New York'taki bir konferansta bıçaklı saldırıya uğrayan Salman Rushdie’nin menajeri, yazarın solunum cihazından çıkarıldığını ve konuşabildiğini doğruladı. The Guardian'ın haberine göre Hindistan doğumlu İngiliz romancı ciddi yaralarla hastaneye kaldırıldı ancak yazar arkadaşı Aatish Taseer Cumartesi akşamı solunum cihazından çıktığını ve konuştuğunu ve hatta şaka yaptığını Twitter hesabından paylaştı.
Rushdie'nin menajeri Andrew Wylie, daha fazla ayrıntı vermeden bu bilgiyi doğruladı. Dün erken saatlerde, Rushdie’ye düzenlenen saldırıda yakalanan Hadi Matar, cinayete teşebbüs ve saldırı suçlamalarını kabul etmedi. Matar’ın kefalet talebi reddedildi.
Biden: Cesareti temsil ediyor
Acımasız saldırıyı öğrendiğinde çok üzgün olduğunu belirten ABD Başkanı Joe Biden, Rushdie’nin cesaret ve dayanıklılık gibi temel idealleri temsil ettiğini söyledi. Biden, “Bunlar özgür ve açık bir toplumun yapı taşlarıdır. Rushide ve ifade özgürlüğünü savunan herkesle dayanışma içinde bu Amerikan değerlerine bağlılığımızı yeniden teyi ediyoruz” dedi.
AvrupaBirliği Dış Politika Şefi Josep Borrell de cumartesi gecesi saldırıyı kınadı. Borrell, “Temel hak ve özgürlükleri ihlal eden bu tür suç eylemlerinin uluslararası olarak reddedilmesi, daha iyi ve daha barışçıl bir dünyaya giden tek yoldur” dedi.
"Saldırı korkusu geçmişte kaldı"
Salman Rushdie, Cuma günü New York'ta bıçaklanmadan sadece iki hafta önce bir röportajında, hayatının “yine çok normal” olduğuna ve saldırı korkusunun geçmişte kaldığına inandığını söyledi.
Saldırı nasıl gerçekleşti?
Uzun süredir New York şehrinde yaşayan Salman Rushdie, cuma günü Buffalo kentine yakın Chautauqua Enstitüsü'nde konferans vermek için kürsüye çıktığı esnada 24 yaşındaki Hadi Matar'ın bıçaklı saldırısına uğradı. Biri boynundan olmak üzere 10'dan fazla bıçak darbesi alan Rüşdi, araçla yaklaşık 40 dakika mesafede bulunan UPMC Hamot Surgery Center Hastanesi'ne kaldırıldı.
Menajeri Andrew Wylie, dün yaptığı açıklamada yazarın durumunun iyi olmadığını bir gözünü kaybedebileceğini söylemişti. Wylie, "Muhtemelen bir gözünü kaybedecek. Kolundaki sinirler kopmuştu. Bıçak isabet eden karaciğeri de hasar görmüş" demişti.
Salman Rushdie kimdir?
Salman Rushdie, Urduca ve İngilizce konuşan müslüman bir ailenin oğlu olarak 1947'de (bağımsızlıktan iki ay önce) Bombay'da doğdu. 1961'de lise eğitimi için İngiltere'ye gönderilen Rushdie'nin ailesi, 1964'te diğer müslümanlarla birlikte zorunlu olarak Pakistan'a göç etti ve Karaçi'ye yerleşti.
Cambridge'de tarih eğitimi gören Rushdie, fantastik bir bilimkurgu denemesi olan ilk romanı Grimus (1975) ile eleştirmenlerin dikkatini çektikten sonra, GeceyarısıÇocukları romanıyla (1981 Booker, 1982 James Tait Black, 1993 Booker of Bookers ödülleri) dünya çapında ün kazandı. Hindistan tarihi ve politikasına eleştirel yaklaşımı nedeniyle Hindistan'da yasaklanan bu romanı, bu kez Pakistan'da aynı akıbete uğrayan Utanç izledi.
Nikaragua anılarını aktardığı The Jaguar Smile'ın (1987, Jaguar Gülüşü, Pencere, 1989) ardından yazdığı The Satanic Verses (1988, Şeytan Ayetleri) ile 1988 Whitbread ödülünü kazandıysa da Müslümanlığa hakaret ettiği gerekçesiyle kitap Hindistan ve Güney Afrika'da yasaklandıktan sonra Ayetullah Humeyni tarafından yazar hakkında ölüm fetvası verildi.
Kitapları yirmi beş dile çevrilen ve çeşitli ödüller kazanan Rushdie, The Riddle of Midnight (Geceyarısı Bilmecesi) ve The Painter and the Pest (Ressam ve Bela) adlı iki belgesel film senaryosu da yazdı. Diğer yapıtları arasında Harun ile Öyküler Denizi, In Good Faith (İçtenlikle), Imaginary Homelands (1991, Hayali Ülkeler), East, West (1994, Doğu, Batı), The Moor's Last Sigh (1996, Mağriplinin Son İç Çekişi), The Ground Beneath Her Feet (1999, Ayaklarının Altındaki Toprak) ve Fury (2001, Öfke) sayılabilir. Rushdie'nin son romanı Shalimar the Clown (Soytarı Şalimar) Eylül 2005'te yayımlandı.