24 Kasım 2024, Pazar Gazete Oksijen
Haber Giriş: 13.11.2024 23:17 | Son Güncelleme: 14.11.2024 00:36

Trump dışişleri bakanlığına 'şahin' senatör Rubio'yu aday gösterdi

ABD başkanlığına seçilen Donald Trump, dışişleri bakanlığına İsrail yanlısı görüşleriyle bilinen Cumhuriyetçi Senatör Marco Rubio'yu aday gösterdi
Trump dışişleri bakanlığına 'şahin' senatör Rubio'yu aday gösterdi

ABD başkanlığına seçilen Donald Trump, dışişleri bakanlığına, İran ve Çin konularında 'şahin' tavrı ve güçlü İsrail yanlısı görüşleriyle bilinen Cumhuriyetçi senatör Marco Rubio'yu aday gösterdiğini açıkladı. ABD'nin seçilmiş başkanı Trump'ın ekibi tarafından Truth Social adlı platforma yapılan resmi açıklamaya göre, Rubio, yeni kabinede dışişleri bakanlığı koltuğuna oturacak. Böylece daha önce Amerikan medyasına yansıyan ve Trump'ın Rubio'yu aday göstereceği haberleri teyit edilmiş oldu.

Özellikle İran ve Çin başlıklarında 'şahin' tavırlarıyla ve İsrail'e verdiği güçlü destekle bilinen Rubio, 2011 yılından bu yana Senato'da görev yapan ve dış ilişkiler komitesinde görev alan bir isim olarak dikkati çekiyor. Uzun süredir Florida senatörlüğü yapan ve Trump'a yakınlığıyla bilinen Rubio'nun, Beyaz Saray'ın yeni Özel Kalem Müdürü Susei Wiles ile de yakın arkadaş olduğu biliniyor. İkinci Trump döneminde Amerikan dış politikasının nasıl şekilleneceği konusunda yeni dışişleri bakanının kim olacağı merak ediliyordu. 

2016 yılında Cumhuriyetçi Parti'den başkan aday adaylığını koyan Rubio, ön seçimlerde başarısız olmuş ve o süreçten Trump başkan olarak çıkmıştı. Son seçim kampanyası döneminde Trump'ın başkan yardımcılığı için de adı geçen Rubio'nun yerine JD Vance tercih edilmiş ancak Rubio bu süreçte Trump ile çalışmaya hazır olduğunu açıklamıştı. Rubio'nun aday gösterilmesi durumunda Senato'dan onay alması gerekiyor.

Marco Rubio kimdir? 

 

Ülkenin ilk Latin kökenli Dışişleri Bakanı olacak Rubio, 1956'da Küba'dan ABD'ye gelen göçmen bir ailenin çocuğu olarak 1971'de Florida eyaletinin Miami kentinde dünyaya geldi. 1993'te Florida Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümünden mezun olan Rubio, 1996'da Miami Üniversitesi Hukuk Fakültesinde doktorasını tamamladı. Rubio, 1999'da Florida Temsilciler Meclisi'ne seçildi ve 2000-2008 döneminde görev yaptı. 2003-2006 yıllarında burada çoğunluk liderliği yapan Rubio, 2006-2008'de de Florida Temsilciler Meclisi Başkanlığı görevini yürüttü.

2010'da senatör oldu

2010'daki seçimlerde Florida'dan senatör seçilen Rubio, 2015'te Cumhuriyetçi Partinin başkan aday adayları arasında yer alarak Trump ile yarıştı. Trump, 10 Kasım 2015'te sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, "Marco Rubio, küçük şirketlerimden birini yönetmesi için işe almayacağım tam bir hafif siklet, aşırı abartılmış bir politikacı!" ifadesini kullanmıştı. Trump ayrıca, başkan aday adaylığı yarışı sırasında Rubio'dan 'Küçük Marco' diye bahsediyordu.

Rubio, Trump'ın Cumhuriyetçilerin başkan adayı seçilmesinin ardından 2016'da ikinci kez senatörlük görevini üstlendi. 2022'deki seçimlerden de zaferle ayrılan Rubio, halihazırda 3. dönem senatörlük görevini sürdürüyor. Öte yandan, görevi sırasında dış politika ve istihbarat ile ilgili komitelerde çalışan Rubio, Senato'da Seçilmiş İstihbarat Komitesi Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkiler Komitesi kıdemli üyesi.

