Ukrayna’nın First Lady’si Olena Zelenska, savaşın nasıl başladığını, hayatlarını nasıl değiştirdiğini anlattı. Daha önce Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, ellerindeki istihbarata göre Rusya'nın kendisini bir numaralı, ailesini ise 2 numaralı hedef olarak belirlediğini söylemişti.
Zelenska bu değerlendirmenin hangi istihbarata dayandığını bilmiyor ve Zelenskiy, aileye yönelik herhangi bir özel tehditten ona hiç bahsetmedi. The Guardian’a konuşan First Lady, Rusya’nın iki numaralı hedefi olmak hakkında “Suçlarını gördüğünüzde, gerçekten her şeyi yapabileceklerini anlıyorsunuz” dedi.
Eşi Vladimir Zelenskiy, Putin'in işgaline karşı ulusunun direnişine öncülük ediyor ve ailesi tehdit altında. Zelenska, savaşın başladığı 24 Şubat’ta günün erken saatlerinde patlama seslerine uyandığını anlattı. Gözlerini açıp yatakta yalnız olduğunu fark ettiğini söyleyen Zelenska, eşinin hazırlanmış olduğunu gördüğünü söyledi. Zelenska, “Ona ne olduğunu sordum. O da “başladı” diye cevap verdi” dedi.
"Rüya gördüğümü hissettim"
Ailesi ve ülkesi için normal hayatın kesintiye uğradığı o anı anlatan Zelenska, “Paralel bir gerçekliğin içinde olduğumu, rüya gördüğümü hissettim” diyor. Eşi gittikten sonra iki çocuğunu kontrol ettiğini anlatan Zelenska şunları söyledi:
Gerçeküstü bir duyguydu. Sanki bir bilgisayar oyunu oynuyormuşum ve kendimi tekrar evde bulabilmem için belirli seviyeleri geçmem gerekiyordu. Ama aynı zamanda bütün gün yüzümde garip bir gülümseme vardı çünkü çocuklara panik olduğumu göstermemeye çalışıyordum. Biz sadece güvenlik emirlerine uyduk ve bize söylenen yerlere gittik”
"First Lady'lik tuhaf bir rol"
Güvenlik görevlilerinin tüm elektronik cihazları geride bırakmasını ve sosyal ağların hiçbirine giriş yapmaması gerektiğini söylediğini aktaran Zelenska, eşiyle en azından bazen farklı cihazlar üzerinden konuşabildiğini dile getirdi. First Lady zamanının çoğunu 9 yaşındaki oğlu Kyrylo’nun ödevlerine yardım ederek geçirdiğini söyledi. Kendini meşgul etmek için günlük işleri sürekli planladığını belirten Zelenska, “Düşüncelerin arasında kaybolmamak için yapacak işlerin olduğundan emin olmalısın. Bu yüzden saatlerini ve dakikalarını planlamalısın” dedi.
First Lady’liğin tuhaf bir rol olduğunu kabul ettiğini söyleyen Zelenska bu rolü şöyle tanımlıyor: Kocasının işiyle tanımlanan, resmi bir yetkisi olmayan ancak görüşünü ve kıyafeti hakkında sürekli yargılanan bir pozisyon.
Son haftalarda Zelenska, diğer First Lady'lerin yanı sıra kurduğu bazı temaslarla sık sık konuşuyor. Zelenska ilk olarak savaş başladıktan 10 hafta sonra ABD First Lady’si Jill Biden ile tanışmak için halkın önüne çıktı ve ikili Ukrayna’nın en batısındaki bir okulu gezerek doğudaki çatışmalardan kaçmaya çalıştı. Zelenska bu ziyaret için “Gelmesi cesurcaydı. Son derece empatik ve insanların anlatmak zorunda olduğu hikayelerle ilgiliydi” ifadelerini kullandı.
Diğer görüşmeler telefonla gerçekleşti. Fransa Cumhurbaşkanı’nın eşi Brigitte Macron bir okulun yeniden inşasına yardım etmeyi teklif etti. Bu röportajdan önce ise, Zelenska aynı zamanda psikoloji profesörü olan ve rehabilitasyon programları hakkında tavsiyeleri olan Belçika Kraliçesi Mathilde ile görüntülü görüşme yaptı.
"Kimse benimle askeri bilgileri paylaşmadı"
Zelenska, “Ukraynalılar psikologlardan yardım istemeye alışık değil. Depresyon veya kaygıyı görmezden gelmeye eğilimliyiz. İnsanlara zihinsel yardıma ihtiyaç duymalarının onların suçu olmadığını söylemek için büyük bir kampanyaya ihtiyacımız var” dedi. Bu First Lady’nin savaş öncesi de odaklandığı bir konuydu ancak ruh sağlığı hizmetlerine erişim sorunu hiç bu kadar öne çıkmamıştı.
First Lady, savaş başlamadan kısa bir süre önce Amerikan istihbaratının Putin’in niyetleriyle ilgili açıklamalarına dair soruya da yanıt verdi. “Zelenskiy üstünde baskı hissediyor muydu? Ya da Ukraynalıları savaşa hazırlanması konusunda uyarması gerektiğini hissediyor muydu?” sorusuna cevap veren Zelenska, “Hayır tabii ki öyle hissetmiyordu. Her taraftan gelen farklı bilgiler vardı. Elbette kimse eve gelip benimle askeri sırları paylaşmadı” dedi. Tüm uyarılara rağmen savaşın olacağını düşünmediğini söyleyen First Lady, “Açıkçası bunun olacağına inanamıyordum. Pasaportum bile hazır değildi” diye konuştu.
(Kaynak: The Guardian)
