Son 15 yılda yaşanan her önemli olayda olduğu gibi Suriye’deki "Anayasa Bildirgesi" de toplumda derin bir bölünmeye yol açtı. Şam’daki geçici yönetimi destekleyenler ile toplumun geniş kesimleri arasında ciddi bir ayrışma yaşandı. Bu muhalif kesimler yalnızca azınlıklarla sınırlı kalmadı. Seküler Sünniler, ılımlılar, hatta "Şam İslamı" takipçileri ve tasavvuf tarikatlarına mensup olanlar da bildirgeye karşı çıktı. Anayasa Bildirgesi, büyük beklentilerle yayınlanmış olsa da içerdiği maddelere yönelik yoğun eleştiriler ve dışlayıcılık suçlamaları, bildirgenin ülkede istikrar sağlama ve geçici yönetimin meşruiyetini pekiştirme konusundaki yeteneği hakkında şüpheler uyandırdı.
Haber Giriş: 21.03.2025 04:30 | Son
Güncelleme: 31.10.2025 11:14
Başkanlık modeli mi diktatörlük mü?
Suriye’nin anayasa bildirgesi, ülkedeki kırılgan dengeleri altüst etti: Demokrasinin adı geçmiyor. Seçim var ama mekanizması, dönem kısıtlaması yok. İslam hukuku birincil yasa kaynağı oldu. Kürtler, Türkmenler, Süryaniler, Ermeniler ve Asuriler “Arap Devleti” ifadesinden rahatsız…
A+
Yazı Boyutunu Büyüt
A-
Yazı Boyutunu Küçült