05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 10.09.2025 20:42 | Son Güncelleme: 31.10.2025 11:20

Nurdan Bernard Paris'ten bildiriyor: Fransa'daki 'Her Şeyi Engelle' eylemlerinde neler yaşandı?

Fransa'da başkent Paris başta olmak üzere birçok kentte Cumhurbaşkanı Macron'un sosyo-ekonomik politikalarına tepki olarak "Her şeyi durduralım" sloganıyla eylemler düzenlendi. Nurdan Bernard, Macron karşıtı gösterilerle ilgili izlenimlerini aktardı
Nurdan Bernard
Nurdan Bernard
Nurdan Bernard Paris'ten bildiriyor: Fransa'daki 'Her Şeyi Engelle' eylemlerinde neler yaşandı?
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

10 Eylül tarihi, ulusal çapta olması istenen bir halk direnişi için kötü seçilmiş bir tarih çünkü tatilden dönen aileler okulların açılması ile ilgili işlerini ancak yoluna koyuyorlar. Bu nedenle katılım beklenilen çok altında oldu. Göstericilere göre yüzde 30’ları (!) bulan, gerçekte ise başkentte dahi birkaç mahalde ancak yüzde 3’leri yakalayabilen hareket, tam bir fiyasko oldu. Bu durum, 18 Eylül'de yapılması öngörülen genel grevin başarılı olmayacağını kesinlikle göstermiyor. Düzenleyenler de amaç da farklı.

Baştan beri 10 Eylül çağrısının arkasında tam olarak kimler olduğunun bilinmemesi, sosyal medyada büyüyen bir hareket olması, aşırı sağın hareketi manipüle ediyor olduğu şüphesi ile 10 Eylül, Fransa’da hayatı felç etmekten çok uzak kaldı. Hayal kırıklığı ve takip edilmemiş olsa dahi, ilan edilen seferberlik için söylenebilecek kesin olan tek konu; Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un 2024’te meclisi feshinden bu yana Fransızlarda yönetimsiz kalmış olma hissiyatının yaygın olduğu ve umutsuz ve mutsuzlukların her geçen gün arttığı.

Milli Eğitim Bakanlığı 100 kadar lisenin protesto hareketine katıldığını, 27’sinin eğitimi bloke etmeyi başardığını açıkladı. Direniş, Paris, Rennes, Lille ve Montpellier şehirlerindeki okullarda da görüldü. Göstericiler Paris’in en prestijli okullarına sızarak eğitimi bloke ettiler. Eğitim Bakanlığı açıklamalarına göre göstericilerin oranı ortalama yüzde 4.6'da kaldı. Bu arada çarşamba günleri Fransa’da son yıllarda pek çok okulda tam veya yarım gün tatil olduğundan grev neredeyse tamamen etkisiz kaldı denebilir.

Dayanışma Derneği 'başarı' olarak niteledi

Çarşamba günü genel grev çağrısını açıkça yapan Sendikalar Birliği 'Dayanışma', hareketi başarı olarak niteledi, "Güvenlik güçlerinin orantısız olarak grevi ve blokajı önlemek için kullanılmasına rağmen, yurdun dört bir yanından gelen haberler, hareketin amacına ulaştığını gösteriyor” dedi. Bildirilerinde demiryolları, kültür, eğitim, mağaza çalışanları gibi sektörlerde katılımın yüzde 30’larda olduğunu iddia etti.

Bu çarşamba, yaz ortasında sosyal medyada ortaya atılan, ardından sol partiler tarafından desteklenen yurttaş seferberliği 'Her Şeyi Engelle' hareketi, 10 Eylül Çarşamba günü şafak vakti başladı. Paris’in çevre yollarından, Rennes ve Nantes gibi büyük şehirlere çıkışlar, önemli tren garları, üniversiteler, işyerlerine kadar en çok başkent Paris’te, kısmen de Fransa genelinde eylemler gerçekleştirildi. Ülke genelinde salı akşamından itibaren 80 bin polis memuru ve jandarma hareketi kontrol altında tutmak için görevlendirildi. İstifa eden hükümetin İçişleri Bakanı Bruno Retailleau, devir teslim törenine katılmayıp görevine devam edeceğini açıkladı.

Aşırı sağ ile muhafazakar sağın yakınlaşmasına çalışan Retailleau, görevlendirilen jandarma ve polislere çok kesin talimatlar verdi: "Hiçbir ablukaya, hiçbir şiddete müsamaha göstermeyeceğiz" diye ısrar etti. Çarşamba günü öğlene kadar kolluk kuvvetleri ülke genelinde 295 kişiyi tutukladı; bunların 171'i hareketin en yoğun yaşandığı başkentte gerçekleşti. İçişleri Bakanlığı, saat 13:00 itibarıyla 273 miting ve 157 barikat olmak üzere 430 eylemde, toplam 29 bin katılımcının toplandığını kaydetti.

