İsrail uçakları dün Katar'ın başkenti Doha'da Hamas yöneticilerinin içinde bulunduğu binayı vurdu. Yerel saatle öğleden sonra gerçekleşen saldırının ardından Katar yönetimi İsrail'i uluslararası hukuku çiğnemekle suçlarken, Tel Aviv ise hedef alınan kişilerin 7 Ekim saldırılarının arkasındaki isimler olduğunu iddia etti.
Hedef alınan binada İsrail'le ateşkes görüşmelerine katılan Filistinli müzakereciler de vardı. Katar ve Hamas'tan gelen açıklamalara göre bu kişiler saldırıdan kurtulmayı başardı.
Saldırıda Hamas'ın ateşkes görüşmelerindeki başmüzakerecisi Halil Hayya'nın oğlu Humam'ın da aralarında bulunduğu 6 kişi hayatını kaybetti. Ölenlerden birinin Katar ordusu mensubu bir asker olduğu ifade edildi.
İşte 5 soruda İsrail'in Katar saldırısı ve sonrasında yaşananlar
1. Doha'da neler yaşandı, saldırı nasıl gerçekleşti?
Salı günü yerel saatle 15.00'te Katar'ın başkenti Doha'da güçlü patlama sesleri duyuldu ve kentten siyah dumanlar yükselmeye başladı.
İsrail medyasında yer alan haberlere göre operasyona toplam 15 İsrail savaş uçağı katıldı ve tek bir hedefe 10 saldırı düzenlendi. Saldırıyı gerçekleştiren uçaklar hava savunma sistemleri tarafından tespit edilemedi.
İsrail'in bölgede düzenlediği diğer saldırıların aksine Tel Aviv yönetimi operasyonun hemen ardından saldırıyı üstlenen bir açıklama yaptı. İsrail daha önce İran'da ve Suriye'de düzenlediği bazı saldırıları üstlenmekten kaçınıyordu.
Saldırının ardından bir paylaşım yapan Binyamin Netanyahu şu ifadeleri kullandı:
"Bugün Hamas’ın üst düzey terörist liderlerine yönelik gerçekleştirilen operasyon, tamamen İsrail’in bağımsız bir harekâtıdır. İsrail başlattı, İsrail yürüttü ve İsrail bunun tüm sorumluluğunu üstleniyor”

2. Katar neden Hamas yöneticilerine ev sahipliği yapıyor?
Körfez ülkesi Katar, uzun süredir hem Orta Doğu’da hem de ötesinde arabulucu rolü üstleniyor. Ülke, Amerika Birleşik Devletleri ve İran gibi birbirine karşı olan devletlerle iyi ilişkilere sahip ve bu nedenle ihtilaflı tarafların bir araya gelip görüşebileceği bir mekân işlevi görüyor.
Hamas, siyasi bürosunu ilk olarak 2012’de Katar’da açtı. Bu adım, aralarında Halid Meşal’in de bulunduğu liderlerin Suriye’deki savaşın başlamasından bir yıl sonra ülkeden ayrılmasının ardından atıldı.
Katar yetkilileri, Hamas liderliğini ağırlama kararının ABD’nin talebi üzerine alındığını defalarca dile getirdi.
Katar’ın ABD büyükelçisi Şeyh Meşal bin Hamad el Sani, 2023’te Wall Street Journal’da (WSJ) yayımlanan bir görüş yazısında, Washington’un bu ofisi ‘Hamas’la dolaylı iletişim kanalları kurmak için’ istediğini söyledi.
Hamas’ın birçok liderinin Doha’da bulunması ise kenti, İsrail’le yürütülen müzakerelerin merkezi haline getirdi.
3. ABD ve Katar'ın önceden haberi var mıydı?
İsrail'in Doha'da gerçekleştirdiği saldırının ardından en çok konuşulan konulardan biri Washington'ın saldırıya onay verip vermediğiydi.
ABD Başkanı Donald Trump, Truth Social hesabından yaptığı açıklamada, "Kararı ben değil Netanyahu verdi" derken, saldırı planından haberdar olur olmaz Özel Temsilci Steve Witkoff'u Katar'ı bilgilendirmek üzere görevlendirdiğini söyledi.
Trump paylaşımında, "Ben Katar’ı ABD’nin güçlü bir müttefiki ve dostu olarak görüyorum ve saldırının gerçekleştiği yer konusunda kendimi çok kötü hissediyorum" ifadelerine yer verdi.
Doha yönetimi ise kendilerine önceden haber verildiği yönündeki iddiaları kesin bir dille yalanladı. Katar'dan yapılan açıklamada ABD'li yetkililerin saldırı gerçekleştikten 10 dakika sonra kendilerine bir bilgi notu ilettiği kaydedildi.
4. ABD-Katar ilişkileri hangi seviyede?
Katar, Amerika Birleşik Devletleri'nin NATO dışındaki en önemli müttefiklerinden biri. 70'li ve 80'li yıllarda başlayan ilişkiler zaman içinde derinleşti.
Öyle ki ABD'nin Ortadoğu'daki en büyük askeri üssü de bu ülkede yer alıyor. Doha'nın 40 kilometre batısındaki El Udeid Üssü'nde yaklaşık 10 bin ABD askerinin bulunduğu tahmin ediliyor.
Katar ayrıca, ABD yönetiminin İran'la sorun yaşadığı dönemlerde arabulucu rolü üstlenen ülkelerden biri.
Uzun yıllara yayılan, çok boyutlu görünümdeki ABD-Katar ilişkileri Trump yönetimi döneminde de ekonomik yatırımlarla gündeme geldi.
Mayısta ABD ve Katar arasındaki ticari işbirliğini 1,2 trilyon dolara çıkarak ekonomik anlaşimalar imzalanmıştı. Aynı dönemde Katar Havayolları, rekor bir anlaşmayla Boeing'den 96 milyar dolar değerinde uçak sipariş etmişti.
Doha yönetimi ayrıca Trump'a 400 milyon dolar değerinde lüks bir başkanlık uçağı hediye etmişti.
5. Saldırı Gazze'de ateşkes müzakerelerini nasıl etkileyecek?
Doha'da Hamas liderliğine yönelik düzenlenen İsrail saldırısının Gazze'de zaten kırılgan bir zemin üzerinde yürüyen ateşkes görüşmelerini zorlaştırması bekleniyor.
Birkaç gün önce Hamas, aracılar üzerinden iletilen ateşkes anlaşmasına ulaşmaya yönelik bazı Amerikan önerilerini memnuniyetle karşıladığını açıklamıştı. Örgüt, bu önerileri ‘halkımızın ihtiyaçlarını karşılayan kapsamlı bir anlaşmaya dönüştürmek’ için görüşmeler yürüttüğünü belirtmişti.
Hedef alınan Hamas liderlerinin, ABD’nin sunduğu bu fikirler hakkında resmi yanıtlarını tartışma aşamasında oldukları düşünülüyor.
Daha önce bir Filistinli yetkili BBC’ye yaptığı açıklamada, ABD planının, 60 günlük bir ateşkesin ilk 48 saati içinde Gazze’deki geriye kalan 48 rehinenin serbest bırakılmasını, bunun karşılığında İsrail hapishanelerindeki Filistinli mahkûmların tahliyesini ve kalıcı bir ateşkes konusunda iyi niyetli müzakerelerin başlatılmasını öngördüğünü söylemişti.
Ancak İsrail'in müzakere heyetini hedef almasının ardından, ABD'nin öncülük etmeye çalıştığı bu sürecin sekteye uğrayacağı tahmin ediliyor.
Kaynak: Gazete Oksijen


