22 Kasım 2024, Cuma Gazete Oksijen
12.03.2021 06:00

Nabokov’un kelebekleri, Gogol’un Palto’su

Gogol tarihin en önemli yazarlarından biri. Ölüm yıl dönümünde Gogol edebiyatını Nabokov’un kaleminden okumak da kaçırılmaması gereken bir zenginlik

Vladimir Nabokov’un kelebeklere olan tutkusu iyi bilinir. Bu konuda yıllarca kendini eğitmiş ve uzmanlaşmış. Öyle ki, iş Harvard Üniversitesi’ndeki Zooloji Müzesi’nde pul kanatlılar bölümünün küratörlüğünü yapmaya kadar uzamış. 1945 yılında Polyommatus Blues (Çokgözlü Mavi) olarak bilinen bir kelebek türünün evrimi üzerine bir hipotez geliştirmiş ve bu kelebeklerin milyonlarca yıl boyunca Asya’dan Amerika’ya dalgalar halinde geldiğini ileri sürmüş. O zamanlar ciddiye alınmayan bu tez, artık hayranlıkla inceleniyor ve Nabokov’un hakkı teslim ediliyormuş. Buradaki anahtar kelime: Ciddiyet. Nabokov’un, kelebek tutkusu yüzünden zamanın önde gelen edebiyat alimleri ve medyası tarafından “bıyık altı gülüşlerine” maruz kaldığı da biliniyor. Ne o öyle, üstünde şort elinde kepçe, kırda bayırda koşmalar?

Hem ciddi hem alaycı

Şimdi Nabokov’dan Gogol’e bir hat çizelim. 4 Mart 1852’de, henüz 43 yaşındayken hayatını kaybeden Gogol, tüm zamanların en önemli yazarlarından biri. Dostoyevski’ye “Hepimiz Gogol’un Palto’sundan çıktık” dedirtmek azımsanacak şey değil. Ölüm yıl dönümünde Gogol edebiyatını Nabokov’un kaleminden okumak da kaçırılmaması gereken bir zenginlik. Nabokov’un olağanüstü Nikolay Gogol çalışması sadece bir edebi inceleme ya da biyografi değil. Kurmaca ile gerçek arasında bir yerde ciddiyetle durup yine de alaycı olabilmenin dersini veriyor üstat. Gogol’un kariyeri boyunca her edebi sarsıntı sonrasında bulunduğu şehri alelacele terk etmesi üstüne yorumları dikkat çekici. Zamanının eleştiri kurumlarına karşı kendi kurmacasına kılıf ördüğü notlar sarsıcı. Okurla eserin dışında bir iletişim kurmaya çalıştığı açıklama metinleri de kaçırılmamalı. Kitaptaki olayların kimi tarihi gerçek, kimi Nabokov’un yorumu. Bu durum bizi edebi bir okumanın zevkine taşıyor. 

Gogol ötesine geçiyor

Ciddi insanlar, eserin varlığından ötesine geçerek yazarın varlığını deşmeye başlar. Nabokov’un kendi deneyimleri de buna işaret eder sıklıkla. Efsanevi kelebek avcısı, Nikolay Gogol incelemesinde, bu “burnu büyük ciddiler korosu”na da kepçesini sallıyor. Sadece Gogol’u değil, Rus edebiyatını ve hatta daha da ötesi edebiyatın dinamiklerini anlamak için kaçırılmayacak bir okuma şenliği ortaya çıkıyor böylece. Özellikle Müfettiş ve Ölü Canlar değerlendirmelerinde, okuma bilgimizi tekrar sorgulamamızı sağlıyor Nabokov. Kâğıt üstünde hoş dursa da anlamı zorlama bir sözle noktayı koyuyorum: Bayanlar baylar, edebiyatı, ciddi insanları ciddiye almayacak kadar ciddiyetle seviniz. Nikolay Gogol/ Vladimir Nabokov/ Çeviren: Yiğit Yavuz/ İletişim Yayınları/ İnceleme/ 159 Sayfa.