Yemen'in İran destekli Husi isyancıları Kızıldeniz'de seyreden gemilere saldırarak Covid-19 salgınından bu yana küresel ticarette yaşanan en büyük kesintiye neden oldu ve ABD ile İngiltere'nin Yemen'e yönelik hava saldırıları da dahil olmak üzere askeri bir tepkiye yol açtı. Husiler, İsrail ile Hamas arasındaki savaşın ortasında Filistinlilerle dayanışma içinde hareket ettiklerini söylüyorlar.
Kızıldeniz'deki tehlikeler, halen bu sularda sefer yapan operatörlerin maliyetlerini arttırdı ve nakliye şirketlerini denizdeki normal konteyner, petrol ve doğal gaz trafiğinin çoğunu daha uzun ve daha pahalı bir yolculuk olan Afrika'nın güney ucuna yönlendirmeye sevk etti. Bu da krizin enflasyonu besleyeceği ve tedarik zinciri tıkanıklıklarını yeniden canlandıracağı endişelerini arttırdı.
1. Husiler ne yapıyor?
Kasım ayının ortasından bu yana Yemen'in kuzeybatısını kontrol eden Husiler gemilere insansız hava araçları ve füzelerle bir dizi saldırı düzenledi. Ambrey Analytics'e göre en az 16 gemi vuruldu, diğerleri ise kıl payı kurtuldu ve küçük teknelerden de ateş açıldı. Kasım ayında İsrail'e ait araba gemisi Galaxy Leader'ı ele geçirmeyi başarmış olsalar da, büyük ölçüde başarılı olamadan bazı gemilere binmeye ve kontrolü ele geçirmeye çalıştılar.
Saldırıların çoğu, gemilerin Hint Okyanusu'ndan Kızıldeniz'e girmek için geçtiği Babülmendep Boğazı yakınlarından düzenleniyor. Yemen ve Cibuti'yi birbirinden ayıran boğaz en dar noktasında sadece 29 kilometre genişliğinde. Kızıldeniz, Avrupa'daki dünyanın en büyük ticari mal tüketicilerinden bazılarını Asya'daki büyük tedarikçilere bağlayan Süveyş Kanalı'na giden tek yol.
2. Husiler Kızıldeniz'deki gemilere neden saldırıyor?
Husi liderler saldırıları Filistinlileri desteklemek için düzenlediklerini söylüyor. ABD ve Avrupa Birliği tarafından terör örgütü olarak kabul edilen Hamas'ın Ekim ayı başında Gazze Şeridi'nden İsrail'e saldırması ve İsrail'in Gazze'ye askeri harekât başlatmasının hemen ardından İsrail'e insansız hava araçları ve füzeler fırlatmaya başladılar. Husiler daha sonra gemilere saldırmaya başladı. Başlangıçta İsrail'le bağlantısı olan gemileri hedef aldıklarını söyleseler de böyle bir doğrudan bağlantısı olmayan gemiler de vuruldu. ABD ve İngiltere güçlerinin 12 Ocak'ta Yemen'deki Husi hedeflerine hava saldırıları düzenlemeye başlamasının ardından savaşçılar tüm ABD ve İngiltere çıkarlarının meşru hedefler olduğunu söyledi. İsrail saldırılarına son verene kadar da geri adım atmayacaklarını açıkladılar. Husiler gibi Hamas da İran'dan finansman, silah ve eğitim alıyor.
3. Husiler kimdir?
Bunlar, 2014 yılında Yemen'in başkenti Sana'nın kontrolünü ele geçiren ve 2022'den bu yana kırılgan bir ateşkes olmasına rağmen bugüne kadar devam eden bir iç savaş başlatan isyancılar. Husiler, ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 25'ini oluşturan Şii İslam'ın Zeydi kolunun takipçileriler. Kuzey Yemen ve Güney Yemen'in 1990'da birleşmesinin ardından Husiler, başkenti başarılı bir şekilde ele geçirene kadar bir dizi isyan başlattı. Husiler, Batı ve İsrail karşıtı olarak biliniyorlar. Analistler, İran'dan ve onun Lübnanlı müttefiki Şii militan grubu Hizbullah'tan eğitim, teknik uzmanlık ve dronlar, balistik ve seyir füzeleri de dahil olmak üzere giderek daha karmaşık hale gelen silahlar aldıklarını söylüyor.
