Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un partisi Rönesans grubunun Ulusal Meclisteki Genel Sekreterlik görevini yürüten Abisror De Lieme, Fransa’nın Türkiye, Yunanistan, İsrail ve İtalya gibi Akdeniz ülkelerini kapsayan yurt dışı seçim bölgesinde genel seçimin tekrarlanacak olması nedeniyle yaptığı Türkiye ziyaretinde konuştu. İlk turu 2 Nisan’da yapılacak ara seçim için aday olan ve Türkiye’de yaşayan Fransız vatandaşlarıyla bir araya geldiğini belirten Abisror De Lieme, yurt dışındaki Fransızların Ulusal Mecliste temsil edildiklerini ve kendilerini temsil edecek kişiler için sandığa gitmelerinin önemli olduğunu kaydetti.
Geçen yıl haziran ayındaki milletvekili seçimini rakibi Meyer Habib’e karşı kaybeden Abisror De Lieme, yurt dışı 8. seçim bölgesi temsilcisinin 8 yıldır değişmediğini ancak son seçimin hile karıştırıldığı gerekçesiyle iptal edildiğini anımsattı. Abisror De Lieme, bir saha adayı olduğunu, seçilirse her iki ayda bir seçmenleriyle bir araya gelmek istediğini söyledi. Fransız siyasetçi, depremden sonra da Türkiye’ye geldiğini belirterek, bir milletvekilinin sadece seçim zamanı değil, görevi süresince de alanda olması gerektiğini dile getirdi.
Ya reform ya da 150 milyar euro borç
Ülkesinde tartışmalı emeklilik reformu nedeniyle yaşanan krizi ve düzenlenen protestoları değerlendiren Abisror De Lieme, reform konusunun hiçbir zaman kolay olmadığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Macron’un sorumlu davranarak bütçeyi öncelediğine dikkati çeken Abisror De Lieme, "Eğer bu reformu yapmazsak, birkaç yıl içerisinde 150 milyar euro borcumuz olacak" dedi.
Abisror De Lieme, reforma ilişkin tasarının, Anayasa'nın 49. maddesinin 3. fıkrasının devreye alınması nedeniyle ülkesindeki demokrasiye yönelik eleştirel söylemlere ilişkin, partisi Rönenans'ın meclisteki grubunun 170 üyesinin tamamının reforma ilişkin tasarıyı oylamak için hazır bulunduğunu ifade etti.
Fransız siyasetçi, "30 yıldır emeklilik reformu çağrısı yapan, hatta emeklilik yaşının 67 olmasını savunan Cumhuriyetçiler ise siyaset oyunu oynamaya karar verdi ve devlete karşı sorumlulukları yerine, muhalefet olmayı seçti" diyerek, Cumhuriyetçilerin hükümeti bloke etmek için reforma destek vermediklerini savundu.
"Demokrasi sokak değil, seçimlerdir"
Abisror De Lieme, emeklilik reformuna ilişkin kitlesel protestolara ilişkin, "Demokrasi sokak değil, seçimlerdir" değerlendirmesinde bulundu. Ülkesindeki kitlesel protestolar noktasında, aşırı sağ ve aşırı sol arasında ittifak olduğunu ve siyasi bir oyun oynandığını savunan Fransız siyasetçi, bugün reforma oy vermeyen Cumhuriyetçilerin reform geçmez ve borç yükselirse, birkaç yıl içinde yükselecek enflasyonla pişman olacağını söyledi.
"Fransa’nın yaşlanan bir nüfusu var"
Deborah Abisror De Lieme, 1912’de emeklilik yaşının 60 olduğunu ancak geçen 110 yılda ortalama yaşam süresinin 30 yıl arttığını hatırlatarak, Fransa’nın yaşlanan bir nüfusu olduğunu, bu nedenle emeklilik yaşının aynı kalamayacağını söyledi.
"Aşırı sol sağduyulu davranmalı"
"Devasa bir borcumuz var ve giderek artıyor. Tabii ki insanlar onları iki yıl daha çalıştırdığınız için size teşekkür etmeyecek, bu açık. Öte yandan, 10 yıl sonra enflasyon yüzde 100 olunca aynı insanlar sokaklara dökülecek" diye konuşan Abisror De Lieme, tansiyonun insanları sokağa çağıran aşırı solun sağduyuyla davranarak bunu durdurmasıyla düşebileceğini aktardı.
Abisror De Lieme, emeklilik reformu üzerinde mutabakat sağlanmaması durumunda muhalefetin gensorusuyla hükümetin düşmesi veya Cumhurbaşkanı Macron’un meclisi feshedilmesi ihtimaline yönelik bir öngörüsü olmadığını, ancak fesihten yana olmadığını ifade etti.
Aşırı sağcı Ulusal Birlik partisinin Genel Başkanı Jordan Bardella’nın, Cumhuriyetçilere, gensoru önergesine destek vermeleri durumunda karşılarına aday çıkarmayacaklarını söylediğini anımsatan Deborah Abisror De Lieme, bunun aşırı cephelerin ittifakını gösterdiğini belirtti.
Emeklilik reformu krizi
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un en önemli seçim vaatleri arasında yer alan emeklilik reformu, 62 olan emeklilik yaşının 2 yıl uzatılarak 64’e çıkarılmasını içeriyor. Ulusal Meclis’te üzerine mutabakat sağlanmayan reforma karşı Fransızlar ocaktan bu yana kitlesel grev ve gösteriler düzenliyor.
Hükümet ise mecliste yeterli desteği görmemesi nedeniyle reforma ilişkin tasarıyı mecliste oylamaya sunmadan 49. maddenin 3. fıkrasını devreye alarak doğrudan kabul etme yolunu seçti.
16 Mart’ta alınan söz konusu kararın ardından Fransa’da sokaklar yerini protestolara bıraktı. Polisin sert müdahale ettiği protestolarda 500 kadar gösterici gözaltına alındı. Gösteriler sırasında bazı gazetecilerin ve gözlemcilerin polislerce darbedilmesinin görüntülere yansıması tepkileri yol açtı.