Kirby İsrail'in Kanal 12 televizyonuna verdiği demeçte İran'dan gelecek olası bir saldırıyı tahmin etmenin zor olduğunu ancak Beyaz Saray'ın İran'ın açıklamalarını ciddiye aldığını söyledi.
“İstedikleri takdirde hala bir saldırı düzenlemeye hazır olduklarına inanıyoruz, bu nedenle bölgede güçlendirilmiş kuvvet bulunduruyoruz” diyen Kirby, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İran'a verdiğimiz mesaj her zaman tutarlı olmuştur ve olacaktır da. Birincisi, bunu yapmayın. Bunu tırmandırmak için hiçbir neden yok. Potansiyel olarak bir tür topyekûn bölgesel savaş başlatmak için hiçbir neden yok. İkincisi, eğer iş bu noktaya gelirse İsrail'i savunmaya hazır olacağız”
İran, Hamas lideri İsmail Haniye'nin geçen ayın sonlarında Tahran'ı ziyareti sırasında öldürülmesine sert bir yanıt vereceğini açıkladı. İsrail olayla ilgisi olduğunu bugüne kadar doğrulamadı, saldırıyı üstlenmedi.
ABD Orta Doğu'da iki uçak gemisi saldırı grubunun yanı sıra fazladan bir F-22 savaş uçağı filosu bulunduruyor.
Kirby, "Bu gücü İsrail'in savunmasına yardımcı olmak ve bölgedeki kendi birliklerimizi ve tesislerimizi korumak için olması gerektiği kadar bölgede tutacağız” ifadelerini kullandı.
Gazze'de 10 aydır devam eden savaşı sona erdirecek ve kalan 108 İsrailli rehineyi geri getirecek olası bir ateşkes anlaşması konusunda iyimserliğini koruyan Kirby, sürecin “yapıcı” olduğunu ve önümüzdeki günlerde Doha'da daha fazla görüşme yapılmasını dört gözle beklediğini söyledi.
Kirby, ateşkesin henüz yapılamasına ilişkin iki tarafı da suçlamaktan kaçınarak, bir anlaşmanın İsrail ve Hamas'ın uzlaşmasını ve liderliğini gerektireceğini söyledi.
Ateşkes için hala umut var
“Taraflar ateşkes üzerinde hala meşgul ve bu iyi bir şey” diyen Kirby şöyle devam etti:
“Şu anda Doha'da çalışma gruplarıyla başka bir aşamaya geçmiş olmamız kötü bir şey değil. Bu, tarafların hala konuşmaya devam ettiği anlamına geliyor. Bu da demek oluyor ki son birkaç detayı da halledip ilerleyebileceğimize dair hala umut var. Hamas hala bu çalışma grubu görüşmelerinde temsil ediliyor ve bu iyi bir şey. Kimse süreçten tamamen kopmuş değil”