Tidy'nin haberine göre TikTok ile ilgili olarak Batı'nın duyduğu en büyük üç endişe arasında uygulamanın aşırı miktarda veri topluyor olması, uygulamanın Çin hükümeti tarafından kullanıcıları gözetlemek için kullanılabilecek olması ve uygulamanın bir 'beyin yıkama' aracı olarak kullanılabilecek olması yatıyor. Tiktok'un iddiasına göre topladıkları veriler sektör ile uyumlu.
Hangi verileri topluyor?
TikTok'un muhalifleri uygulamayı çok fazla miktarda veri toplamak ile suçluyor. Avusturalya merkezli bir siber-şirket olan Internet 2.0'dan araştırmacıların 2022 yılında yayınladığı siber güvenlik raporu, genellikle bu iddiaların temeli için kullanılıyor. Analistlere göre TikTok tarafından toplanan veriler arasında konum, uygulamanın yüklendiği cihaz hakkında bilgiler ve bu cihazda başka hangi uygulamaların olduğu da bulunuyor.
Öte yandan, Kanada merkezli Citizen Lab, yaptığı benzer bir araştırmada TikTok'un kullanıcı davranışını takip etmek için diğer popüler sosyal medya platformları ile benzer veriler topladığı sonucuna vardı. Benzer şekilde Georgia Teknoloji Enstitüsü, geçtiğimiz yıl yaptığı açıklamada, diğer çoğu sosyal medya platformunun ve mobil uygulamanın da benzer şekilde davrandığını dile getirmişti. Uygulamanın aşırı miktarda veri topladığı iddialarına karşı çıkan TikTok, veri toplama biçimlerinin sektörün genel pratikleri ile uyumlu olduğunu belirtiyor.
Çin hükümeti için casusluk yaptığı iddiası
Bu durum her ne kadar gizlilik uzmanlarını rahatsız etse de özel verilerini teslim etmenin sosyal ağlarla yaptıkları bir anlaşma olduğunu çoğu kullanıcı kabul ediyor. Bu tarz uygulamalar, kullanıcılarına ücretsiz bir biçimde servis vermelerinin karşılığında kullanıcıları hakkında veri toplayıp bu verileri kendi platformlarında reklam satmak için kullanıyor veya kendi satışları için bu tarz verilere ihtiyacı olan diğer firmalara pazarlıyor.
Donald Trump'ın 2020 başkanlık kararnamesi , TikTok'un veri toplamasının Çin'in "federal çalışanların konumlarını izlemesine, şantaj için kişisel bilgi dosyaları oluşturmasına ve kurumsal casusluk yapmasına" potansiyel olarak izin verebileceğini iddia etmişti. Casusluk iddiasının temelinde yatan iddialar şu ana kadar sadece teoride kalsa Çin'in Ulusal İstihbarat Yasası'nın tüm Çinli kuruluşları ve vatandaşları ülkenin istihbarat çabalarını desteklemek ve işbirliği yapmak durumunda bırakıyor. Bu durum da bazıları için endişe yaratıyor.
TikTok ise bu iddialara karşı şirketin tamamen bağımsız olduğunu, Çin hükümetine herhangi bir kullanıcı verisi sağlamadığını ve Çin hükümeti isteseydi bile bu verileri sağlamayacak olduklarını dile getirerek karşı çıkıyor.
Algoritması insanları yönlendiriyor mu?
Çin hükümetinin uygulamadaki öneri algoritmalarını kontrol ederek kullanıcılarını etkileyebileceği ise uygulama hakkında güvenlik endişesi yaratan bir diğer iddia. Bu endişeler, TikTok'un kardeş uygulaması olan ve sadece Çin'de erişilebilen Douyin isimli uygulamanın içeriklerinin kayda değer bir biçimde sansürlenmesi ve genç kullanıcı tabanı için eğitici ve sağlıklı materyallerin viral hale gelmesini teşvik etmek üzere tasarlanmasının iddia edilmesi ile daha da alevleniyor.
TikTok'un popülerleşme sürecinin başlangıcında, uygulamada yüksek profilli sansür vakalarının yaşandığı dile getiriliyor. ABD'deki bir kullanıcının hesabının, Pekin'in Sincan'daki Müslümanlara yönelik muamelesini tartıştığı için askıya alınması ve kamuoyundan gelen şiddetli tepkilerin ardından TikTok'un özür dilemesi ile birlikte tekrar eski haline getirilmesi bunun örneklerinden.
Öte yandan, TikTok ile ilgili olarak o zamandan bu yana, tüm platformların uğraşmak zorunda olduğu tartışmalı moderasyon kararları dışında çok az sansür vakası yaşandı. Citizen Lab'daki araştırmacıların TikTok ve Douyin arasında yaptıkları karşılaştırma, TikTok'un aynı siyasi sansürü uygulamadığı sonucuna varıyor. Ayrıca, Georgia Teknoloji Enstitüsü analistleri'nin Tayvan'ın bağımsızlığı ya da Çin Başbakanı Şi Cinping'le ilgili şakalar gibi konular üzerine yaptığı araştırma, tüm bu kategorilerdeki videolar TikTok'ta kolayca bulunabilir olduğu şeklinde sonuçlanıyor.
Bu iddialara karşı TikTok, topluluk kurallarının "topluluğumuza veya daha geniş kitlelere zarar verebilecek yanlış bilgileri yasakladığını ve buna koordine edilmiş gerçek dışı davranışlarda bulunmanın da dahil olduğunu" savunuyor.
