İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafından yayınlanan bir ses kaydında, askeri istihbarat müdürlüğünün bir üyesi Gazze'deki bir Filistinli adamı arayarak onu ve ailesini Han Yunus'un güneyine doğru kaçmaya ikna ederken duyuluyor. Ancak telefondaki adam İsrail'in uyarısına uymanın zor olduğundan yakınıyor çünkü Hamas güney güzergahındaki yolları kapatıyor ve insanları evlerine geri gönderiyor. Adam Hamas'ın bölgeyi terk etmeye çalışan Filistinlilere ateş açtığını da ekliyor.
Bu ses kaydı, Hamas'ın Gazze'deki sivil halkı canlı kalkan olarak kullandığı ya da sivillerin güvenliğini açıkça hiçe sayacak şekilde hareket ettiği iddialarını desteklemek üzere IDF tarafından yayınlanan çok sayıda kanıttan sadece biri.
Canlı kalkan nedir?
Uluslararası Ceza Mahkemesi canlı kalkan kullanma savaş suçunu "Belirli noktaları, alanları veya askeri güçleri askeri operasyonlardan muaf tutmak için bir sivilin veya korunan başka bir kişinin varlığından faydalanmak" olarak tanımlıyor. Bu tanımın bir yorumuna göre özellikle okullar, hastaneler veya camiler gibi Cenevre sözleşmelerine göre korunması gereken tesislerin yakınında, yoğun nüfuslu sivil alanların yakınında silah ateşlemek ve üs konumlandırmak savaş suçu olarak sayılıyor. Gazze'de Hamas ve diğer silahlı gruplara karşı yürütülen çatışmalar sırasında İsrail bu grupları defalarca Gazze'nin sivil nüfusunu kasıtlı olarak arkalarına almakla suçladı.
Hamas nasıl canlı kalkan kullanmakla suçlanıyor?
İsrail, Hamas'ın mevcut çatışmada ve 2014'teki bir önceki savaşta canlı kalkanları bir taktik olarak kullandığına dair çok sayıda örnek olduğunu belirtiyor. Hamas'ın askeri tünel sisteminin ve komuta ağının bazı bölümlerini Gazze Şehri'ndeki Şifa Hastanesi de dahil olmak üzere sivillerin olduğu yerlerin altına yerleştirdiğini iddia ediyor.
Geçtiğimiz cuma günü IDF, Hamas'ın hastanenin altındaki komuta merkezini gösteren bir infografik yayınladı. Ertesi gün IDF ve Şin Bet iç güvenlik teşkilatı, 7 Ekim'de bin 400 İsraillinin katledilmesi sırasında İsrail'e sızdıklarını söyledikleri Hamas'ın silahlı kanadının iki üyesinin sorgulanmasına ait olduğunu söyledikleri görüntüleri yayınladı. Bu kişilerin Hamas savaşçılarının kendilerini IDF saldırılarından korumak için Gazze Şeridi'ndeki hastaneleri kullandıklarını doğruladıkları görüldü.
Hamas'ın elit Nukhba gücünün bir üyesi olan Amer Abu Awash olarak tanımlanan birine Gazze'deki hastaneler ile Hamas'ın geniş tünel ağı olan metro arasındaki bağlantı soruldu. Elleri kelepçeli Awash şöyle cevap verdi: Çoğu hastanelerde saklı. Örneğin Şifa Hastanesi'nde yeraltı katları var Şifa küçük değil, bir şeyleri saklamak için kullanılabilecek büyük bir yer.
İddiaları reddetti
Abu Avaş'a daha sonra sorgucu tarafından Hamas'ın hastane ve klinik gibi sağlık kurumlarını neden kullandığı soruldu, o da "Onları vurmayasınız diye" yanıtını verdi. Hamas yetkililerinden İzzet el-Reşik, örgütün Şifa Hastanesi'ni yeraltı askeri altyapısı için bir kalkan olarak kullandığı iddialarını reddetti ve iddiaların gerçekle hiçbir ilgisi olmadığını söyledi.
Hamas ayrıca Filistinlileri İsrail'in tahliye çağrısına uymaktan vazgeçirdi. Hamas tarafından yönetilen içişleri bakanlığı bölge sakinlerine gönderdiği mesajda, "Amaç sivilleri korkutmak ve siviller sorumlu davranmalı ve yanıltıcı İsrail talimatlarına uymamalı" ifadeleri kullanıldı.
İddiaları destekleyecek bağımsız kanıtlar var mı?
Anekdotlar ve diğer kanıtlar Hamas ve diğer grupların hastaneler ve okullar gibi sivil nesneleri kullandığını gösteriyor. The Guardian muhabirleri 2014 yılında bir hastanenin içinde silahlı adamlarla karşılaştı ve üst düzey Hamas liderlerinin Şifa hastanesinin içinde görüldüğü belgelendi.
2014 yılındaki çatışmalar sırasında BM, iki BM okulunda silah bulunduğunu açıkladı ve Gazze'deki Filistinli silahlı grupların korunan sivil yerlerin yakınından roket ve diğer silahları ateşlediğine dair çok sayıda rapor bulunuyor. Hamas'ın konutlarda operasyon yaptığı da açık. Ancak Gazze'nin doğası ve buradaki çatışmalar meseleyi daha da karmaşık hale getiriyor. Bölge çoğunlukla son derece yoğun bir kentsel çevreden oluştuğu için Hamas'ın sivil alanlarda faaliyet göstermesi şaşırtıcı olmayabilir. Uluslararası hukuk ayrıca, bir silahlı güç sivilleri kendisini korumak için uygunsuz bir şekilde kullansa bile, karşı tarafın sivilleri orantısız zarardan koruması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.
Hamas'ın Filistinli sivillere karşı tutumu nedir?
Anketler Hamas'ın önemli bir desteğe sahip olduğunu gösterse de Uluslararası Af Örgütü 2022 yılında Hamas'ın yönetimini otoriter olarak nitelendirdi. Örgüt'ün açıklamasında, "Gazze Şeridi'nde, 2019'da artan hayat pahalılığına karşı düzenlenen barışçıl protestoların acımasızca bastırılmasının ardından oluşan genel baskı ortamı, muhalefeti etkili bir şekilde caydırdı ve çoğu zaman otosansüre yol açtı" ifadeleri yer aldı.
Hamas'ın Gazze'deki çatışmalar sırasında sivillere yönelik tutumu çoğu zaman en iyi ihtimalle alaycı görünüyor. İsrail'le 2008'den bu yana beş kez çatışan Hamas, İsrail güçleriyle çatışmalarda sivillerin ölme ihtimalinin yüksek olduğunun farkında ve dünyaya verdiği mesajlarda bu ölümleri araçsallaştırıyor. Ancak bu durum İsrail'i sivil ölümlerin beklendiği bölgelerde kullandığı güç konusunda sorumluluktan muaf tutmaz.
Hamas yıllar boyunca yaptığı açıklamalarda sivil ölümlerini kaçınılmaz ve faydalı gördüğünü açıkça ortaya koydu. Hamas sözcüsü Sami Ebu Zuhari 2014 yılında El Aksa TV'ye şunları söyledi: Direniş halkımızı övüyor, biz halkımızı ölüme götürüyoruz yani savaşa.