19 Aralık 2024, Perşembe Gazete Oksijen
Haber Giriş: 20.02.2023 12:50 | Son Güncelleme: 20.02.2023 16:13

Time yazdı: Türkiye'de deprem sonrası nelerde hata yapıldı?

6 Şubat'ta ülkeyi sarsan depremler sonrası arama kurtarma ekiplerinin geç müdahale etmesi dahil olmak üzere Türkiye'nin müdahalesine karşı birçok eleştiri yapıldı. Haber dergisi Time, başarısızlığa neden olan sebepleri sıraladı
Time yazdı: Türkiye'de deprem sonrası nelerde hata yapıldı?

6 Şubat'ta kuzeybatı Türkiye ve Suriye’yi etkileyen yıkıcı depremler sonucunda 37 binden fazla insan öldü ve on binlerce kişi yaralandı. 2011'de Japonya'nın Fukuşima'sından bu yana dünyanın en ölümcülü olan depremler, Türkiye'nin güneydoğusundaki 5 bin 600’den fazla binanın çökmesine neden olarak insanları evsiz bıraktı. Türkiye'de deprem bölgesinde şu anda önümüzdeki üç ay boyunca olağanüstü hal uygulanıyor. 

Türkiye'nin ağır darbe alan Antakya ilçesinde yaşayan 27 yaşındaki Suriyeli görüntü yönetmeni AlBaraa Haddad, hükümetin tepkisini şok edici olarak nitelendirerek, ilk iki buçuk gün içinde hükümetten çok az profesyonelin kurtarma ekibi olarak geldiğini söyledi. Haddad, deprem sırasında binalardan çıkmayı başaran birçok aile üyesinin, acil müdahale ekiplerinin gelip enkaz altında hayatta kalan aile üyelerini kurtarmaya yardım etmesini beklediklerini anlattı. Haddad, Time’a "Enkaz altında hala hayatta olan insanların çığlık attığını ve hayatta olduklarını söylemeye çalıştığını duyabiliyordunuz ancak o anda kesinlikle kimse yardım etmiyordu" dedi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, depremin hemen ardından hükümetinin eksikliklerini kabul ederek, "Böyle bir felakete hazırlıklı olmanın mümkün olmadığını" ifadelerini kullandı. Hükümet başlangıçta havaalanlarında ve yollarda sorunlar yaşadı ancak artık her şeyin kontrol altında olduğuna söyledi. Ancak bu, eleştirilerin depremleri takip eden günlerde Erdoğan'ın siyasi hedeflere odaklandığına işaret etmesini engellemedi. İşte şimdiye kadar hükümetin müdahale çabalarına ve hazırlığına yönelik en büyük üç eleştiri:

Twitter'a erişimi sınırlama

Depremin hemen ardından insanlar, kurtarma çalışmalarının yakında geleceği umuduyla konumlarını paylaşmak için sosyal medyaya başvurdu. Pek çok insan da afetlere karşı zayıf müdahalesi nedeniyle Türk hükümetini eleştirdi ve sahada olup bitenlerin fotoğraflarını ve videolarını paylaştı. 

Türkiye daha sonra Twitter'ı Çarşamba öğleden sonradan Perşembe günü erken saatlere kadar 12 saat süreyle geçici olarak yasakladı ve hayatta kalanların başkalarıyla temasını büyük ölçüde sınırladı. Mayıs ayında yeniden seçilmek isteyen Erdoğan, Türk hükümetinin maruz kaldığı eleştirilere öfkesini dile getirdi. Erdoğan, "Hala basit siyasi çıkar uğruna çirkefçe hala burada olumsuz kampanyalar yürütmeyi ben şu anda hazmedemiyorum" dedi. 

Ekim ayında Türkiye, yanlış bilginin yayılmasını suç sayacak bir yasa çıkardı. Ancak bir Brookings raporu, yasanın aslında hükümetin sosyal medya platformlarını denetlemesinin bir yolu olarak işlev gördüğünü öne sürüyor. Yasaya göre Türkiye'nin iç ve dış güvenliğini veya kamu düzenini bozan asılsız bilgileri yayınlayan kişiler beş yıla kadar hapis cezası alabilir.

Tutuklamaların gerçekleştirilmesi

Wall Street Journal'a göre Çarşamba günü, Türk makamları depremlerle ilgili kışkırtıcı paylaşımlar nedeniyle beş kişiyi tutukladıklarını ve 18 kişiyi daha gözaltına aldıklarını duyurdular. Kolluk kuvvetleri, bu doğal afetin ardından yayınlanan ve muhtemelen hükümeti tepkisinden dolayı eleştiren 200'den fazla sosyal medya hesabı belirlediklerini açıkladı.

Birçoğu, yetkililerin neden tutuklamalara öncelik verdiğini ve büyük bir yıkım döneminde Twitter'ı kapattığını sorguladı. İnternet izleme grubu Netblocks'un yöneticisi Alp Toker Washington Post’a, "Twitter, depremlerin ardından, hem ekiplerin yardıma ihtiyacı olanları bulması ve kurtarma ekipmanı sağlanması gereken yerleri koordine etmesi hem de kayıp sevdiklerini arayanlar için mutlak bir cankurtaran halatı oldu. Boşluğu dolduracak bariz bir ikame yok” diye konuştu.

İhmalkar altyapı uygulamaları

İki tektonik levha arasında yer alan Türkiye, yüzyıllardır depremlerle uğraştı ancak bu felaket, 17 binden fazla insanın hayatını kaybettiği 7,6 büyüklüğündeki bir depremin yaşandığı 1999'dan bu yana ülkeyi etkileyen en güçlü felaketlerden biri. 1999’daki deprem, Türk hükümetini bir deprem vergisi oluşturmaya ve depremlere daha iyi hazırlanmak için inşaat standartlarını iyileştirmeye sevk etti. Ancak uzmanlar Time’a birçok yeni binanın kurallara göre inşa edilmediğini ve eski binaların belirlenen standatları karşılamadığını söyledi.

Miyamoto International'da yapı mühendisi olan Dr. H. Kit Miyamoto, "Yönetmelikler açısından, bina tasarım sürecinde Türkiye en son teknolojiye sahip ülke. Hem bina kapasiteleri hem de yönetmelik açısından büyük sorunlar yaşanan kısım uygulamada” dedi. 

Miyamoto Time'a, inşaatın Türkiye'de önemli bir sektör olması nedeniyle hükümetin düzenlemeleri genellikle görmezden geldiğini söyledi. Türkiye'nin Doğusu ile Batısı arasındaki ekonomik farklılıklar, altyapı standartlarının da büyük ölçüde farklı olduğu anlamına geliyor ve bu da etkilenen bölgeyi depremlere ve artçı sarsıntılara karşı daha da savunmasız hale getiriyor. 

Bu, depremlerin ardından insanların alabildiği tıbbi müdahaleyi etkiledi, İskenderun Devlet Hastanesi gibi tıp merkezleri afet meydana geldiğinde enkaza döndü. Bina güvenliğine yönelik bu ihmallar, binlerce kişiyi kızdırdı. Haddad, Hiç güvenli değil. Şehir tamamen yıkılmış durumda. Temelde bundan etkilenmeyen tek bir bina yok. Bir bina ayakta kalsa bile içinde yaşamak güvenli değil” dedi.