22 Ekim 2024, Salı Gazete Oksijen
Haber Giriş: 11.07.2024 16:39 | Son Güncelleme: 11.07.2024 16:59

Ömer Aras: Türkiye yetiştirdiği nitelikli gençleri başka ülkelere kaptırıyor

Ömer Aras "Nitelikli emeğin öneminin arttığı günümüzde pek çok ülke göç programları oluşturarak yetenekli bireyleri kendine çekmeye çalışıyor. Türkiye ise yetiştirdiği nitelikli gençleri başka ülkelere kaptırıyor. Beyin göçünü tersine çevirmeli ve göçmen politikamızı lehimize geliştirmeliyiz" dedi
Ömer Aras: Türkiye yetiştirdiği nitelikli gençleri başka ülkelere kaptırıyor

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in katılımıyla gerçekleştirilen Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı'nda TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras, açıklamalarda bulundu. Aras Ülke Olarak Değişimi Kaçırmayalım başlıklı konuşmasında "Geleceği de düşünerek, adım atabilmek için hızla değişen dünyayı iyi anlamalıyız. Dünyadaki değişimi dört ana başlık altında toplayabiliriz: iklim, demografi, jeopolitik ve teknoloji" dedi. Türkiye'nin yetiştirdiği nitelikli gençleri başka ülkelere kaptırdığına dikkat çekti.  Aras'ın mesajlarında öne çıkanlar şöyle: 

  • Yeşil dönüşüme duyarlı olmayan şirketlerin rekabet şansı kalmıyor. Yeşil dönüşümü kaçırmamak için hareket etmeli ve uyum kapasitesini artıracak tedbirleri hızla hayata geçirmeliyiz. Aksi halde ciddi zorluklarla karşılaşacağız. Örneğin, tarım. İklim değişikliği, bizi besleyen toprakları tehdit ediyor. Tarıma, teknoloji ve verimlilik bazlı yeni bir yön vermemiz şart.

"Türkiye nüfusu hızla yaşlanıyor"

  • Bugün hem ülkemiz hem dünya çok ciddi bir demografik dönüşümden geçiyor. Yaşlanan nüfus, kentleşme ve ülkeler arası göçler demografik değişimin üç temel göstergesi. Dünya hızla yaşlanıyor. Medyan yaş 1980’de 21 iken 30’a yükseldi. En yaşlı kıta 42 medyan yaşla Avrupa onu 38’le Amerika takip ediyor. Dünya ortalamasını 19 yaşla Afrika aşağı çekiyor.
  • 2030 yılında dünyada her 6 kişiden biri 60 yaş ve üzerinde olacak. Türkiye nüfusu da hızla yaşlanıyor. Bundan 25 yıl önce yayımlamış olduğumuz bir raporda dikkat çekmiş olduğumuz demografik fırsat penceresi hızla kapanıyor.
  • 1980’de 19 olan medyan yaş, bugün 34’e yükseldi. Çalışma çağındaki nüfus oranının ise 2030’dan sonra düşüşe geçmesi bekleniyor. Demografik fırsat penceresinden gereği kadar yararlanamadık. Kentleşmeye bakarsak:
  • Tarihte ilk kez dünya nüfusunun yarısından fazlası, yaklaşık %57'si, şehirlerde yaşıyor. Türkiye’de bu oran yüzde 77. Oysa 1960’da yüzde 31,5’ti. Dünyada göçmen sayısı hızla artıyor. 2020 sonunda dünya nüfusunun yüzde 3,6’sı göçmen statüsünde (281 milyon).
  • Nitelikli emeğin öneminin son derece arttığı günümüzde pek çok ülke nitelikli göç programları oluşturarak yetenekli bireyleri kendine çekmeye çalışıyor. Türkiye ise yetiştirdiği nitelikli gençleri başka ülkelere kaptırıyor. Nitelikli emek sadece iyi ücret istemiyor, aynı zamanda şeffaflık, hukukun üstünlüğü ve demokrasiyle çevrelenen iyi bir yaşam istiyor. Bunu sağlayan ülkelere göç ediyor.

"Göçmen politikamızı lehimize geliştirmeliyiz"

  • 2022 yılında 140 bin vatandaşımız yurtdışına göç etti. Artış oranı bir önceki yıla göre %35. Büyük çoğunluğu da gençler. Ülkemiz hem göç veriyor hem göç alıyor.
  • Demografik fırsat penceresi sorununu Avrupa’nın göçmen deposu olarak çözemeyiz. Dünyada en çok göç alan iki ülkeden biriyiz. Beyin göçünü tersine çevirmeli ve göçmen politikamızı lehimize geliştirmeliyiz.
  • Demografik değişimi iyi yönetmeliyiz. Değişimin sağlık, istihdam, eğitim, sosyal güvenlik, toplumsal yapı gibi alanlarda yaratacağı etkilere hazırlıklı olmalıyız. Ayrıca demografik değişimin sektörel etkilerini belirlemeli ve ona göre çözümler üretmeliyiz. Örneğin, yakın coğrafya ve ülkemizde yaşlanan nüfusun sağlık ihtiyaçlarının artacağı kesin. Bu ihtiyacı karşılayacak politikalar üretmeliyiz.

 "Anayasa'nın üstünlüğü ilkesinden asla taviz vermemeliyiz"

  • Dijital dünyadaki değişim fiziksel dünyayı şekillendiriyor. Hukukun üstünlüğünde yaşadığımız gerileme rekabet gücümüzü zedeliyor. Anayasanın üstünlüğü ilkesinden asla taviz vermemeliyiz. Yabancı yatırımcıların yargının bağımsızlığıa güveni tam olmalıdır. Dünya ile ancak liyakatli kadrolarla mücadele edebiliriz.