10 Ekim’deki büyük çöküşe giden yolda her şey geçen yılın sonlarında Bitcoin’in 100 bin doları aşmasıyla start aldı. Bitcoin yeni zirveler yaparken 4 yıla yakın süredir yerinde sayan altcoinler de kıpırdanmaya başladı. Tarihin en kripto dostu başkanı olarak nitelendirilen Trump’ın hem bu piyasaya verdiği açık destek, hem de kendi ve eşi adına çıkarttığı coinler ile insanları kriptoya yatırım yapmaya teşvik etmesi birçok insanın yatırım tercihlerini etkiledi.
Zaten her 4 yılda bir yaşandığına inanılan bir boğa sezonu için beklenti büyüktü ve sosyal medyanın kripto fenomenleri de “tarihin en büyük altcoin boğası geliyor, hazır mısınız?” diyerek FOMO (Treni kaçırma korkusu) dalgasını her geçen gün büyüttü.
Kriptonun en büyük borsası olan Binance’in kurucusu CZ, çöküşten iki gün önce açtığı canlı yayında “Kripto ekosisteminin devamı için bir altcoin sezonu yaşanması şart” diyerek bu dalgaya en büyük desteği veren isim oldu.
Boğa yaklaşıyor ‘gel geli’
Peki bu beklentiler temelsiz miydi? Cevap: Hayır.
Kripto piyasası gerçekten de 4 büyük boğa dönemi yaşadı. Hepsinin arasında kabaca 4 yıl vardı. Bu inanılmaz yükselişler binlerce kripto zengini yarattı, hatta bunların bazıları daha önce hayatında hiç çalışmamış 18-19 yaşındaki gençlerdi. Hatırlarsınız bu zenginliğin en büyük simgesi de Lamborghini araçlardı. “Ben de kısa sürede zengin olabilirim” hayali, milyonların bankalardan para çekerek bu piyasaya adım atmasına, güvenli yatırım araçlarını terk edip günün 24 saati coin grafiklerini takip etmesine sebep oldu. Daha da vahimi, hayatında bir kez hisse senedi bile almamış insanlar kaldıraçlı (future) işlemleri ile aslında sahip olmadıkları paralarla zengin olma rüyasına kapıldı.
Kaldıraç: %13, kumarhane: %15
Bakın rüya kelimesini özellikle kullanıyorum. Kumarhanelerde slot makinesi başına oturup zengin olmanın da bir rüya olduğunu herhalde kabul edersiniz. Çünkü şu bilinen bir gerçektir ki kumarhaneler günlük cirolarının yaklaşık yüzde 15’ini oynayanlara dağıtır. Yani kasa her zaman kazanır. Peki kaldıraçlı işlemlerde durum ne? Son verilere göre kriptoda 5x-10x-20x benzeri yani parasının kat kat fazlasıyla riskli future işlem yapanlar arasında kazanç oranı yüzde 13. Yani kumarhaneden bile daha riskli olan bir piyasadan bahsediyoruz.
10 Ekim gecesi yaşanan çöküşü Trump’ın Çin ile ticaret savaşı kararına bağlayanları görmüşsünüzdür. Peki aynı saniyede piyasadaki binlerce coinin sanki düğmeye basılmış gibi uçurumdan aşağı yuvarlanması bazılarının emir defterlerinin tamamının boşalarak 0’a düşmesi, diğerlerinin yüzde 70-90 arası değer kaybetmesi ve bunun “organik” olması mümkün mü?
‘Merkeziyetsizlik’ illüzyonu
Hani kriptonun en büyük sloganı “merkeziyetsiz” olmasıydı? Merkeziyetsiz bir yapıda birilerinin düğmeye basıp böyle bir çöküşü tetiklemesi mümkün olabilir mi?
Aslında merkeziyetsizlik iddiası büyük bir illüzyon. Evet kripto para dünyasının kralı Bitcoin, finansal sistemlere meydan okuyan bir devrim olarak doğdu. 2008 küresel finansal krizinin küllerinden yükselen bu dijital varlık, sadece bir para birimi değil, merkezi olmayan bir özgürlük manifestosu haline geldi.
Bu görüşün savunucuları, kriptoyu kimsenin kontrol etmediğini, tamamen kod ve topluluktan oluştuğunu, manipülasyona karşı bağışık olduğunu iddia ediyor. Gerçekte ise durum farklı. Kriptonun çoğu merkezi kontrol noktalarına dayanıyor. Binance gibi borsalar işlem hacminin %90'ından fazlasını yönetiyor, madencilik birkaç havuz tarafından domine ediliyor (örneğin, dört havuz Bitcoin'in hash oranının %75'ini kontrol ediyor).“Merkezi olmayan” protokollerde bile genellikle kurucular büyük miktarda token stoğuna sahip ve bu durum kararları merkezileştiriyor.
‘Merkez’ ders verdi
İşte 10 Ekim gecesi belki de bu merkeziyetsizlik inancını çökerten gece oldu. Aylarca “altcoin sezonu geliyor” diyerek piyasaya çağırılanlar, Bitcoin yükselirken altcoinler de onu takip edecek beklentisiyle kaldıraçlı pozisyon alanlar, ‘faiz indirimi geldi artık bundan sonra parabolik yükselişler olacak’ diyerek tüm birikimini buraya aktaranlara “merkez” büyük bir hayat dersi verdi. Binance başta olmak üzere kriptoyu kontrol eden borsalar zenginlik hayali kuranları sadece 13 dakikada grafikte ‘testere hareketi’ denilen hamleyle ‘avladı’, kazanan yine kasa oldu.
Bitcoin ‘boğa’ları nasıl beklenti yarattı?
- 2010-2011: Fiyat, 0,40 USD'yi aşarak %50.000+ artış gösterdi (yaklaşık 6 ayda). Bu, erken benimsenme ve ilk borsaların (örneğin Mt. Gox) etkisiyle oldu.
- 2013: Yıl başında 13 USD olan Bitcoin, Kasım'da 1.000 USD'yi aştı – %7.600'lük bir sıçrama (10 ayda). Medya ilgisi ve Çin'deki talep patlaması tetikleyiciydi.
- 2017: Ocak'ta 1.000 USD'den başlayıp Aralık'ta 19.783 USD'ye ulaşan Bitcoin, %1.900 kazanç sağladı (12 ayda). ICO çılgınlığı ve perakende yatırımcı akını sürükledi.
- 2020-2021: Pandemi diplerinden (3.858 USD) başlayarak Kasım 2021'de 68.789 USD'ye yükseldi – %850 artış (12 ayda). Kurumsal yatırımlar (Tesla, MicroStrategy) ve DeFi patlaması ana etkenlerdi.
- 2024-2025: Nisan 2024 halving'inden sonra, ETF onayları ve Trump'ın yeniden seçilmesiyle fiyat 100.000 USD'yi aştı (Aralık 2024). 2025'te ise %100+ kazançla devam etti, kurumsal hazine şirketleri (örneğin MicroStrategy) sayesinde.

