18 Ekim 2024, Cuma Gazete Oksijen
Haber Giriş: 07.05.2024 10:09 | Son Güncelleme: 07.05.2024 10:18

WSJ yazarı Elliot Kaufman yazdı: Biden'ın Gazze savaşındaki en büyük hatası

Hamas'tan intikam almak isteyen İsrail ordusunun yerinden ettiği 1 milyondan fazla Gazze halkı Refah'ta sıkışıp kaldı. Bu süreçte Mısır ise onlara kapıları kapattı. WSJ yazarı Elliot Kaufman bu hareketteki en büyük hata payının Biden'da olduğunu yazdı
WSJ yazarı Elliot Kaufman yazdı: Biden'ın Gazze savaşındaki en büyük hatası

Kampüsteki protestocular Başkan Biden'ı İsrail'in Gazze'yi yok etmesini kolaylaştırmakla suçladığında, Biden'ın verecek iyi bir cevabı yok. Lafı dolandırabilir ama savaşın ahlaki gerekçesini bir kenara bırakıp İsrail'i bu katliamdan dolayı kınadıktan sonra politikasını savunmak için gerçekten ne söyleyebilir?
İsrail destekçileri Biden'ı Hamas'ın yenilgisine engel olmakla suçladığında, yine iyi bir cevabı yok. Refah'ı kale gibi savunması aylardır Hamas'ın gücünü koruyor. Refah'ta terörist liderleri, dört askeri tabur ve çok sayıda rehine bulunuyor. Başkan buraya nasıl geldi? Biden “Soykıran Joe” olmadığı gibi “Hamas yanlısı” da değil. Kendi hataları yüzünden köşeye sıkıştı ve alçaldı.

Gazzeli sivillere ihanet etti

İsraillilerin çoğu ona övgüler yağdırırken, Biden'ın İsrail'e yönelik tutumunu 7 Ekim'den sonraki ilk günlerden bu yana eleştiriyorum. Ancak Biden'ın bu savaştaki en büyük hatası başka bir yerde, Gazzeli sivillere ihanet etmesi ve onların insanlığını acımasızca hiçe saymasında yatıyor. Bu, o zamandan beri savaşı körükleyen bir dizi sorunu harekete geçirdi.

Biden Mısır'ı durdurmak için parmağını bile kıpırdatmadı

Gazzelilerin “kapana kısıldığını” duyduğunuzda, Biden'ın politika tercihiyle karşılaşıyorsunuz demektir. Bu şekilde olmak zorunda değildi. Gazze'nin Refah kenti, yılda 1,3 milyar dolarlık ABD yardımına muhtaç olan ABD müttefiki Mısır'la sınır komşusu. Mısır, uluslararası hukuka aykırı olarak sınırını Gazzeli mültecilere kapatmış durumda. Biden bunu durdurmak için parmağını bile kıpırdatmadı.

Tam tersine, yönetim Mısır'ın tutumunu erkenden benimsedi ve İsrail'den sivilleri Mısır'a “göndermemesini” talep etti. Gazzeliler sınıra yığılıp çıkmalarına izin verilmesi için yalvarırken “zorla yerinden etme yok” cümlesi Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in saçma sloganı haline geldi.
Birleşmiş Milletler ve STK kompleksi ile birlikte Biden, Gazzelilerin savaştan kaçma haklarını inkar eden Mısır'a koruma sağladı. Journal'ın belirttiği gibi, “Sınırları kapatmak ve mültecileri bir savaş bölgesinde tutmak ancak İsrail'e zarar verebileceği zaman liberal bir tutum haline geliyor.”

Mısır'ın bahaneleri geçerli değil. Sivillerle dolu Refah, Mısır'ın yaklaşık 65 bin kilometre karelik bir çöl olan Sina Yarımadası'na sınır. Sivillerin nereye kaçabileceği sorunu tamamen yalan. Hamas'ı uzaktaki Kahire'ye salmadan ya da Filistinlileri kalıcı olarak sürgüne göndermeden Mısır çölünün birkaç kilometre karesini sınırlı bir süre için çitle çevirmek her zaman mümkün oldu.

