Hamas'ın İsrailli sivillere yönelik saldırısının yaygın bir şekilde kınanması ve Birleşmiş Milletler'in bölgenin tehlikeli bir uçurumda olduğu uyarısında bulunması üzerine ABD, İsrail'e askeri destek gönderdiğini ve bölgedeki deniz ve hava kuvvetleri varlığını güçlendirdiğini açıkladı.
ABD savunma desteğini artırdı
Beyaz Saray'dan yapılan açıklamaya göre Joe Biden pazar günü Binyamin Netanyahu'ya İsrail Savunma Kuvvetleri için ek yardımın yolda olduğunu ve önümüzdeki günlerde daha fazlasının yapılacağını söyledi. ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, askeri desteğin mühimmat da dahil olmak üzere ekipman ve kaynaklar içereceğini belirtti. Austin ayrıca USS Gerald Ford uçak gemisi ve güdümlü füze destroyerleri de dahil olmak üzere savaş gemilerinden oluşan saldırı grubunun Akdeniz'in daha doğusunda konuşlandırılacağını ve ABD hava kuvvetlerinin bölgedeki savaş uçağı filolarının caydırıcılık gösterisi olarak nitelendirdiği şekilde arttırılacağını duyurdu. Savunma Bakanı, "ABD, gerektiğinde bu caydırıcılık duruşunu daha da güçlendirmek için küresel çapta hazır kuvvetler bulundurmaktadır" dedi.
"Rehineler arasında ABD'liler var"
Kurbanlar arasında çok sayıda Amerikalı olduğu bildirildi. Dışişleri Bakanı Antony Blinken, yönetimin çatışmalarda birkaç Amerikalının öldüğü ve diğerlerinin kayıp olduğu yönündeki haberleri doğrulamaya çalıştığını söyledi. İsrail'in ABD Büyükelçisi Michael Herzog, Hamas savaşçılarının Gazze'ye geri götürdüğü rehineler arasında onlarca Amerikalı olduğunu söyledi.
Cumartesi günü Hamas tarafından düzenlenen saldırıda iki Arjantinli ve bir Fransız vatandaşının öldüğü bildirilirken, iki Brezilyalı, iki Meksikalı ve bir İngiliz'in de kayıp olduğu belirtildi. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, şiddet olaylarında iki Ukrayna vatandaşının da öldüğünü söyledi. Yabancı kurbanların çoğu Hamas savaşçıları tarafından ele geçirilen Gazze sınırı yakınlarındaki bir müzik festivaline katılıyordu.
Şiddet olaylarının yayılma tehlikesi karşısında nadir görülen bir birlik anının yaşanması umuduyla BM Güvenlik Konseyi acil toplantıya çağrıldı. BM Orta Doğu barış elçisi Tor Wennesland, "Bu tehlikeli bir uçurum ve herkesi eşikten geri çekilmeye çağırıyorum" açıklaması yaptı.
İsrail'i suçlayanlar
Batılı ülkeler ile birçok Afrika ve Latin Amerika ülkesi Hamas saldırısını kınamaya odaklanırken, Rusya, Çin ve Türkiye itidal çağrısında bulundu. Ancak İslam dünyasının bazı kesimleri sadece İsrail'i suçladı. Mısır'ın İskenderiye kentinde, iki İsrailli turist ve bir Mısırlının, dini bir mekânı ziyaret eden İsrailli tur grubuna ateş açan bir polis memuru tarafından vurularak öldürüldüğü bildirilirken, bu olay çatışmanın Orta Doğu'nun ötesinde de şiddeti tetikleyebileceği tehlikesinin altını çizdi.
Fransa, Almanya, Arjantin ve İngiltere de Yahudi cemaatleri için ek güvenlik önlemleri aldıklarını açıklayan ülkeler arasında yer aldı. Fransa Başbakanı Élisabeth Borne BFMTV kanalına verdiği demeçte, "Şu aşamada spesifik bir tehdit yok, ancak son derece tetikte olmaya devam edeceğiz" dedi. Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, Bild gazetesine verdiği demeçte federal ve bölgesel yetkililerin güvenlik önlemlerini koordine ettiğini ve Hamas'ın potansiyel destekçilerinin yakından izlendiğini söyledi.
"Pasta dağıtarak kutladılar"
Berlin polisi sosyal medyada "İsrail saldırılarını pasta dağıtarak kutlayan insanları" gösteren fotoğraflar yayınladı ve kimlik kontrolleri yaptıklarını ve bazı durumlarda suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı. Cumartesi gecesi şehrin en ünlü simgesi olan Brandenburg Kapısı İsrail bayrağı renklerinde ışıklandırıldı.
İngiltere İçişleri Bakanı Suella Braverman, "ükümetin Yahudi topluluklarının korunması için gereken her şeyi yaptığından emin olmak amacıyla İngiliz Yahudilerinin güvenliğine adanmış bir hayır kurumu olan Community Security Trust'a danıştığını söyledi.Braverman ayrıca polisin Hamas'a açık destek beyanlarına karşı harekete geçeceği uyarısında bulundu.
Arap ve İslam dünyasının tepkisi, her iki tarafa da itidal çağrısında bulunan ülkeler ile Filistinlilere yönelik muamele ve Gazze'deki konutlara yönelik misillemenin ayrım gözetmeyen doğası nedeniyle İsrail'i tek başına sorumlu tutan ülkeler arasında bölündü. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, Birleşik Arap Emirlikleri gibi şiddetin derhal durdurulması çağrısında bulundu. Mısır vahim sonuçlar konusunda uyarıda bulundu. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da tüm taraflara itidal çağrısında bulundu.
Dünyanın en büyük Müslüman çoğunluğa sahip ülkesi olan Endonezya, tüm şiddet eylemlerinin durdurulması çağrısında bulundu ancak çatışmanın kökeninde İsrail'in Filistin topraklarını işgalinin yattığını söyledi. Katar Dışişleri Bakanlığı genel itidal çağrısında bulundu ancak Filistinlilere yönelik şiddetin tırmanmasından yalnızca İsrail'i sorumlu tuttu. Kuveyt de İsrail'i bariz saldırıları nedeniyle suçladı. Hamas'a en kesin destek, İran'dan geldi. Devlet televizyonuna göre Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, "İran, Filistin ulusunun meşru savunmasını destekliyor" dedi.