Altının bu yılki rekor yükselişi piyasa gözlemcilerini şaşırttı çünkü külçe altın, kendisini durdurması gereken rüzgarlara rağmen yükselişini sürdürdü. Fiyatlar bu hafta gerilerken, bunun açıklaması Çin'de yatıyor olabilir. Ralliyi gizemli bir alıcının tetikleyip tetiklemediği konusunda haftalarca süren tartışmaların ardından, küresel altın piyasasının önde gelen isimleri, yeni itici gücün Şanghay Vadeli İşlemler Borsası'ndaki (SHFE) hızlı hareket eden perakende yatırımcılardan oluşan kalabalık bir grup olduğu sonucuna varıyor.
SHFE birkaç hafta içinde sakin bir vadeli işlem merkezinden küresel altın piyasasının bağlantı noktasına dönüştü. Londra ve New York gibi rakip merkezlerde de faaliyetlerin arttığı görülürken, SHFE hacimlerinin düşük bir tabandan yükselişe geçmesi, yeni gelen Çinli yatırımcı grubunun fiyatların keskin bir şekilde yükselmesine yardımcı olduğuna dair ikna edici bir işaret sunuyor. Altın bu yıl yükseldi ve normal zamanlarda kazançları sınırlayacak büyük baskılar karşısında Mart başından itibaren ons başına 2 bin doları aştı. ABD Merkez Bankası'nın faiz oranlarını düşüreceğine dair beklentilerin azalmasıyla birlikte Hazine tahvillerinin getirisi arttı ve ABD doları yükseldi. Buna ek olarak, ikinci en büyük tüketici olan Hindistan'daki bir alıcı grevi, batılı fonların ilgisizliği ve borsa yatırım fonlarının net satışları vardı. Yine de SHFE hacimleri artmaya başladı ve fiyatlar yükseldi.
En olası alıcılar Çinli yatırımcılar
Credit Suisse ve Rothschilds & Sons'da eski bir tüccar olan ve şu anda Metals Daily dergisini yöneten Ross Norman'a göre, “Bitcoin benzeri bir şekilde altını yönlendiren tek şey büyük spekülatif oyunlar" dedi. Norman, yüksek faizler ve doların gücü göz önüne alındığında, bunun ABD'deki sıcak paradan gelme olasılığının düşük olduğunu, bu nedenle en olası alıcıların Çinli yatırımcılar olacağını söyledi.
Çin'de altının bir tasarruf aracı olarak uzun bir geçmişi var ve ülke en büyük tüketici ve lider üretici konumunda. Bu geleneksel ilgi, yerel emlak ve hisse senedi piyasalarındaki çalkantılarla yeni bir canlılık kazandı ve ithalat sıkı bir şekilde kontrol edilmesine rağmen 2022 ve 2023 yıllarında artış gösterdi.
Satın alma çılgınlığı
Çin'de tüketiciler ve kurumsal yatırımcılar aylardır fiziki külçeleri kapışırken, Çin Halk Bankası da 17 aydır alımlarını sürdürüyor. Uluslararası fiyatların yükselmesine yardımcı olan bu iki güç, şimdi artan spekülatif taleple daha da güçlendi. Rakamlar teoriyi destekliyor. SHFE'deki ticaret patladı ve ortalama günlük hacim Nisan ayında önceki 12 aya kıyasla neredeyse üç katına çıktı. Fiyatlar bu hafta düşmeye başlamadan önce 15 Nisan'da yaklaşık bin 200 ton ile 2019'dan bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.
Dünya Altın Konseyi baş piyasa stratejisti John Reade, “Bu, gelişmekte olan piyasaların ve özellikle Çinli tüccarların fiyat keşfini Batı piyasalarından uzaklaştırdığının bir başka işareti. Diğer emtia piyasalarından biliyoruz ki zaman zaman Şangaylı tüccarlar en baskın oyuncular haline geliyor. Altında durum hiç böyle olmamıştı ama şimdi bunun değişmiş olabileceğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Günlük alım satım yapıyorlar
Uzun vadeli altın boğaları için, kazançların kırılgan olması endişe verici olabilir. Devlet medyası kısa süre önce ralliyi takip ederken dikkatli olunması çağrısında bulundu. SHFE aşırı risk alımını engellemek için teminat gerekliliklerini artırdı. SHFE hacimleri yükselirken, bekleyen kontrat sayısının neredeyse hiç hareket etmemesi dikkat çekici. Bu da katılımcıların uzun vadeli bir bakış açısıyla değil, günlük alım satım yaptığını gösteriyor. Külçe pazartesi günü yüzde 2,7 düştü.
"Faizlerin çok yakında düşmeyeceğini ikna oldular"
Herkes altının yükselişinin ardındaki ana etkenin Çinli yatırımcılar olduğunu düşünmüyor. CPM Group'un genel müdürü Jeff Christian, "Şu anda büyük kurumların alım satım davranışları arasında vatandaşlarınkine kıyasla çok büyük bir fark yok" diye konuştu. Christian'a göre enflasyonu dizginlemek için ABD'de faiz oranlarının daha uzun süre yüksek tutulması ekonomiyi resesyona sürükleyebileceğinden altın tercih edilebilir. Christian, "Herkes faiz oranlarının çok yakında düşmeyeceğine ikna olmaya başladı. Bu durum altın için olduğundan daha fazla diğer varlıklar için olumsuz olabilir" dedi.
Commodity Discovery Fund'da Hong Kong merkezli bir analist olan Samson Li, daha nüanslı bir tablo görüyor. Li'ye göre Çin'deki çılgın talep, fiyatların doğrudan itici gücü olmaktan ziyade, batılı spekülatörleri New York'taki kazançlar üzerine bahislerini artırmaya teşvik etti. Çinli yatırımcıların burada ne kadar kalacağı tartışması, onları SHFE'ye ilk etapta neyin getirdiği sorusuyla bağlantılı. SHFE'deki kurumsal ve bireysel tüccarlar, yuandaki kısa vadeli dalgalanmalara bahis oynamak için altın alıyor olabilir. Bu yıl borsanın gece seansı, ABD'den gelen sıcak ekonomik verilerin doları yükselttiği bir dönemde en aktif seans oldu.
TD Securities'de kıdemli bir emtia stratejisti olan Daniel Ghali de altının gizemli alıcısını belirleme arayışındaydı ve hala baskın gücün, merkez bankaları ve devlet varlık fonları gibi devletle bağlantılı kurumları kapsayan resmi sektör olarak adlandırılan derin cepli bir alıcı olabileceğini düşünüyor. Ancak buradaki alım faaliyetlerinin de yuandaki zayıflıkla yakından ilişkili olduğunu ve SHFE'deki yatırımcıların da aynı temel motivasyonlarla hareket ediyor olabileceğini düşünüyor. Ghali, "SHFE'deki alım satım faaliyeti, perakende spekülasyona işaret ediyor ve bu da döviz baskılarıyla ilişkilendirilebilir. Bu sadece merkez bankaları için bir sorun değil, para birimlerinin değer kaybettiğini gören ve buna karşı korunmak isteyen günlük katılımcılar için de bir sorun" dedi.
