Dört sektör yöneticisi, büyük Türk bankalarının Mayıs seçimleri nedeniyle olası piyasa şoklarına karşı dahili stres testleri başlattıklarını ve önceki düzenlemelerin etkisiyle yılın ilerleyen dönemlerinde daha düşük karlara hazırlandıklarını söyledi. Yöneticiler, yıllık zorunlu incelemelerden bağımsız olarak yürütülen testlerin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın alışılmışın dışındaki düşük faiz politikasını uygulamak için yetkililerin 2021'in sonlarından bu yana kabul ettiği 100'den fazla yeni kuralın etkisini tartmayı amaçladığını söyledi.
Bilançolarını vuracak
14 Mayıs'taki seçim sonuçlarını tahmin etmek zor olsa da bankacılar, mevduata verilen yüksek faiz oranları ile kredilere verilen düşük faiz oranları arasındaki uçurumun yılın ikinci yarısında bilançolarını vuracağından emin. Bu durum, kredi verenlerin büyük ölçüde enflasyona bağlı tahviller sayesinde rekor kazançlar elde ettiği geçen yıldan bir sapma olacağı anlamına gelecek.
"Yeniden seçilse bile ekonomiyi düzeltmesi gerekecek"
Erdoğan'ın alışılmışın dışındaki politikası, faiz oranlarını düşürerek ve kredi, döviz ve tahvil piyasalarını yoğun bir şekilde yöneterek ihracatı, üretimi ve ekonomik büyümeyi artırmayı amaçlıyor. Ancak yıllarca yükselen enflasyon ve bir dizi döviz çöküşünün ardından, son anketlerde önde giden muhalefet bloğu, politikayı tersine çevirme ve ortodoks ekonomi politikalarına geri dönme sözü verdi. Bunların başında da olası bir faiz artışı yer alıyor.
Herhangi bir misillemeden kaçınmak için isimlerinin gizli kalması koşuluyla konuşan bankacılar, Erdoğan yeniden seçilse bile ekonomik programı düzeltmesi gerekeceğini, zira bunun mali dengesizliklere yol açtığını ve birinin deyimiyle devrilme noktasına ulaştığını söylediler.
Farklı senaryoları test ediyorlar
Reuters'a konuşan büyük bir kredi kuruluşunun üst düzey yöneticisi, "Bankalar olası döviz kuru, faiz oranı veya kredi şoklarına karşı stres testleri yapmaya başladı" dedi. Bir başka yönetici de firmaların bilançolarını piyasadaki olası dalgalanmalara ve bunların ödenmemiş krediler üzerindeki etkilerine karşı test ettiklerini söyledi. Bu kişi, "Her bankanın test ettiği farklı senaryolar var" dedi. Türkiye Bankalar Birliği, firmaların stres testi yapıp yapmadıkları konusuna dair yorum yapmadı.
Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri Erdoğan'ın yirmi yıllık iktidarındaki en büyük sınavı. Anketler, geçen yıl yüzde 85'in üzerine çıkarak 24 yılın en yüksek seviyesine ulaşan enflasyona rağmen Erdoğan'ın istediği faiz indirimlerinin yol açtığı hayat pahalılığı krizinin popülaritesini azalttığını gösteriyor. 2021'in sonlarında lirada yaşanan tarihi çöküşün ardından hükümet, kronik cari açıkları tersine çevirmek için Merkez Bankası'na 2021 ortalarında yüzde 19 olan faiz oranlarını yüzde 8,5'e indirmeye devam etmesi için baskı yapmak da dahil olmak üzere ekonomik programının dozunu artırdı. Ayrıca, bankaların belirli ihracat ve büyüme odaklı sektörlere ucuz kredi vermelerini ve krediler için zorunlu rezervler ve uzun vadeli tahviller bulundurmalarını zorunlu kıldı. Bazı bireysel kredilere yeni kısıtlamalar ekledi. Yeni düzenlemeler bankalar için risk fiyatlamasını karmaşık hale getirdi ve bilançoları üzerinde baskı yarattı.
"Sektörün net karı yüzde 20 düşecek"
Ortalama ticari kredi oranı yüzde 14-15 civarında seyrederken, kredi verenler yüzde 60'lık zorunlu oranı karşılayacak kadar mevduat çekebilmek için TL mevduat faizlerini yüzde 30'a kadar yükseltti. Bu fark açıldıkça bankaların gelirleri de azalıyor, diyen üçüncü bir üst düzey bankacı, özellikle ikinci yarıda etkilerin hissedilmesiyle net sektör karının bu yıl yüzde 20 düşeceğini tahmin ediyor.
"Düşük faiz politikası sürdürülemez"
BDDK verilerine göre geçen yıl bankaların net karı, büyük ölçüde tüketici fiyat endeksine bağlı tahvillerin etkisiyle bir önceki yıla göre yüzde 366 artarak 433 milyar lira (23 milyar dolar) oldu. İkinci bankacı, şu ana kadar iç stres testlerinden çıkarılan ana sonucun, sermaye yeterlilik oranları değiştikçe bankaların ek sermayeye ihtiyaç duyabileceği olduğunu söyledi. Dört banka yöneticisi de genel düşük faiz politikasının sürdürülemez olduğunu ve devam etmesi halinde piyasalarda çalkantılara yol açabileceğini söyledi.
BlueBay Asset Management'ın gelişmekte olan piyasalar başkanı ve kıdemli portföy yöneticisi Polina Kurdyavko, "Bankacılık sektörü son bir yıldır gerçekten işlemiyor. Ortodoks olmayan para politikasının ortasında kredi arzını yönetmek için 200 düzenleme getirdiyseniz ekonomiye kredi sağlamıyorlar" dedi ve seçimi kim kazanırsa kazansın ekonomik mücadelenin çok zor olacağını ekledi.