05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 31.10.2025 09:03 | Son Güncelleme: 31.10.2025 10:31

Alman medyası Erdoğan-Merz görüşmesini yazdı: 'Şimdi dost mu olduk?'

Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, Ankara’daki ziyaretinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'la bir araya geldi. Alman basını ise iki liderin görüşmesine geniş yer ayırdı. Spiegel ve Welt, Ankara'yla iyi ilişkiler geliştirme zorunluluğunu vurgularken, Bild ise gelişmeleri 'Şimdi dost mu olduk?' başlığıyla gördü
Alman medyası Erdoğan-Merz görüşmesini yazdı: 'Şimdi dost mu olduk?'
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz’i ağırladı. Görüşme, iki ülke arasındaki ekonomik, askeri ve diplomatik iş birliğini güçlendirme amacını taşıyordu. Merz’in ziyareti sırasında Erdoğan, özellikle Türkiye’nin AB üyeliği, Gazze’deki durum ve göçmen politikaları gibi hassas konularda görüş alışverişinde bulundu. İkili, açık ve samimi bir atmosferde bir araya geldi.

Erdoğan-Merz arasındaki görüşme Alman basınında da ses getirdi. İki liderin görüşmesiyle ilgili Alman medyasında yazılanlar şu şekilde:

Welt

  • Almanya Şansölyesi Friedrich Merz’in Türkiye’ye yaptığı ilk resmi ziyarete eşi Charlotte Merz’in de eşlik etmesi, ani bir karar değildi.
  • Haziran sonunda Hollanda’nın Lahey kentinde düzenlenen NATO Zirvesi sırasında, Merz ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Hollanda Kraliyet Ailesi’nin akşam yemeğinde yan yana oturmuştu. Sohbet sırasında Emine Erdoğan, Merz’e Türkiye’ye yaptığı ilk ziyarette eşini getirmesini önerdi.
  • Türk tarafının bu jesti, görüşmeyi resmi bir toplantı havasından çıkarıp daha samimi bir hava kazandırmayı amaçlıyordu. Almanya ise Ankara ziyaretini, iki ülke arasındaki güveni pekiştirme ve ilişkileri geliştirme çabası olarak değerlendiriyordu.

  • Ziyaretin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Almanya ve Türkiye’nin politik farklılıkları açıkça ortaya çıktı. Özellikle Gazze’deki çatışmalar ve Hamas’ın rolü konusunda Erdoğan ile Merz arasında sert görüş ayrılıkları yaşandı. Erdoğan, basın toplantısının sonunda Merz’in açıklamalarına katılmadığını belirterek dikkat çekici bir adım attı.
  • Almanya açısından Türkiye, NATO’nun güneydoğu kanadında kritik bir ortak. Merz’in Ankara ziyareti, Erdoğan’ı anlamak, hedeflerini ve motivasyonlarını keşfetmek, hızlı bir “anlaşma” yerine güven artırıcı adımlar atmak üzerine planlandı.
  • Basın toplantısındaki kritik konulardan biri de Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik planı oldu. Erdoğan, Türkiye'nin AB’ye katılma kararlılığını vurguladı ve 'Eğer Kopenhag Kriterleri noktasında Türkiye'ye yaklaşılıyorsa, bizim de bunun karşısında Ankara kriterlerimiz vardır. Ankara kriterleriyle biz Avrupa'ya ve dünyaya açılırız. Çünkü Türkiye sıradan bir Avrupa veya Asya ülkesi değil' dedi.

Der Spiegel

  • 'Provokasyona kapılma, geri adım da atma' İşte Almanya Şansölyesi Friedrich Merz’in, Perşembe öğleden sonra Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında düzenlenen basın toplantısında aklından geçenler büyük olasılıkla bunlardı.
  • Merz, Erdoğan’ın çoğu iddiasını yorumlamadan bıraktı, konuya fazla girmedi. Çünkü Merz’in Ankara’ya gidiş amacı oldukça netti; bu ziyaret, dostlar arasında gerçekleşmeliydi ve Almanya-Türkiye ilişkilerinde uyumlu, yeni bir sayfa açmayı hedefliyordu. Bu nedenle Merz, mümkün olduğunca geri planda kalmak istedi.
  • Almanya hükümetinin amacı, hızla güçlenen Türkiye ile ilişkileri daha yakın bir zemine taşımaktı; fakat bu ziyaret sonrası bunun gerçekleştiğini söylemek güç.
  • Erdoğan’ın iktidarda olduğu yaklaşık yirmi yılda, Almanya-Türkiye ilişkileri hep gerilimli oldu. Her Alman yetkili Ankara’ya gittiğinde, belirli bir tansiyon ve potansiyel kriz riski vardı. Merz söz konusu ziyaret kapsamında tüm bu gerilimleri bir kenara bırakmayı ve Erdoğan ile iyi ilişkiler kurmayı amaçladı.
  • Merz, Erdoğan’ı bir stratejik aktör olarak överken, Türkiye’nin güvenlik alanındaki önemine vurgu yaptı ve iki ülke arasında “stratejik ortaklık” çağrısında bulundu. Şansölye ayrıca, Erdoğan’ın Gazze’deki ateşkesi sağlamadaki rolüne de değindi.
  • Merz, Türkiye’deki insan hakları durumunu biliyor: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hapse girmesi ve muhalif isimlerin tutuklanması gibi konulardan da haberdar. Bu görüşmede, İmamoğlu konusuna değinmedi ve yalnızca AB üyeliği bağlamında hukukun üstünlüğü konusuna kısa ve soyut şekilde işaret etti.

