05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 05.11.2025 20:12 | Son Güncelleme: 05.11.2025 23:23

Mamdani'nin sandıktan zaferle çıkması İsrail’de endişe ve öfke yarattı

New York’un ilk Müslüman ve Güney Asyalı belediye başkanı Zohran Mamdani’nin seçilmesi, İsrail’de endişe ve öfke yarattı. Tel Aviv’den Kudüs’e siyasetçiler Mamdani’yi “İsrail düşmanı” ilan ederken, Filistinliler bunu “tarihi bir dönüşüm” olarak kutladı
Fotoğraf: Amir Hamja / New York Times
Fotoğraf: Amir Hamja / New York Times
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

David M. Halbfinger / New York Times

Zohran Mamdani’nin zafer konuşması, İsrail televizyonu ve radyosunda canlı yayınlandı. Bu, dünyanın en büyük Yahudi nüfusuna sahip şehrin yeni lideri hakkındaki derin endişenin bir göstergesiydi.

Seçim zaferi, Amerikan Yahudileri ve İsrail’in ABD’deki konumu için bunun zararlı olup olmayacağı sorusunu bile atlayarak, İsrail karşıtı bir ismin New York belediye başkanlığı koltuğuna oturmasının ne kadar yıkıcı olabileceğine dair duygusal ve aşırı seviyede bir tepkiyi tetikledi.

Sağcı muhalefet lideri ve eski dışişleri bakanı Avigdor Liberman, bir sözcüsü aracılığıyla “Büyük Elma düştü. Hayatta kalmak isteyen New York Yahudilerine sesleniyorum, ait oldukları yere, İsrail topraklarına göç edin” çağrısında bulundu.

İsrail’in Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Danny Danon ise daha temkinli bir tonla sosyal medyada “New York’taki Yahudi liderlerle birlikte çalışarak güvenliklerini ve refahlarını koruyacağız” açıklamasını yaptı.

Bu yoğun tepki, İsrail’in Gazze’deki savaş politikalarının Mamdani’nin politik desteğini nasıl güçlendirdiğini de görmezden gelmiş gibi görünüyor. Ayrıca Mamdani’nin İsrail’e yönelik eleştirilerinin, nesillerdir ABD’li politikacılar için dokunulmaz kabul edilen bir kuralı, yani İsrail’e koşulsuz destek vermenin kariyer için zorunlu olduğu inancını nasıl sarstığını gösteriyordu.

Filistinliler için bir dönüm noktası

Filistinliler açısından ise 34 yaşındaki Mamdani’nin zaferi, pek çok açıdan bir dönüm noktası olarak görüldü. Kimileri bunu, Amerikan kamuoyundaki kuşak değişiminin bir yansıması olarak yorumladı. Hatta bazıları, Demokrat Partililerin artık İsrail’e karşı konuşup Filistin’i savunmalarının kariyerlerini bitirmeyeceği bir dönemin başlangıcı olabileceğini düşündü.

Kampanya sürecinde Mamdani, İsrail’in Yahudi devleti olarak var olma hakkını destekleyip desteklemediği sorusuna cevap vermeyi reddetti. Bunun yerine, dinine bakılmaksızın tüm vatandaşların eşit haklara sahip olması gerektiğini savundu. İsrail ise tüm vatandaşlarının kanun önünde eşit olduğunu iddia ediyor.

Mamdani, İsrail’in Gazze’de soykırım işlediğini ileri sürdü; bu iddia, Birleşmiş Milletler komisyonu ve birçok insan hakları örgütü tarafından da dile getirilmişti. 

Kampanya boyunca Mamdani, özellikle seçim yarışının son haftalarında “terör sempatizanı” olarak hedef gösterildi. Hamas’ın silah bırakması gerekip gerekmediği sorusunu geçiştirmesi üzerine saldırılar yoğunlaştı. Mamdani yalnızca “hem Hamas hem de İsrail’in uluslararası hukuka uyması gerektiğine” inandığını söyledi, ancak baskı artınca Hamas’ı kınadığını açıkça belirtti.