Mısır sivilleri salması konusunda İsrail'i tehdit etti

ABD'nin desteğini arkasına alan Mısır, mültecilerin sınırından taşması halinde İsrail ile olan barış anlaşmasını feshetmekle bile tehdit etti. Üst düzey bir İsrailli yetkilinin bana söylediği gibi, “Mısır'ın barış anlaşmasını feshetmekle tehdit etmesinin nedeni Filistinlilerin öldürülmesi değil, bizim onlardan Filistinlilerin hayatını kurtarmalarını istememizdi.”

Biden deneseydi savaş daha farklı olurdu

Bu istek hiç bu kadar büyük olmamıştı. Sadece kadınlar ve çocuklar için olabilirdi. Başka ülkeler ödeme yapabilir ve yardım grupları bölgeyi donatabilirdi. Ancak Biden'ın bırakın baskı kurmayı, bunu denediğine dair bile bir kanıt yok. Eğer deneseydi savaş çok daha farklı olurdu.

İsrail ekim ayı sonunda Gazze'yi işgal ettiğinde yüz binlerce sivil güneye kaçtı. Gerçek bir güvenli sığınak mevcut olsaydı, muhtemelen daha fazlası giderdi ve kaçanların çoğu da güneye Sina'ya doğru devam ederdi. Bunun yerine, bu Gazzeliler Han Yunus ve şimdi de Refah olmak üzere şehir şehir Hamas'ın canlı kalkanları olarak kullanıldı. Savaş bölgesinde daha az sivil daha az kayıp anlamına geliyor. Binlerce sivilin hayatı kurtarılabilir ve Hamas savaşçıları daha kolay ortadan kaldırılabilirdi. Ancak Mısır gibi Biden yönetimi de sıradan Gazzelileri kurtarılması gereken insanlar olarak değil, çıkarları korunması ve gururları okşanması gereken Filistin milliyetçiliğinin taşıyıcıları olarak görüyor gibiydi.

Sivilleri Gazze'de kalmaya zorlamak büyük bir kayıp sayısına yol açtı ve savaşı uzattı. İsrail her aşamada operasyonlarını ertelemek ve yavaşlatmak zorunda kaldı ve büyük sivil varlığı Biden yönetiminin İsrail'e daha az ateş gücü ve daha az asker kullanması için baskı yapmasına neden oldu. İsrail mahalle mahalle günlük molalar vererek, kendi güçleri için büyük risk taşıyan en kötü türden şehir savaşı yürütüyor.

Hamas için kaynak, Gazzeliler için acı

Hamas istediğini elde etti. Savaş uzadıkça daha fazla Gazzeli öldürüldü, İsrail üzerindeki uluslararası baskı arttı ve insani yardım daha da zorlaştı. Tüm siviller hala Hamas'ın yardım kamyonlarını kaçırabildiği ve İsrail ateşini üzerine çekebildiği savaş bölgesinde. Sonuçlar Hamas için kaynak bolluğu, diğer Gazzeliler için acı, İsrail'in yardım görevlilerini kazara öldürmesi ve ABD-İsrail ilişkilerinde Hamas'ı rehine anlaşmalarını reddetmeye ve İran'ı İsrail'i doğrudan vurma riskini almaya teşvik eden bir kırılma oldu.

Yardımlar çatışmalardan uzakta, Sina'daki sivillere serbestçe dağıtılabilirdi. Hamas insanların oraya kaçmasını engellemeye çalışabilirdi, ancak özellikle kilit noktalarda İsrail'in yardımıyla bu akın karşısında büyük olasılıkla ezilirdi. Biden hiçbir zaman uzun bir savaş istemedi ve şimdi savaşı bitirmek ve siyasi kanamayı durdurmak için çaresiz. Kendi politika hatası ona iyi bir çıkış yolu bırakmıyor.