Bild, 'Şimdi dost mu olduk?' başlığıyla çıktı

  • Ankara- Almanya ve Türkiye, iş birliğini artırma konusunda kararlı. Şansölye Merz Ankara’daki ziyaretinde iki ülkenin ekonomik, askeri ve kültürel bağlarını vurguladı ve bunları gelecekte daha da derinleştirmek istediklerini açıkladı.
  • Basın toplantısında açıkça görüldü ki, Almanya Merz döneminde Almanya, Türkiye’ye yaklaşmayı eleştirel bir tavır yerine dostane bir zeminde yapmak ve ilişkileri güçlendirmeyi hedefliyor. 
  • Türkiye, NATO içinde ve özellikle yasa dışı göç konularında kritik bir ortak. Almanya, Türkiye’den reddedilen sığınmacıların geri kabulünü bekliyor; ancak Erdoğan’ın bu konuya sıcak bakmadığı belirtiliyor.
  • Merz, Türkiye’nin AB perspektifi konusunda da aşırıya kaçmayan eleştirilerde bulundu ve “Yargı bağımsızlığı gibi konular bizim beklentilerimize tam olarak uymuyor” dedi.

 

Handelsblatt

  • Almanya Şansölyesi, Türkiye’ye yaptığı ilk resmî ziyarette uyumu korumakta kararlıydı. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan ile düzenlenen ortak basın toplantısında, görüş ayrılıkları da açıkça ortaya çıktı.
  • Cumhurbaşkanı, Avrupa Birliği’ne katılmakta ısrar ediyor, ancak AB’nin demokrasi ve hukuk devleti anlayışını kabul etmeye yanaşmıyor. Erdoğan, AB’nin Kopenhag üyelik kriterlerine bağlı kalmak yerine, “Ankara kriterleri”nden söz ederek öfkeleniyor. Bu da muhtemelen şu anlama geliyor: “Bize ne yapacağımızı siz söyleyemezsiniz.”

Süddeutsche Zeitung

  • Merz, Erdoğan’la daha önce üç kez, her seferinde de uluslararası zirvelerde bir araya geldi. Dolayısıyla genel hatlarıyla neyle karşılaşacağını biliyor: Güçlülerin dingin sesiyle konuşan, elindeki kartlara sıkı sıkıya bağlı kalan ve rahatsız edilmekten hoşlanmayan bir cumhurbaşkanı. Şansölye açısından bakıldığında ise, dış politikanın çalkantılı olduğu bu dönemde bunun epeyce bir avantajı var.
  • Merz, Türkiye’nin AB’ye üye olacağına inanmıyor, ancak yakın ilişkiler öngörüyor. “Büyük güçler” çağında bunun iki tarafın da çıkarına olduğunu basın toplantısında savundu ve “İlişkimizin muazzam potansiyelinden daha da iyi yararlanalım” diye seslendi.

FAZ

  • Tüm jeostratejik çıkarlara rağmen, Almanya’nın Türkiye Cumhurbaşkanı karşısında geri adım atmasına gerek yok. Türkiye’nin Almanya’ya ihtiyacı, Almanya’nın Türkiye’ye duyduğu ihtiyaç kadar büyük. Özellikle Alman hükümeti Türkiye’yi stratejik olarak Avrupa’ya daha sıkı bağlamayı hedefliyorsa, ülkenin Batı’ya yönelmesi için uzun süredir demokratik bir inançla mücadele edenleri unutmamalı.
  • Aynı zamanda Merz, stratejik diyalogları yeniden başlatarak Ankara ile iletişim kanallarını genişletmekte haklıydı. Bu adımıyla, Türkiye’nin mevcut küresel konjonktürde artan önemini kabul etmiş oldu. Erdoğan’ın Gazze’de Hamas üzerindeki ve Putin üzerindeki etkisinden yararlanmak büyük önem taşıyor. Ayrıca Alman hükümeti Suriyelileri ülkelerine geri göndermeye yönelik açıklamasını hayata geçirmeyi planlıyorsa, Ankara ile yakın ilişkiler bu açıdan da faydalı olacaktır. Dolayısıyla, Türkiye ile daha sıkı bir iş birliği kaçınılmaz. 

Alman basınından öne çıkanların devamı

  • NTV: Merz, İsrail’e destek verdiğini açıkça ortaya koyarken, Erdoğan ise İsrail’i bir kez daha Gazze’de soykırım yapmakla suçladı. Şansölye, Türkiye’de hukuk devleti ilkelerinin uygulanması çağrısında bulundu; Erdoğan ise yargının yaklaşımını savundu.
  • ZDF: Görüş ayrılıkları belirgin olsa da şu sonuç net: Türkiye ile iş birliği zorunlu ve önemli; ancak iki ülke arasındaki dengeli ilişkileri sürdürmek neredeyse ipte yürümeye benziyor.
Kaynak: Gazete Oksijen