Ayrıca seçilmesi halinde Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin çıkardığı yakalama kararı doğrultusunda İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu tutuklayacağını da vaat etmişti. Uzmanlar ise bunun muhtemelen yasa dışı olacağını belirtti.

Netanyahu’nun sözcüsü, Çarşamba günü Mamdani’nin seçilmesiyle ilgili soruya yorum yapmazken, Başbakan’ın Donald Trump ile güçlü ilişkisini hatırlattı.

Beklendiği üzere, Netanyahu’nun birçok müttefiki New York’taki seçim sonucuna Mamdani’ye yönelik en sert saldırıları tekrarlayarak tepki verdi.

Aşırı sağcı Yahudi Gücü Partisi’nden Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Mamdani’yi “Hamas destekçisi ve İsrail düşmanı” olarak nitelendirdi.

Yahudi diasporası ve antisemitizmle mücadeleden sorumlu bakan Amichai Chikli ise New York’un yeni belediye başkanını “11 Eylül 2001 saldırılarında 3 bin kişiyi öldüren cihatçı fanatiklerden pek de farklı olmayan biri” olarak tanımladı.

Mamdani’nin zaferine verilen tepkilerde özeleştiri neredeyse hiç yoktu.

İsrail’in eski Washington Büyükelçisi Gilad Erdan, sosyal medyada “ABD’de kendimizi yeniden markalaştırmamız yeterli” dedi.

İsrail’deki sağ koalisyon hükümetinin eleştirmenleri, yetkililerin ABD’de İsrail’in itibarını zedeleyen politikaları sorgulamaktan özellikle kaçındıklarını alaycı bir dille belirtti.

Eski solcu milletvekili ve akademisyen Ksenia Svetlova, sosyal medyada “İsrail otoriter bir devlete dönüşüyor. Aşırı sağcı Yahudi yerleşimciler Batı Şeria’da dehşet saçıyor, savunma bakanı ise görmezden geliyor. Ama biz ne yapıyoruz? Mamdani New York’u kazandı!” ifadelerini kullandı.

Memdani'nin zaferinden İsrail ders çıkarmalı

Seçim sonrası yorumlarda bazı analistler, Mamdani’nin başarısının İsrail liderlerinin dikkatle değerlendirmesi gereken dersler taşıdığını söyledi.

İsrail-diaspora ilişkileri uzmanı Shmuel Rosner şöyle dedi:

“Onun yaptıkları, İsrail’e karşı durmanın politik olarak kârlı olabileceğini, en azından zarar vermeyeceğini kanıtlıyor”

Sol eğilimli Haaretz gazetesi muhabiri Amir Tibon ise, New York’taki sonucu ABD genelinde Demokratların başarılı olduğu bir gecenin parçası olarak değerlendirdi. Tibon, “İsrail’in Demokrat Parti içindeki konumu tarihte hiç bu kadar düşük olmamıştı” dedi. 

Tibon, bu durumu düzeltmenin ancak politika ve mesaj değişikliğiyle mümkün olabileceğini şu sözlerle dile getirdi: “Mevcut hükümetin bu duruma uyum sağlayacağına veya konuyu tartışacağına dair bir ihtimal mi var? Şaka mı yapıyorsunuz?”

İsrail’de Mamdani’nin zaferi endişe yaratırken, Filistinliler bunu bir siyasi dönüm noktası olarak gördü.

Batı Şeria’daki Filistin Ulusal Girişimi lideri Mustafa Barghouti, yayımladığı açıklamada bunu “gençlerin öncülüğünde bir devrim ve tarihi bir dönüşüm” olarak nitelendirdi.

Birzeit Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı ve Filistin Kurtuluş Örgütü’nün eski yetkilisi Hanan Ashrawi ise Mamdani’nin zaferini “ABD ve dünyaya, özellikle de kendi ilericilerine karşı çalışan Demokratlara bir uyarı çağrısı” olarak tanımladı.

Ashrawi, “Bu, halkın değişime hazır olduğunun, sosyal adalet ve kapsayıcılık isteyen bir siyasi sistem talep ettiğinin göstergesidir. Bence bu, ABD’de yeni bir dönemin habercisi” şeklinde konuştu.

© 2025 The New York Times Company