Gazze'deki korkunç savaş konusunda Joe Biden ve Kamala Harris ile aynı fikirde olmayan milyonlarca Amerikalı olduğunu biliyorum. Ben de onlardan biriyim. İsrail'in 7 Ekim 2023'te Hamas'ın 1.200 masum insanı öldüren ve 250 kişiyi rehin alan korkunç terör saldırısına karşı kendini savunma hakkı olsa da, tüm Filistin halkına karşı topyekûn bir savaş açma hakkı yoktu.
Gazze'de üçte ikisi çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan 42.000 Filistinliyi öldürmeye veya 100.000'den fazla insanı yaralamaya hakkı yoktu. Gazze'nin altyapısını, konut ve sağlık sistemlerini yok etmeye hakkı yoktu. Gazze'nin 12 üniversitesinin her birini bombalamaya hakkı yoktu. İnsani yardımları engelleyerek çocuklarda kitlesel yetersiz beslenmeye ve hatta açlığa neden olma hakkı yoktu.
Netanyahu Beyaz Saray’da Trump’ı görmek istiyor
İşte bu nedenle ABD'nin İsrail'deki aşırı sağcı Netanyahu hükümetine askeri yardım ve saldırı amaçlı silah satışını engellemek için elimden gelen her şeyi yapıyorum. Birçoğunuzun da bu duyguları paylaştığını biliyorum. Bazılarınız da “Bu korkunç savaşı destekliyorsa Kamala Harris'e nasıl oy verebilirim?” diyor. Bu çok haklı bir soru.
Size en iyi cevabımı vereyim. Bu konuda bile Donald Trump ve sağcı arkadaşları daha kötü. Senato ve Kongre'deki Cumhuriyetçiler Gazze'de açlık çeken çocuklara insani yardımı engellemek için fazla mesai yaptılar. Hem başkan hem de başkan yardımcısı Gazze'ye mümkün olan en kısa sürede en fazla insani yardımın ulaştırılmasını destekliyor.
Trump, Netanyahu'nun iyi bir iş çıkardığını ve Biden'ın onu engellediğini söyledi. Gazze Şeridi'nin imar için mükemmel bir sahil arazisi olacağını öne sürdü. Netanyahu'nun Donald Trump'ın görevde olmasını tercih etmesi hiç de şaşırtıcı değil.
Harris ile ABD’nin Filistin politikasını değiştirme olasılığı daha fazla
Ama daha da önemlisi, size söz veriyorum, Harris kazandıktan sonra ABD'nin Netanyahu'ya yönelik politikasını değiştirmek için birlikte elimizden gelen her şeyi yapacağız - acil ateşkes, tüm rehinelerin iadesi, büyük bir insani yardım dalgası, Batı Şeria'daki yerleşimci saldırılarının durdurulması ve Gazze'nin Filistin halkı için yeniden inşası dahil.
Bu konuda açık konuşacağım. Bana göre Harris ile ABD politikasını değiştirme şansımız, Netanyahu'ya son derece yakın olan ve onu benzer düşünen, aşırı sağcı bir müttefik olarak gören Trump ile olduğundan çok daha fazla olacak.
Ancak şunu da söylememe izin verin, bir ABD senatörü olarak her gün bununla uğraşıyorum. Gazze ne kadar önemli olursa olsun ve birçoğumuz bu konuda ne kadar hassas olursa olsun, bu seçimde söz konusu olan tek mesele Gazze değil.
Trump ile Gazze’yle beraber, kadın ve iklim mücadelesi de kaybedecek
Trump kazanırsa, bu ülkedeki kadınlar çok büyük bir gerileme yaşayacak ve kendi bedenlerini kontrol etme yetilerini kaybedecekler. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Dürüst olmak gerekirse, Trump kazanırsa iklim krizine karşı mücadele sona erecek. Konuyu inceleyen hemen her bilim insanı iklim krizinin gerçek olduğunu, ülkemiz ve dünya için varoluşsal bir tehdit oluşturduğunu kabul ederken, Trump bunun bir “aldatmaca” olduğuna inanıyor. Ve eğer dünyanın en büyük ekonomisi olan Amerika Birleşik Devletleri enerji sistemimizi fosil yakıtlardan uzaklaştırmayı durdurursa, diğer tüm ülkeler - Çin, Avrupa, tüm dünya - aynı şeyi yapacak. Çocuklarımıza ve gelecek nesillere nasıl bir gezegen bırakacağımızı da ancak Tanrı bilir.
Trump kazanırsa, gelir ve servet eşitsizliğinin had safhada olduğu bir dönemde, çalışan ailelerin çaresizce ihtiyaç duyduğu programlarda kesintiye giderken, ülkemizdeki en zengin insanlar için daha fazla vergi indirimi talep edecek. Zenginler daha da zenginleşirken, asgari ücret saatte 7.25 dolarda kalacak ve milyonlarca emekçi insanımız açlık sınırında ücret almaya devam edecek.
Bağnazlığa karşı mücadele için Harris kazanmak zorunda
Trump'ın Madison Square Garden'daki son mitingini hepiniz izlediniz mi? Ben izledim ve size şunu söyleyebilirim ki, hepinizin bildiği gibi, bir ulus olarak, ırkçılık olsun, cinsiyetçilik olsun, homofobi olsun, yabancı düşmanlığı olsun, aklınıza ne gelirse gelsin, her türlü bağnazlığın üstesinden gelmek için yıllarca zorlu mücadeleler verdik.
Bağnazlığa karşı mücadele etmeye çalıştık ama Trump'ın o inanılmaz mitinginde gördüğümüz tam da buydu. Mesele konuşmacıların oraya çıkıp Kamala Harris ile aynı fikirde olmamaları değildi. Mesele hiç de bu değildi. Sadece bir kadın ve beyaz olmayan bir kadın olduğu için ona saldırıyorlardı. Bu aşırı kaba bir cinsiyetçilik ve ırkçılıktı. Böyle bir Amerika'ya gerçekten izin verebilir miyiz?
Sözlerime son verirken şunu söylememe izin verin. Bu, hayatımızdaki en önemli seçim. Birçoğunuzun Harris ile Gazze konusunda görüş ayrılıkları var. Benim de öyle. Ama bu seçimin dışında kalamayız. Trump yenilmek zorunda. Kamala Harris'in bir sonraki başkanımız olmasını sağlamak için önümüzdeki hafta elimizden gelen her şeyi yapalım.