Başkan Joe Biden'ın oğlu Hunter Biden'ı tüm federal suçlamalardan koruyan af, benzeri görülmemiş yasal kapsamı nedeniyle de gündem oldu. Pazar gecesi açıklanan bu “tam ve koşulsuz” af, Hunter Biden'ı son on yılda işlediği suçlar için herhangi bir potansiyel federal kovuşturmadan korurken, Başkan Gerald Ford'un 1974'te Richard Nixon'ı tarihi bir şekilde affetmesiyle paralellikleri konusunda tartışmalara yol açtı. ABD’li bazı uzmanlar bu affın genişliğinin modern tarihte neredeyse benzersiz olduğunu, sadece Nixon'ın affının benzer bir emsal teşkil ettiğini belirtti.
Donald Trump'ın Michael Flynn, Roger Stone ve Paul Manafort gibi kendisine yakın isimlere yönelik aflarının aksine Joe Biden'ın affı, Hunter Biden'ın 1 Ocak 2014'ten 1 Aralık 2024'e kadar 10 yılı aşkın bir süreçte “işlediği ya da işlemiş olabileceği” tüm suçları kapsıyor. Affın başlangıç tarihinin 1 Ocak 2014 olarak belirlenmesini son derece hesaplanmış bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu tarih, Hunter Biden'ın babasının başkan yardımcılığı döneminde Ukraynalı bir enerji şirketi olan Burisma Holdings'in yönetim kuruluna tartışmalı bir şekilde girmesiyle örtüşüyor. Cumhuriyetçi muhalifler yıllarca Hunter'ın ailevi bağlantılarını kişisel çıkarları için kullandığını iddia etmişti, ancak bu bağlamda Hunter'a karşı resmi bir suçlamada bulunulmadı.
Kararın arka planı
Haziran ayında Wilmington, Delaware'deki bir jüri, Başkan Joe Biden'ın küçük oğlu Hunter Biden'ı federal bir ateşli silah başvurusunda yanlış beyanda bulunmaktan üç suçtan suçlu buldu. Karar, Biden'ın özel hayatının yoğun bir şekilde kamuoyunun dikkatini çektiği yedi gün süren duruşmanın ardından geldi. Duruşma sırasında verilen ifadeler, Hunter Biden'ın uyuşturucu bağımlılığını, pervasız davranışlarını ve savurgan harcamalarını ortaya koyarken, biri merhum kardeşi Beau Biden'ın dul eşi olmak üzere üç eski romantik partner Hunter ile ilgili mahkemeye önemli ayrıntılar sundu.
Ekim başında New York Times'a konuşan hukuk uzmanları Hunter Biden'a resmi olarak yöneltilen suçlamaların sonucunda karşılaşabileceği ağır cezaları yorumladı. Hayatının madde bağımlılığı ile ilgili çalkantılı bir döneminde vergi kayıtlarında tahrifat yapmak ve beyanname vermemekle ilgili dokuz suçlamayla bağlantılı olan vergi suçlamaları en fazla 17 yıl federal hapis ve 1,35 milyon dolar para cezası ile sonuçlanabilirdi. Ayrıca, Delaware'de yalan beyanda bulunduğu için mahkum edilmesiyle 25 yıl maksimum hapis cezasıyla karşı karşıya kalma ihtimali vardı.
Af yetkisi siyasi kalkan olarak mı kullanıldı?
Donald Trump, yakın zamanda yaptığı bir açıklamada, eski ulusal güvenlik danışmanı yardımcısı ve sadık destekçisi Kash Patel’i FBI direktörlüğüne atama planlarını duyurdu. Bu hamle, Trump’ın 2024’te göreve dönmesi durumunda Hunter Biden’a yönelik soruşturmaları yeniden canlandırma ve hızlandırma yönünde stratejik bir adım olarak değerlendirildi. Kash Patel, Trump’ın ilk döneminde de güçlü bir müttefik olarak tanınmış ve özellikle FBI ve Adalet Bakanlığı’na yönelik eleştirilerinde öne çıkmış bir isim olarak biliniyor. Patel’in FBI’ın başına getirilmesi, Trump’ın federal kurumlarda kendi müttefiklerini konumlandırma ve Biden ailesine yönelik iddiaları daha kapsamlı bir şekilde soruşturma niyetinin bir yansıması olarak yorumlandı.
Başkan Joe Biden ise oğluna yönelik af kararını savunurken, soruşturmaların siyasi motivasyonla yürütüldüğünü iddia etti ve rakiplerini adaleti siyasi amaçlarla kötüye kullanmakla suçladı. Biden, açıklamasında, “Siyaset bu sürece doğrudan dahil oldu” ifadesini kullanarak Hunter Biden’ın maruz kaldığı soruşturmaların hukuki değil, siyasi bir araç olarak kullanıldığını vurguladı. Hunter Biden hakkındaki suçlamaların hem bireysel hem de ailesel anlamda büyük bir baskı yarattığını belirten Biden, af kararıyla bu süreci kesin olarak kapatmış oldu. Hukuk uzmanlarına göre, af kararı anayasal bir yetki çerçevesinde alındığından, Trump’ın başkanlığı döneminde bile bu kararın geri alınması mümkün değil.
Nixon ve Kongre Baskını afları
Hunter Biden'ın affedilmesi, Amerikan kamuoyunda yoğun tartışmalara yol açtı. Hukuk uzmanları, affın kapsamını “olağanüstü” olarak nitelendirirken, ABD tarihinde önemli bir örnek olan Nixon affına atıfta bulunuyor. Eski af avukatı Margaret Love, bu affın benzeri görülmemiş olduğunu belirterek, “Nixon affı dışında, karara bağlanmamış suçları affetme iddiasında bulunan böyle bir dil görmedim” dedi. Gerald Ford'un 1974’te Watergate skandalının ardından Nixon'ı affetmesi, eski başkanı başkanlığı sırasında işlediği tüm potansiyel federal suçlardan korumuştu. O dönem, Ford'un bu kararı ulusal birliği sağlama çabası olarak savunulsa da, halk arasında ciddi tepkilere ve suç örtbası iddialarına neden olmuştu.
Biden ve Nixon affı arasında ise önemli farklılıklar bulunuyor. Nixon’ın affı, Amerikan halkını kutuplaştıran büyük bir tartışmayı sona erdirmeyi amaçlarken, Biden’ın affı, bir aile bireyini koruma çabası olarak görülüyor. Bu durum, zaten gergin olan siyasi ortamda tansiyonu daha da artırıyor. Biden’ın bu hamlesi, başkanın oğlunu gelecekteki federal kovuşturmalardan koruma niyetiyle alındığı yönünde değerlendirilirken, bu adımın siyasi kayırmacılık algısını güçlendirme riski taşıdığı belirtiliyor. Özellikle, Trump ve destekçileri bu affı, Biden ailesine yönelik yolsuzluk iddialarının üzerini örtme çabası olarak yorumluyor.
Diğer yandan, bu af Trump için de ilginç bir fırsat yaratabilir. Trump’ın, 6 Ocak Kongre baskınına karışan sanıkları ya da kendi müttefiklerini affetme planlarını savunurken, Biden’ın kararını bir emsal olarak gösterebileceği ifade ediliyor. Ancak bu durum, Amerikan siyasetinde benzer kutuplaşmaları ve yoğun tartışmaları yeniden gündeme getirebilir. Hunter Biden’a yönelik af, yalnızca hukuki değil, siyasi boyutlarıyla da uzun süre tartışılacak gibi görünüyor.