11 Ekim 1928 Yıldız Kenter’in doğum günü. Ona “Doğum gününüz kutlu olsun Yıldız Hanım,” demek istedim. O zaman yazıya Yıldız Kenter’in bir çocukluk anısıyla başlayalım: “Annem para kazanmak için İngilizce dersi veriyordu. Yağmur-çamur demez, Cebeci’den Kavaklıdere’ye yürüyerek gider gelirdi. Orada ders verdiği çocuklar zengin çocuklarıydı. Her gittiğinde birimizi yanında götürürdü. Çocukların oyuncaklarıyla oynardık, çikolata, pasta yerdik. Her seferinde geride kalanlar ağlardı ‘ben de gelicem’ diye. Ama annemiz sırayla götürürdü hepimizi. Çocukların giyilmiş elbiselerini de getirirdi bize. Seve seve giyerdik. Bazen düşünürüm; ben hep başkalarının giysileri içinde büyüdüm... Yıllar sonra, bir zamanlar çocuk olan yetişkinlerin söylediği güzel sözler üzerine İngilizce bir kitap geçmişti elime. Bir tanesi “all my clothes had other people in them” diyordu; “bütün giysilerim içinde başka insanlar vardı.” Demek benim gibi çok var başkalarının elbiseleriyle büyüyen insanlar.”
08.10.2021 04:30
Tiyatro onun her şeyiydi
Dikmen Gürün’ün, Tiyatro Benim Hayatım adlı çalışması yalnızca Yıldız Kenter’in hayat hikâyesini değil yakın tarihi de anlatıyor
Suça ‘sessizlikle’ ortak olmak
22 Kasım 2024
Hiç imza gününe gittiniz mi?
15 Kasım 2024
Ailemde herkes masallar anlatır, şiirler okurdu
01 Kasım 2024
Sanat hayatın kenar süsü değil merkezidir
25 Ekim 2024
Tüm canlıların yaşam hakkına saygı
Tüm Yazıları
18 Ekim 2024