Hamas savaşçılarının İsrail'in güneyine yönelik ölümcül saldırılarını başlatmalarından bir hafta sonra, dünya liderleri ve istihbarat teşkilatları bölgesel kanallar aracılığıyla daha önce görülmemiş küresel boyutlara ulaşan bir rehine kriziyle mücadele etmeye çalışıyor. Hala şu temel soruya cevap bulmaya çalışıyorlar: Gazze Şeridi'nin altındaki tünel ağında hangi ülkelerin hangi vatandaşları esir tutuluyor?
ABD ve bazı müttefikleri, dokuz gündür kendilerinden haber alınamayan yaklaşık 30 ülkeden 150'den fazla kişinin isimlerini ve durumlarını karşılaştırmaya çalışırken Katar'dan Hamas içindeki bağlantılarını kullanmasını istiyor. Türkiye'deki diplomatlar ve istihbarat görevlileri de Latin Amerika'ya kadar uzanan hükümetlerden gelen bir dolu taleple karşı karşıya. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un da aralarında bulunduğu Avrupalı liderler, Gazze sınırından insani yardım geçirmeye odaklanmış olan Mısır'a da benzer çağrılarda bulundu.
Kaçırılan insan sayısına ilişkin tahminler her geçen gün değişiyor ve olaya karışan ülke sayısı tartışmalı hale geliyor. Rehinelerin çoğu olmasa da birçoğu İsrail dahil olmak üzere çift uyruklu olabilir. Kaçırıldığı düşünülen birkaç kişinin daha sonra ölenler arasında olduğu tespit edildi. Rehineler Hamas tarafından farklı yerlerde tutuluyor. İran destekli İslami Cihat da 30 rehine aldığını söylüyor ki bu iddia İsrail ordusu tarafından doğrulanmadı.
"Hiçbirine ulaşmak mümkün değil"
Wall Street Journal, Hamas'ın rehin aldığı kişileri ve halen hayatta olanların durumlarını tespit etmeye yönelik küresel çabalara katılan Türk, Mısırlı, Katarlı, İsrailli, ABD'li ve Avrupalı yetkililerle konuştu. Bu yetkililer, günlük hava saldırıları ve İsrail'in kara harekâtı tehdidinin gölgesinde kalan kaotik bir çokuluslu arabuluculuk girişimini anlattılar. Dünyanın en güçlü ajansları ve onların Orta Doğu'daki müttefikleri, birçoğu Gazze'nin altında saklanan ve cep telefonlarının çekmediği anlaşılan rehinelere ulaşmakta zorlanıyor. Mısırlı bir yetkili "Cep telefonlarını bırakmışlar ve hiçbirine ulaşmak mümkün değil. Hamas'la bağlantısı olan her ülke denedi" dedi.
"Sığınaklarda oksijen tükenecek"
Bu hafta sonu İsrailli yetkililer, bitirmeye yemin ettikleri Hamas'la rehineler konusunda hiçbir arabuluculuk yapmayacaklarını söyledi. Ancak Mossad'ın eski şefi Yossi Cohen İsrail medyasına yaptığı açıklamada Hamas savaşçılarının bir noktada sığınaklarındaki su, yiyecek ve oksijenin tükeneceğini ve bu noktada rehinelerin serbest bırakılması konusunda karar verilebileceğini söyledi.
Esir takası teklifi
Mısır, Katar ve Türkiye Hamas'la uzun yıllara dayanan ilişkilere sahip olmalarına rağmen hiçbiri Gazze'nin dört bir yanına dağılmış esirlerin isimleri ve durumları hakkında tam bir yanıt alabilmiş değil. Katar'da bulunan Hamas'ın siyasi liderleri grubun elinde kaç rehine olduğunu açıklamadı ancak İsrail ve Amerikan hapishanelerinde tutulan Filistinli savaşçılara karşılık kendi esirlerini takas etmeyi teklif etti. Örgüt, Türkiye'ye gönderdiği mesajlarda, İsrail bombardımanı durdurana ve bu ay bin 300 kişinin ölümüne yol açan katliamlar sırasında kaçırılanlar da dahil olmak üzere binlerce mahkumu serbest bırakana kadar rehine takasını düşünmeyeceğini söyledi.