Paris bölgesinde 25 müze ve ulusal anıt kapatıldı

CGT, SUD ve FSU Kültür sendikaları, Kültür Bakanlığı çalışanlarını greve çağırdı. Bazı müze ve ulusal anıt öğlene dek kapalı kaldı, öğleden sonra çoğu açıldı. Etkilenen 25 kadar tarihi alan arasında zafer takı Arc de Triomphe, Panthéon, Orsay ve Orangerie Müzeleri ve Palais-Royal bulunuyor. Başkentin dışındaki Versay Sarayı'nın Trianon bölümü, Saint-Denis Bazilikası ve Saint-Cloud Milli Parkı da 10 Eylül'de kapalı kalan yerler arasındaydı. Louvre Müzesi ve Fransa Ulusal Kütüphanesi gibi bazı müzeler kısmen kapandı. Ulusal kütüphanenin en eski binası Rue de Richelieu de sabahın erken saatlerinde yüz kadar grevcinin işgalindeydi.

Paris'te en kalabalık meydanlar Châtelet ve Republique

Lise ve üniversite öğrencileri sabah Châtelet Meydanını doldurdu. Telegram hesapları üzerinden haberleşen gençler, hareketin nerelerde nasıl geçtiğini takip ederek bazen yer değiştirdiler. Eğlenceli pankartlar arasında “ChatGPT senden daha iyi başbakan olur"; “Lecornu ve Macron ile aptallar için akşam yemeği" dikkat çekiyordu. Cumhurbaşkanı pek çok sloganda başlıca eleştirilen kişi oldu. Önemli konfederasyon CGT, bir hafta sonra ülke genelinde yapılacak genel grevden önceki bu hareketin on binlerce kişi tarafından gerçekleştirilmesini başarı olarak niteledi. Paris’teki Kuzey Garı’nda toplanan 300 kişi öğlene doğru Châtelet meydanına yürüdü. Sendikalı Sud-Rail demiryolu işçilerinin fosforlu yelekleri, genelde katılmadan geçen Parislilerin dikkatini çekiyor ve kimi sempati hareketleriyle destek almalarını sağlıyordu.

Katılımcılar hallerinden memnun görünse de sayıları hiç de “Her şeyi bloke edecek kadar” kalabalık olmadı. Sonuçta başkentin çeşitli yerlerinden herkes Châtelet Meydanına doğru kortejler halinde yürüdü. Garlarda güvenlik güçleri geç saatlere dek bilet kontrolü yaparak yine de sadece yolcuların istasyonlara girmesine izin vererek kontrolü elden bırakmadılar. 13.30 sularında şehir merkezlerinin çevreleri ile kırsal kesime yerleştirilen jandarma kuvvetlerine göre göstericiler, 238 farklı noktada buluştu ve toplam sayıları 13 bin 500 civarı oldu. 

Yine aynı saatlerdeki İçişleri Bakanlığı verilerine göre 171’i Paris’te olmak üzere 295 kişi gözaltına alındı. Güvenlik güçleri, ulaşımı ve çalışmaları etkileyecek 106 blokajı açmak için müdahale etti ve 4 güvenlik görevlisi hafif yaralandı. Paris’in önemli ancak boyut olarak küçük meydanlarından Châtelet'yi doldurmak zaten kolaydı. Protestocular muhtemelen daha kalabalık görülsün diye, semt gösterilerini bu meydana çağırdılar. Birkaç semtte polis göz yaşartıcı bomba kullandı. Marsilya’da 8 bin kişi toplandı ancak çıkardıkları gürültü sayılarından çok fazlaydı. Bekledikleri kalabalığı toplayamayan göstericiler eylemlere devam edeceklerini açıkladılar. Sendikalar bu akşam toplanarak gelecekte ne gibi gösteriler yapacaklarını tartışıyorlar.

Paris Polisi, eylemcileri dronlarla takip edebilmek için Paris İdare Mahkemesine başvurdu. Anayasal Özgürlükleri Savunma Derneği; Fransız Avukatlar Derneği, Yargıçlar Derneği gibi kuruluşlar, polisin dron ve de kameralı helikopterle göstericileri izleme isteklerinin reddedilmesi için aynı mahkemeye başvurdular. Ancak mahkeme, güvenlik güçlerinin başvurusuna olumlu yanıt vererek şaşırttı! Ve polis sayıları çok az olan göstericileri ilk kez havadan kontrol altında tuttu. Mahkemenin bu kararı hukukçuların tepkisini çekerek, bu işin peşini bırakamayacakları açıklamalarına neden oldu.

Paris’in işçi semtlerinden 20. ilçede kadınlar sessiz sedasız ama kararlı bir şekilde bütçedeki tasarruf tedbirlerine karşı toplanıp konuşmalar yaptılar. Paris’in güney ve doğu trenlerinin kalktığı Lyon garındaki gösterici sayısı da 300 kişide kaldı. Polis burada yakından izlese de müdahalede bulunmadı. Göstericiler garın içindeki tarihi Mavi Tren Lokantasının merdivenlerinde Macron karşıtı sloganlar attıktan sonra sessizce dağıldılar. Bordeaux kentinin Quinconces Meydanı ise gün sonunda gençlerin çoğunlukta olduğu binlerce kişi toplandı. Bu şehirdeki, göstericilerin büyük çoğunluğunu, sömürüldüklerini savunan beyaz yakalılar oluşturdu.