İsmail Güzelsoy’un yeni romanının ismini duyduğumda ‘rölanti’ kelimesine, sonra da ‘çıkmaz’ kelimesine takıldım. Çıkmaz her ne kadar çok kullandığımız ve negatif anlamı olan bir kelime olsa da ikisinin bir arada olması ilginç geldi bana. Öyle ya, fiziki olarak da mental olarak da ‘çıkmaz’da zaten yavaşlar hatta durur kalırsın. Okumaya başladığımda ise romanın kurgusu, içindeki karakterler, tüm o karakterlerin geçmiş ve bu çağa eklemlenen halleri, soruları ve cevapları bir okur olarak beni de rölantiye aldı. Bu hızlı ve her anlamda estetikten yoksun, çirkin çağda okuyanını da rölantiye alan bir roman yazmış Güzelsoy. Tekrarlanan cümlelerle, birbirine bağlanan hikâyelerle beş bölüm/kitaptan oluşan romanda öyle bir dünya kurgulamış ki Güzelsoy, ne romanın karakterlerinden Perizad’ın bir ses kayıt cihazı olan arkadaşı Yâren’e, ne konuşan kargaya, ne müzikli apartmanlara ne de geçmişin hayaletlerine şaşırıyorsunuz.
12.07.2024 04:30
İsmail Güzelsoy, yeni romanını anlattı: İnsanlığın on bin yıllık birikimini harcadık
Büyülü gerçekçi bir roman İsmail Güzelsoy’un yeni romanı Rölanti Çıkmazı. Bu çok karakterli ve çok katmanlı romanda İstanbul’un üç farklı zamanını ve karakterlerini okurken, gerçek ve gerçek dışı birbirine karışıyor
Babamla geçen 11 yılın 8’inde Carl Ebert var
09 Ağustos 2024
“Göç ve Ege kalbimi hep meşgul eder”
19 Temmuz 2024
“Elime geçeni, dilime geleni yazıyorum”
05 Temmuz 2024
Nazlı Eray kendi İstanbul’unu kurdu
28 Haziran 2024
Hayali bir kasaba ile gerçeklik arasında
Tüm Yazıları
21 Haziran 2024