Hava saldırıları bilgi akışını zorlaştırıyor
WSJ'ye konuşan bir Türk istihbarat yetkilisi, "Başta Batılı ülkeler olmak üzere birçok devlet Ankara ile temas halinde. Mesajları gizlice iletmemizi istiyorlar" dedi. Yetkiliye göre sorun, İsrail'in hava saldırılarının sürekli bilgi akışını zorlaştırması.
İsrail Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan ilk liste krizin boyutlarını ve kaosu gözler önüne seriyor. Listeye göre en az 31 ülkenin vatandaşı kayıp. Bunlardan bazıları Orta Doğu'daki iç içe geçmiş çatışmalarla çok az ilgisi olan uzak ülkelerden: Paraguay, Güney Afrika, Tayland. Bulgaristan listede yer almıyor, ancak hükümeti en az bir vatandaşının kaçırıldığından şüpheleniyor. Bir yetkili söz konusu kişinin kaçırılmadan önce annesini aradığını söyledi. İsrail listesinde ayrıca Brezilya'dan dört kişinin kayıp olduğu ve üç kişinin de öldüğü belirtiliyor. Brezilyalı yetkililer kaçırılan Brezilyalılardan hangilerinin hayatta olduğunu henüz teyit edemediklerini söyledi.
İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly, pazar günü hala kendilerinden haber alınamayan sekiz İngiliz vatandaşıyla ilgili bir soru üzerine, "Bizim ya da herhangi birinin bu konuda kesin bir bilgiye sahip olduğunu ima etmekten çekiniyorum" dedi. Dünyanın dört bir yanındaki dışişleri bakanlıkları, kaybolan ve kaçırıldığı tahmin edilen Meksikalı bir erkek ve kadın, altı Rus, iki İtalyan ve Filipinler'den en az bir kişinin isimlerini sıralayan açıklamalar yayınladı. Aralarında yaşlı kadın ve çocukların da bulunduğu kayıpların resimleri Tel Aviv'deki İsrail Savunma Bakanlığı'nın önündeki duvarı süslüyor. Kayıpların posterlerinin kopyaları da Berlin'deki büyük bir meydanda saygı duruşu için asılı duruyor.
"22'si hava saldırılarında öldürüldü"
Güney Asya medyası kayıp bir öğrencinin annesine yer veren haberler yayınladı. Oğlu Bipin bir değişim programı kapsamında eğitim gören Padma Joshi, The Kathmandu Post gazetesine yaptığı açıklamada "Oğlumdan haber yok. Ondan haber almak için daha ne kadar beklemem gerekiyor?" diye konuştu. Hamas, doğrulanamayan bir iddiayla, rehinelerden yirmi ikisinin İsrail hava saldırılarında öldürüldüğünü söyledi. Hamas'ın silahlı kanadının sözcüsü Ebu Ubeyde, Telegram uygulaması üzerinden yaptığı açıklamada "düzinelerce rehinenin güvenli yerlerde ve direnişin tünellerinde" saklandığını söyledi.
2011'de İsrailli asker Gilad Şalit'in binden fazla Filistinli mahkûmla takas edilmesine yardımcı olan İngiltere merkezli barış STK'sı Uluslararası Topluluklar Örgütü'nün Orta Doğu direktörü Gershon Baskin, "Bu eşi benzeri görülmemiş bir durum, buna hiç şüphe yok" dedi. Kayıplar arasında Filipinli bir bakıcıyla birlikte kaçırılan seksenli yaşlarında bir arkadaşının da bulunduğunu belirtti ve "Onları neden götürdükleri ve ellerindeyken onlarla ne yaptıkları bile delilik" diye ekledi.