Çin ve İran karşıtı görüşleriyle biliniyor

ABD'nin Çin'e karşı daha agresif olması gerektiği görüşünü paylaşan senatörler arasında yer alan Rubio, ABD'nin Çin'in devlet güdümlü ekonomisiyle daha iyi rekabet etmesine yardımcı olmanın amaçlandığı sanayi politikasını savunuyor. Rubio, 2019'da Çin'in yüksek teknoloji ve üretim teknolojilerinde endüstriyel dönüşüm olarak gördüğü MIC2025 Planı'nın, ABD'nin teknoloji şirketleri için 'tehdit oluşturduğunu' savunarak, Pekin yönetiminin bu planına karşılık verilmesi amacıyla Kongre'ye Çinli şirketlerin ABD'ye yönelik yatırımlarına sınırlama ve vergi getirilmesi yönünde yasa tasarısı sundu.

Öte yandan, aralarında Rubio'nun da bulunduğu bazı Cumhuriyetçi senatörler, 2021'de Başkan Joe Biden'a gönderdikleri mektupta, yönetimin, İran ile 2015 nükleer anlaşmasına geri dönme ve İran'a yönelik yaptırımların kaldırılması yönündeki "adımlarına" karşı çıktı. Rubio, 8 Kasım'da basına verdiği demeçte, Orta Doğu'daki istikrarsızlık ve şiddetin tek sebebinin İran olduğunu savundu. Rubio, Trump'ın, İran 'rejimi' için tehdit olarak görüldüğünü, bu yüzden de onu 'öldürmek' istediklerini öne sürdü.

 İsrail'in Gazze'ye saldırılarını destekliyor

Filistinlilerin ölümünden 'yüzde 100' Hamas'ın sorumlu olduğunu savunan Rubio, İsrail'in Gazze'deki eylemlerine güçlü destek veriyor. Rubio, İsrail'in Hamas'ın her bir parçasını yok etmesini istediğini açıkça dile getirirken, İsrail'in Hamas'ı yenmesine izin verilmesinin Gazze halkına 'yardımcı olacağını' öne sürüyor. Nisanda İsrail'i ziyaret eden Rubio, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve dönemin Savunma Bakanı Yoav Gallant ile görüşmüştü. Rubio, ziyareti sırasında İsrail'e olan 'sarsılmaz bağlılığını' yinelemişti. Rubio, ABD'deki üniversitelerde İsrail'in soykırımına karşı düzenlenen Gazze'ye destek protestolarına da tepki göstermişti. Bu protestolara katılan yabancı öğrencilerin sınır dışı edilmesi planını desteklediğini ifade eden Rubio, İsrail'i boykot çağrısında bulunanların cezalandırılması gerektiğini savunuyordu.

UCM Başsavcısı Han'ın tehdit edildiği mektuba imza attı

İsrail'in güçlü bir destekçisi olan Rubio, 6 Mayıs'ta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han'ı, İsrail Başbakanı Netanyahu ve diğer İsrailli yetkililere yönelik uluslararası tutuklama emri çıkarmaması yönünde uyarmış, Han'ın 'ağır yaptırımlarla' tehdit edildiği mektuba imza atan 12 Cumhuriyetçi senatör arasında yer almıştı. Başsavcı Han'a hitaben, Netanyahu ve diğer İsrailli yetkililer için tutuklama kararı çıkarması halinde bu durumun "yalnızca İsrail'in egemenliğine değil, aynı zamanda ABD'nin egemenliğine yönelik bir tehdit olarak" yorumlanacağı belirtilen mektupta, "İsrail'i hedef alırsanız, biz de sizi hedef alırız" ifadesi kullanılmıştı.

Ukrayna savaşında müzakereden yana

Rusya-Ukrayna Savaşı'nın sona ermesi için taraflar arasında müzakere yapılması gerektiğini belirten Rubio, bir açıklamasında, "Rusya'nın tarafında değilim ama maalesef gerçek şu ki Ukrayna'daki savaşın sona ermesinin yolu müzakere edilmiş bir çözümdür" demişti. Rubio, başka bir açıklamasında da her iki tarafın da zafere ulaşamayacağını ancak bir gün söz konusu müzakere aşamasına gelindiğinde Ukrayna'nın elindeki kozların daha güçlü olmasını umduğunu söylemişti.

Kaynak: AA