Hollanda’nın en büyük siyasi partisi olan, iktidar ortağı Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi (VVD), 23 Kasım’da yapılacak erken genel seçime, Ankara doğumlu Dilan Yeşilgöz’ün liderliğinde katılacak.
46 yaşındaki Dilan Yeşilgöz-Zegerius, sadece Hollanda ve Türkiye’de değil tüm Avrupa’da konuşulan bir isim haline geldi. İngiliz The Guardian gazetesi, Açıkgöz’ün bugün Rotterdam’daki parti toplantısıyla başlattığı kampanyayı haberleştirdi. Açıkgöz kampanyasına özgürlük ve güvenlik sloganıyla start verdi.
Gazete, Açıkgöz için “Göçü azaltmak isteyen eski bir çocuk mülteci aşırı sağa kapıları açtı ve Hollanda’nın ilk kadın başbakanı olabilir” değerlendirmesinde bulundu.
The Guardian’ın haberinden öne çıkan bölümler şöyle:
- "Ailemden özgürlüğe değer vermeyi ve özgürlükleri tehdit edildiğinde başkaları için ayağa kalkmayı öğrendim" dedi ve şöyle devam etti: "Ancak, birbirimizi giderek daha az anladığımız ve siyasetin giderek daha fazla güvensizlik üzerinden işlediği bir ortamda, bu 'oksijeni' giderek daha fazla kaybetmekle karşı karşıyayız. Manifestomuzun adı boşuna değil: Yer vermek, sınırları tanımlamak."
Şaşırtıcı bir profil
- Ulusal gazete De Volkskrant'ın politika editörü Raoul du Pré şunları söyledi: "Elbette VVD onun ideal bir profile sahip olmasını umuyor. Göçmen kökenli bir kadın ve kendi kendini yetiştirmiş olarak sunuluyor. Çocukken Hollanda'ya kaçtı, şansını kullandı ve şimdi Başbakanlık konutuna gidiyor. Hikâye bu."
- Yeşilgöz-Zegerius, adalet bakanı olmadan önce bile şaşırtıcı bir medya profili oluşturmuştu. 2016'da katıldığı bir talk show programında büyükannesi Sara'nın Louis Vuitton çantasını göstermiş ve kendisi sekiz yaşındayken siyasi olarak aktif olan Kürt asıllı ailesiyle birlikte Türkiye'den nasıl kaçtıklarını anlatmıştı. O çantaya sığanlarla Bodrum'dan Kos'a “külüstür” bir tekneyle gitmişler, sonra da Amsterdam'ın 30 mil güneybatısındaki Amersfoort'a yerleşmişler.
"Yüksek topuklu pitbull"
- Yeşilgöz-Zegerius kariyerine Hollanda Sosyalist Partisi'nde, ardından İşçi Partisi'nde başladı ancak kendini merkez sağ VVD'de buldu. Sokak tacizinin yasaklanması için yürüttüğü kampanya nedeniyle 'yüksek topuklu pitbull' olarak adlandırılmayı benimsedi; evliliği ve çocuk sahibi olma konusundaki tereddütleri hakkında açıkça konuştu. Geçen yıl İran'daki kadınları desteklemek için canlı yayında saçının bir tutamını -arkadan bir bölümünü seçerek- kesti. "O bir talk show sevgilisi," diyor du Pré.
- Adalet bakanı olarak “woke gündemini”, aşırı sağcı politikacıları ve komplo teorisyenlerini eleştirdi ve Avrupa çapında bir suçla mücadele kampanyası başlattı. Hükümet göç konusunda tartışmaya düştüğünde, daha fazla mültecinin olduğu bir ülkede sahip olduğu şanslara sahip olamayacağını savunarak aile birleşiminin kısıtlanması gerektiğini söyledi.
"Pek çok insan onu seviyor"
- Leiden Üniversitesi siyaset programından Carola Schoor şunları söyledi: "O sert bir kadın. Pek çok insan onu seviyor. Ve belki de bir kadının ya da Türkiye'den birinin başbakan olmasını istemeyen insanlara hitap edecek bir gündemi var."
- Konuşmasının ardından tertemiz pembe takımı ve topuklu ayakkabılarıyla etrafı basın mensuplarıyla çevriliyken kendisine Hollanda'nın ilk kadın Başbakanı olma şansını nasıl değerlendirdiği soruldu. "Bilmiyorum ama elimden geleni yapıyorum. Bu seçmene bağlı” dedi.