıma şiir geldi,” diye uyandırırdım. O da hiç söylenmeden başucundan defterimi alır söylediklerimi yazardı. Onun tiyatrocuların pek sevdiği şiiri Gölge’yi ezberlemiştim ilk. “Ben oyuncuyum eski Yunan’dan beri…” diye başlardı, “şimdi adım değişti biraz serseri” diye devam ederdim ben de. Ama sanmayın ki bunu sadece onun şiiri için yapardık. Behçet Necatigil, Nâzım Hikmet şiirleri de düetlerimizin bir parçasıydı.

Bu kitabı eline aldığında ne hissettin?

Ağladım. Babamın 70’lerden sonra az şiir yazmasını tiyatroyla aile hayatı arasında geçen bir ömrün kaybı olarak değerlendiriyordum için için. Yani bir suçluluk duygusu vardı içimde. Bunu Perde Kapanmasa Görecektiniz’de de itiraf etmiştim. Borcumu ödemiş gibi hissettim biraz da. Yaşım ilerledikçe ne kadar şanslı bir çocuk olduğumu daha çok görme fırsatım oldu. “Çelimsiz kanatlarına aldırmadan uçmasını öğrettik” diyor ya Kırlangıç adlı şiirinde, kanat seslerimi duymuştur belki diye umdum. Bu fırsatı bana sağladıkları için Hilmi Yavuz ve Başar’a teşekkür borçluyum. 

Sence baban görseydi ne derdi? Ya da bir yerden izliyorsa ne diyor, ne düşünüyordur? 

Sevinirdi diye düşünüyorum. Alçakgönüllü bir adamdı babam. Kent Oyuncuları için çekilen bütün ekip fotoğraflarında geri planda durmayı tercih etmiş, bakıyorum da. Oysa ateşli, coşkulu, lider ruhluydu da diğer yandan. Hatta bilgilerini paylaşırken, tartışmalarda iddialıydı. Sanırım önde olmaya, kendini öne atmaya gönül indirmiyordu. Ekip ruhuna inanırdı. Böyle insanların da, sanatın yetenekli işçi arıları olarak sakince üreten, donanımlı insanların da anıldığını görmek mutlu ederdi onu sanırım. “Ben hep demez miydim, insan anıldığı müddetçe yaşarmış diye. Bak işte sen de beni yaşatıyorsun güzel kızım benim,” derdi belki. Umarım…

Dünyaya Sevgilerle-Bütün Şiirleri / Kâmran S. Yüce / Everest Yayınları / Şiir / 264 Sayfa

Şaire şiir gibi mektuplar

Hem Behçet Necatigil okuru hem de edebiyatçı mektuplaşmalarını okumaya meraklı biri olarak uzun zamandır beklediğim kitaplardan biri de geçtiğimiz haftalarda raflarda yerini aldı. 1940’lardan aramızdan ayrılışına değin kendisine yazılan mektuplardan oluşan Şiirinizin Tadına Geç Vardım, Yapı Kredi Yayınları etiketiyle yayımlandı. Serenad Demirhan’ın Necatigil’in arşivinden yaptığı kazı ile hazırladığı kitapta Gülten Akın’dan Leylâ Erbil’e, Şakir Eczacıbaşı’dan Cemal Süreya’ya 84 isim var. Dönemin edebiyat dünyasının zarifliğine, dostluğuna ve Behçet Necatigil’e bir saygı duruşu niteliğinde. Şiir değil ama şiir gibi mektuplar, şaire… 

Bütün şiirleriyle Ceyhun Atuf Kansu

İş Bankası Kültür Yayınları’ndan yayımlanan, Ceyhun Atuf Kansu’nun Bütün Şiirleri kitabı da bu ara şiir raflarında yerini alan eserlerden biri. İlk kitabını 1941 yılında, Tıp Fakültesi’nde okurken yayımlayan şairin dönemin Ankara’sının gecekondu semtlerinde özellikle çalıştığını biliyoruz. Daha sonra şeker fabrikasında yoksullar için doktorluk yapan şairin hayatta durmayı seçtiği yer şiirine can vermiş. Kitabı hazırlayan Vecihi Timuroğlu’nun sunuş yazısı da Kansu’nun şiir dünyasına girmeden önce hayatı ve şiire bakışıyla ilgili birçok ipucu veriyor. 

Raflarda şiirseverleri bekleyen diğer kitaplar

YKY’den çıkan bir diğer şiir kitabı Ben Size Çok Geldim, sadece şiirleriyle değil, şiir üzerine inceleme, eleştiri yazılarıyla da şiirle zihnimizi açan Mehmet Can Doğan’ın dokuzuncu şiir kitabı. Kitap, 2006-2023 tarihleri arasında çeşitli dergilerde yayımlanan şiirlerden oluşuyor. Bir diğer şiir kitabımız ise Kuş Grisi. Akademik çalışmalarını edebiyat alanından sürdüren, sanat ve edebiyat yazılarıyla tanıdığımız Abdullah Ezik’in ilk kitabı olan Kuş Grisi, Vacilando Kitap raflarında keşfetmeye hevesli şiir okurlarını bekliyor. 


Şiirinizin Tadına Geç Vardım-Edebiyat ve Sanat Dünyasından Necatigil’e Mektuplar / Hazırlayan: Serenad Demirhan / Yapı Kredi Yayınları / Mektup / 320 Sayfa

Bütün Şiirleri / Ceyhun Atuf Kansu / İş Bankası Kültür Yayınları / Şiir / 776 Sayfa

Ben Size Çok Geldim / Mehmet Can Doğan / Yapı Kredi Yayınları / Şiir / 80 Sayfa

Kuş Grisi / Abdullah Ezik / Vacilando Kitap / Şiir / 96 Sayfa