4. ABD ve İngiltere Yemen'i neden bombaladı?
Son Husi saldırılarından önce ABD ve müttefikleri, Birleşik Deniz Kuvvetleri adı verilen bir koalisyonla korsanlık ve kaçakçılıkla mücadele etmek için Kızıldeniz sularında devriye geziyordu. Bazı gemilerin, düşmanca görünmeleri halinde yaklaşan gemilere ateş edebilecek kendi silahlı güvenlik görevlileri de vardı. Husiler Aralık ayında kampanyalarını hızlandırdığında müttefikler, gemilerinin birkaç gemiye bireysel refakatçi sağlamak yerine su yolundaki tüm gemileri korumaya çalıştığı yeni bir bölge savunması düzenlemesi kurdular. Husi saldırıları devam ederken ABD ve İngiltere, Yemen'deki Husi hedeflerine yönelik saldırıları başlattı.
5. Kızıldeniz ticaret açısından neden bu kadar önemli?
Küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12'si normalde Süveyş Kanalı'ndan ve buna bağlı olarak Kızıldeniz'den geçiyor. Buna konteyner trafiğinin yüzde 30'u ve yılda 1 trilyon dolardan fazla değere sahip mal da dahil. Orta Doğu ve Hindistan'dan gelen büyük miktarlarda ham petrol, dizel, doğal gaz, diğer petrol ürünleri ve dökme mallar Avrupa'ya giderken Kızıldeniz'den geçiyor. Batı'nın Rusya'ya uyguladığı yaptırımlar, Moskova'nın artık petrolünün aslan payını Asya'ya satmasıyla, Rusya'yı ham petrolün diğer yöne aktığı hayati bir ticaret arterinin parçası haline getirdi.
6. Kızıldeniz krizi gemiciliği nasıl etkiledi?
IMF PortWatch verilerine göre Ocak ortası itibarıyla Süveyş Kanalı'ndan geçen ortalama tanker ve kargo gemisi sayısı 2023 başındaki seviyeye göre yaklaşık yüzde 40 düştü. Afrika'nın Ümit Burnu çevresindeki yolculuklar da aynı oranda artmıştı. Flexport'a gör, Afrika çevresindeki farklı yönlere yapılan yolculuklar, Asya ile Avrupa arasındaki Süveyş Kanalı kısayolunu kullanmaktan yüzde 25 daha uzun sürebilir. Bu yolculuklar aynı zamanda daha maliyetli. Hala Kızıldeniz'e meydan okumaya istekli gemi operatörleri için sigorta maliyetleri on kat arttı. Kargo rezervasyon şirketi Freightos'a göre Çin'den Akdeniz'e konteyner nakliyesinin maliyeti Kasım ayının sonundan bu yana dört kattan fazla arttı.
7. Kriz tedarik zincirlerini bozacak ve enflasyonu hızlandıracak mı?
Kızıldeniz trafiğindeki aksamanın etkisini hafifletmek için küresel tedarik hatlarında bir miktar gevşeklik olsa da salgın, ana bağlantılar önemli bir süre boyunca aksamasına neden olduğundan ulaşım ağlarının ne kadar kırılgan olduğunu gösterdi. Kızıldeniz'deki sıkıntının sistemi zorladığına dair işaretler ortaya çıkmaya başlıyor.
Otomobil üreticileri Avrupa'daki iki fabrikada kısa süreli üretim duraklamaları veya yavaşlamalar duyurdu. Bazı perakendeciler tüketiciler için daha yüksek fiyat riskine dikkat çekti. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, tedarik zincirindeki bozulmanın geri dönmesinin merkez bankacılarının enflasyonla mücadele çabalarını sekteye uğratabileceğinden endişe duyduğunu söyledi. Avrupa'nın, bir zamanlar çok önemli olan Rus boru hattı gazının yerine tanker kaynaklı gaza giderek daha fazla bağımlı olduğu bir dönemde, enerji akışının kesintiye uğrayabileceğine dair endişeler var ancak şu ana kadar etkisi minimum düzeyde oldu.