12 Ekim 2024, Cumartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 24.02.2023 17:31 | Son Güncelleme: 24.02.2023 17:57

Bloomberg yazdı: Depremler kaçınılmazdır, can kayıpları değil

Türkiye ve Suriye'de yaşanan depremler sonrasında ortaya çıkan yıkım uzun süredir gündemde. Bloomberg'in analizine göre inşa edilen binalarda daha iyi standartlar uygulanmasıyla Türkiye'deki gibi bir yıkıma engel olmak mümkün; Japonya da bunun en güzel kanıtı
Bloomberg yazdı: Depremler kaçınılmazdır, can kayıpları değil

Depremler ne önlenebilir ne de tahmin edilebilir. Kategori 5 bir tayfun yaklaştığında tahliyeler mümkündür; bir yanardağın lav akışı yoluna çıkan herkesi süpürmeden önce güvenli bir bölgeye geçmek için zaman olabilir. Ancak yer yüzü, neredeyse hiçbir zaman bir uyarı gelmez. Teknolojik olarak en hazırlıklı ülkelerde bile, yıkım gerçekleşmeden önce ameliyathaneleri uyarmak ve trenleri durdurmak için genellikle sadece saniyeler vardır.

Uzmanlara göre Türkiye ve Suriye depreme hazırlıklı ülkeler değildi. Şubat ayındaki depremlerde ölenlerin sayısı 50 bine yaklaştı ve hala kayıp olan sayısız kişiyle birlikte bu sayının daha da artması bekleniyor. Yıkım devam ediyor ve bu hafta ilk sarsıntılardan kurtulan binaları çökerten güçlü artçı sarsıntılar nedeniyle daha fazla ölüm meydana geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu kadar büyük bir felakete hazırlanmanın imkansız olduğunu söyledi. 

Ancak jeologların ağzından düşmeyen "Depremler insanları öldürmez, binalar öldürür" sözü göz önünde bulundurulduğunda, depremleri değil, yıkımı önlemenin mümkün olduğu da uzmanlara göre mümkün. Sarsıntılardan kaynaklanan hasar asla ortadan kaldırılamaz, ancak modern inşaat teknikleriyle hasar azaltılabilir. Örneğin Japonya, sismik izolasyon gibi son teknolojik gelişmelerle, bu tekniklerin öncüsü haline geldi.

Türkiye'de 300 binden fazla dairenin yıkılmasıyla birlikte, inşaat kalitesi ve uygulamasındaki yolsuzluklar ve standartların altında kalan bina yönetmelikleri şimdiden parmakla gösterilmeye başlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 2019'da çıkarılan imar affına uzun süredir eleştiri geliyor. Bu arada Suriye, Devlet Başkanı Beşar Esad rejiminin ülkeyi harap eden ve ekonomiyi dize getiren bir düzine yıllık vahşeti nedeniyle bu tür kuralları uygulayacak durumda değil.

Ancak bu durumu, giderek otoriterleşen ve on yılı aşkın bir süredir devam eden savaşın felce uğrattığı gelişmekte olan bir ülkenin sorunları olarak görüp geçiştirmek hata olur. Bazı uzmanlar, Türkiye'nin temel aldığı ABD'deki bina yönetmeliklerinin, ABD için de bir felaket göstergesi olduğunu düşünüyor.

Kaliforniya da aynı tehlikeyle karşı karşıya

Kaliforniya gibi deprem riski yüksek olan eyaletler de dahil olmak üzere ABD'nin çoğu eyaletinde bina yönetmelikleri, binaların tamir edilemeyecek kadar hasar görebileceğini varsayan, inşaat maliyetlerini düşük tutarken ölüm olasılığını azaltmayı amaçlayan bir asgari gereklilik standardında. Pasifik Deprem Mühendisliği Araştırma Merkezi'nin bir raporuna göre, şiddetli bir sarsıntı Kaliforniya'yı vurması halinde binaların deprem sonrası kullanılabilir ve hatta onarılabilir olması bu yönetmeliklerle garanti altında değil.

Japonya'da deprem değil, tsunami faciası yaşandı

Uzmanlara göre depremleri önlemek mümkün olmasa da hazırlık yapmak mümkün; bunun da en güzel örneği Japonya. Yaklaşık 12 yıl önce ülkenin kuzeyinde meydana gelen 9,0 şiddetli depremde 20 bin kişi ölmüş olsa da, depremler can kayıplarının yüzde 5'inden daha az bir bölümüne sebep oldu. Büyük çoğunluk depremin ardından gelen tsunamide hayatını kaybetti.

Japonya'da 11 Mart 2011 tarihinde gerçekleşen deprem ve tsunami sonucunda 19 bin 759 kişi hayatını kaybetti, 6bin 242 kişi yaralandı ve 2 bin 553 kişi kayboldu. Afet ülkede çok büyük maddi zarara yol açtı.

Bunun da nedeni uzmanlara göre trajik bir deneme yanılma sürecinin sonucuyla gelen sert bina standartları. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ülkenin yeniden inşa edilmeye başlanmasından bu yana inşaat yönetmeliğinde çok sayıda revizyon yapıldı. 1978'de meydana gelen bir sarsıntının konutlara verdiği büyük hasarın ardından 1981'de önemli ölçüde elden geçirilen kanun, hem binaların çökmesini önlemeye hem de içeridekilerin hayatını kurtarmaya vurgu yapan bir standart haline geldi.

Büyük bir deprem kaçınılmaz

Yine de uzmanlar büyük bir depremin kaçınılmaz olduğunu düşünüyor. Uzmanlar, Tokyo'nun hemen altında uzun zamandır korkulan ve 1923'tekine benzer şiddette bir sarsıntının sadece sarsıntı nedeniyle 175 bin kadar konutu yıkacağını tahmin ediyor. Yaşanması beklenen felaketin yangınlarla birleştiğinde 23 bine kadar ölüme yol açması bekleniyor. Japonya'nın tehlikeli inşaat sorunlarıyla dolu bir geçmişi var; hem mimarlar hem de amortisör tedarik eden firmalar tarafından verilerin tahrif edildiği tespit edilirken, topraktaki sıvılaşma 2011'den sonra Disneyland Tokyo'yu haftalarca kapatacak kadar büyük bir sorundu.