1957 doğumlu Mario Levi 1970’lerin ortalarında yazmaya başladığı hikayelerini yeterince iyi olmadıklarını düşündüğünden, yayımlama girişiminde bulunmamıştı. Amaç yazmak, yazar olmak, yazısını-kitabını yayımlatmak değil, en iyi olanı yazana kadar emek vermekti. Mario Levi’yi ben emekçi bir edebiyatçı olarak tanımlarım. Bunun peşine incelikli ruhunu, nezaketini eklerim. Bir insanın tek derdi edebiyatla yaşamak, sözcüklerle nefes alıp, cümlelerle o nefesi sayfalara üflemek olabilir mi? Olur. Mario Levi bunu yaptı. Belki çok satmadı, belki çok görünmedi ama inceden inceye ulaştığı okuruna tarihin, edebiyatın, şehrin, iyi ya da kötü insan oluşun hikayelerini edebi bir üslupla yaşadığı hayatından okurlarına bıraktı.
02.02.2024 04:30
Mario Levi Edebiyatın ve İstanbul’un emekçisiydi
Babamla geçen 11 yılın 8’inde Carl Ebert var
09 Ağustos 2024
“Göç ve Ege kalbimi hep meşgul eder”
19 Temmuz 2024
“İnsanlığın on bin yıllık birikimini harcadık”
12 Temmuz 2024
“Elime geçeni, dilime geleni yazıyorum”
05 Temmuz 2024
Nazlı Eray kendi İstanbul’unu kurdu
Tüm Yazıları
28 Haziran 2024