ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’da düzenlenen bir yuvarlak masa toplantısında, “radikal sol”a karşı yürüttüğü kampanyayı yeniden gündeme getirerek, Antifa hareketini bir kez daha hedef aldı. Trump, Antifa’yı “terör örgütü” olarak nitelendirdi.
Kabinesinin önde gelen üyeleriyle birlikte büyük bir masa etrafında oturan Trump, çarşamba günü yaptığı konuşmada, “Tüm Amerikalıların çok ciddi bir solcu terör tehdidiyle karşı karşıya olduğumuzu anlaması gerekiyor. Bu, ülkemizi yıkmak isteyen radikallerin oluşturduğu iç terör grubudur,” dedi.
ABD’nin çeşitli kentlerinde yaşanan şiddet olaylarını hatırlatan Trump, “Bunlar ülkemizi yok etmek isteyen insanlar. Buna izin vermeyeceğiz,” ifadelerini kullandı.
Antifa nedir?
“Antifa”, “anti-faşist”in kısaltması olup, merkezi olmayan, lidersiz bir sol hareketi ifade ediyor. Hareket; hükümeti, belirli kurumları veya sağcı grupları “faşist yapılar” olarak gören bireylerden oluşuyor.
Duke Üniversitesi Terörizm ve İç Güvenlik Merkezi Direktörü David Schanzer, Antifa’yı şöyle tanımlıyor:
“Bu, belirli bir ideolojiye sahip kişilerin oluşturduğu bir etiket. Bu kişiler, toplumsal yapımızdaki faşist unsurlarla mücadelede şiddetin meşru olduğuna inanıyor.”
Ancak Antifa’nın bir üyelik listesi, tüzüğü, toplantıları ya da finansman kaynağı yok. Bir web sitesi veya resmi yapılanması da bulunmuyor.
Schanzer’a göre, ABD’deki terör uzmanları arasında genel kanı şu: “Antifa, kurumsal bir yapıdan ziyade bir ideolojidir.”
'Militan-anarşist yapılanma'
Trump, yayımladığı başkanlık kararnamesinde Antifa’yı, “ABD hükümetini, kolluk kuvvetlerini ve hukuk sistemini devirmeyi amaçlayan, militan-anarşist bir yapılanma” olarak tanımladı.
Hareket, 2020’de George Floyd’un öldürülmesinin ardından ülke genelinde başlayan kitlesel protestolarla birlikte kamuoyunun gündemine oturmuştu. Gösterilerin büyük bölümü barışçıl olsa da, ilk Trump yönetimindeki bazı yetkililer, protestolarda yaşanan şiddet ve yağma olaylarından Antifa’yı sorumlu tutmuştu.
Son dönemde, göçmenlik politikalarına karşı düzenlenen protestolar ve Demokratların yönettiği şehirlerde Ulusal Muhafızların konuşlandırılmasına yönelik gösteriler de Antifa’ya bağlanıyor.
Schanzer’a göre, Trump’ın bu hamlesi “siyasi bir manevra” niteliği taşıyor:
“Bu, kendi tabanına, hükümetin muhalifleri hedef aldığı mesajını verme çabası olabilir. Aynı zamanda, organize yapıya sahip ancak çoğunluğu sağcı olan aşırı gruplardan dikkatleri uzaklaştırma girişimi de olabilir.”
Antifa gerçekten bir terör tehdidi mi?
Financial Times'ın haberine göre veriler, son 30 yılda sol eğilimli grupların ABD’deki güvenlik tehdidinin sınırlı olduğunu gösteriyor. Buna karşın, sağcı şiddet olayları uzun süredir çok daha yaygın.
Düşünce kuruluşu Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi (CSIS)’nin verilerine göre, 1994’ten 2025 Temmuz’una kadar 495 sağcı, 68 solcu terör saldırısı veya girişimi kaydedildi.
2025 itibarıyla beş sol eğilimli saldırı ve yalnızca bir sağcı olay raporlandı. CSIS’in son raporuna göre, 2025, 30 yılı aşkın süredir ilk kez sol kaynaklı terör saldırılarının, aşırı sağ saldırılarını geride bıraktığı yıl oldu.
CSIS Savunma ve Güvenlik Bölümü Başkanı Seth Jones, “Veriler, son bir yılda aşırı sol kaynaklı şiddet olaylarının arttığını gösteriyor. Ancak bunun ne kadarının Antifa ile ilişkili olduğu oldukça sınırlı,” dedi.
Jones, ABD’deki terör olaylarının “büyük çoğunluğunun bireyler tarafından, örgütlerden bağımsız şekilde” işlendiğini vurgulayarak, “Antifa da bunun tipik bir örneği,” ifadelerini kullandı.
Terör etiketi ne anlama geliyor?
Trump’ın kararnamesi, federal kurumlara “Antifa’nın yasa dışı faaliyetlerini araştırma, bozma ve ortadan kaldırma” talimatı veriyor. Ancak ABD yasalarında, yerli bir grubu terör örgütü olarak tanımlayacak bir mekanizma bulunmuyor.
Zaten mevcut yasalar, emniyet ve istihbarat kurumlarının aşırı grupları izleme, soruşturma ve yargılama yetkisini zaten sağlıyor. Avrupa’da bazı ülkeler yerel örgütleri terör listesine alırken, ABD bu uygulamadan ifade özgürlüğü, toplanma hakkı ve sivil özgürlükler gerekçesiyle uzak duruyor.
Schanzer’a göre, bu karar büyük ölçüde “sembolik” bir anlam taşıyor:
“Trump yönetimi, aslında var olmayan bir örgütü dağıtmaya çalışıyor olabilir.”
Buna rağmen, Trump’ın yanında oturan ABD Adalet Bakanı Pam Bondi, toplantıda sert bir çıkış yaptı:
“Yalnızca sokaktaki suçluları tutuklamakla kalmayacağız,” diyen Bondi, “Bu örgütü tuğla tuğla yıkacağız tıpkı kartellerle mücadelede yaptığımız gibi. Antifa’ya da aynı yaklaşımı uygulayacağız,” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Gazete Oksijen