"Takasla kadın, çocuk ve yaşlılar serbest bırakılabilir"
Baskin, kendisinin ve diğer birkaç deneyimli arabulucunun ilerletmeye çalıştığı devam eden bir müzakerenin parçası olarak, İsrail'de tutuklu bulunan Batı Şeria'dan bir grup Filistinli çocuk ve kadının serbest bırakılması karşılığında Hamas'ın kadın, çocuk, hasta ve yaşlıları serbest bırakabileceğini söyledi. Baskin'e göre geri kalanlar ya kaçacak, ya kurtarılacak ya da yaklaşan kara savaşı sırasında öldürülecek. Baskin, "Bu savaştan sonra kendimizi, kurtarılamayan, bulunamayan ve muhtemelen sonsuza kadar kayıp olarak kategorize edilecek, belki de enkaz altında kalacak insanlarla karşı karşıya bulabiliriz" ifadelerini kullandı.
Bir Dışişleri Bakanlığı sözcüsüne göre kayıplar arasında 13 Amerikalı da bulunuyor. Bu sayı, Saddam Hüseyin'in birinci Körfez Savaşı'nın başlamasından önce yüzlerce esir Amerikalı, Avrupalı ve Asyalı sivili sarayında, rafinerilerinde ve silah fabrikalarında canlı kalkan olarak saklamasından bu yana en büyük ABD rehine olayından biri. Avrupa'da yetkililer, bölgedeki rehinelere yönelik tek bir yaklaşımı koordine etme çabalarının şimdiye kadar imkansız olduğunu, etkilenen her ülkenin kendi sosyal yardımını hazırladığını söylüyor.
İlgili ülkelerin birçoğu Hamas'ı terör örgütü olarak nitelendirirken, diğerlerinin bölgedeki diplomatik varlığı sınırlı. Bu da onları, başta Katar, Türkiye ve Mısır olmak üzere, örgütle diplomatik kanallarını koruyan hükümetlerin eline bırakıyor. 8 Ekim'de üst düzey bir Hamas yetkilisi olan Ali Baraka, ABD ile bir takas önerisinde bulundu. Baraka, geçen ay İran'da beş Amerikan vatandaşının takas edilmesine atıfta bulunarak, İran'ın yaptırımlar kapsamında Güney Kore'de tutulan 6 milyar dolarlık dondurulmuş petrol gelirlerine erişimine bağlı olan bir esir takası önerdi.
"ABD neden bizimle esir takası yapmasın ki?"
Rus devlet televizyonu Russia Today'de yayınlanan röportajında "ABD'de ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Hamas üyeleri var, elbette onları da istiyoruz. ABD esir takası yapıyor, daha geçenlerde İran'la da yaptı. Neden bizimle esir takası yapmasınlar ki?" ifadelerini kullandı.
Saldırı sabahı Türkiye Hamas temsilcileriyle temasa geçmeye başladı. NATO üyesi Türkiye kendisini dünyanın en önemli barış arabulucularından biri olarak konumlandırıyor. Kısa süre önce Ukrayna, Rusya ve ABD arasında esir takası ve tahıl anlaşması görüşmelerine ev sahipliği yaptı. Toplu kaçırma haberleri geldikçe Türk yetkililer ve Katarlılar Hamas'ın rehin tuttuğu kadın, çocuk ve yaşlıları önkoşulsuz serbest bırakmasını önerdi. Türk yetkili "Bu mesajı dünyaya verin dedik" dedi. Hamas, İsrail'in bombardımanı durdurmak da dahil olmak üzere önlemler alması halinde esirlerin serbest bırakılmasını değerlendirebileceğini söyledi.
Daha önce Fransız, Alman ve İngiliz hükümetleri Kahire'yi aramıştı. Mısır, Enver Sedat'ın 1979'da Mısır'ı İsrail'le barışa ulaşan ilk Arap ülkesi yapmasından bu yana Orta Doğu'da arabuluculuk yapan bir ülke olarak Sina sınırı boyunca Hamas'la uzun süredir temas halinde. Mısır, savaşan taraflara Filistinli kadın mahkumlar karşılığında kadın ve çocukların serbest bırakılması ya da hava saldırılarının durdurulması gibi çeşitli teklifler sundu. Ancak Mısırlı yetkililer bu fikirlerin kısa sürede reddedildiğini söyledi. O zamandan beri Avrupalı yetkililer Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi'nin çok yardımcı olmak istemeyen bir lider olduğunu söyledi. Yetkililerden biri "Bu işe karışmak istemiyor" dedi.