Michael D. Shear / The New York Times
İsrail'in salı günü geç saatlerde Hamas'la varılan rehine anlaşmasının şartlarını kabul etmesi, Biden yönetiminin silahlı grup tarafından alıkonulanların bir kısmını serbest bırakacak ve çatışmayı yatıştırmak için potansiyel uzun vadeli fırsatlar yaratacak bir anlaşmaya varmak için yaptığı yoğun baskıyı yansıttı.
Üst düzey yardımcılardan oluşan gizli birim
Anlaşmanın İsrail Kabinesi tarafından ilk kez onaylanması, Başkan Joe Biden'ın üst düzey yardımcılarından oluşan bir gizli bir birimin son birkaç hafta boyunca Katar, Mısır ve İsrail'i kapsayan bir müzakere ağı üzerinde hararetle çalışmasının ardından geldi; bu çaba Gazze Şeridi'ndeki iletişim kesintileri ve görüşmeleri raydan çıkaran bir dizi son dakika anlaşmazlığı nedeniyle sekteye uğradı.
Beş hafta süren ve bir anlaşmaya varılmasını sağlayan hassas müzakereler hakkında isminin açıklanmaması kaydıyla konuşan Beyaz Saray yetkilileri, anlaşmanın iki kadın ve bir çocuk olmak üzere üç Amerikalının serbest bırakılmasını içerdiğini söyledi. Yetkililer, tüm ABD'li rehinelerin serbest bırakılması için baskı yapmaya devam edeceklerini de belirtti.
Biden-Netanyahu arasındaki anlaşmazlık
Anlaşma, Demokratların Biden'ın İsrail'i kucaklaması konusunda, özellikle de Gazze'deki sivil kayıplar artarken ve anketler Başkan'ın yeniden seçilme kampanyası öncesinde krizi ele alış biçiminin düşük not aldığını gösterirken, giderek daha fazla bölündüğü bir zamanda geldi. Ancak bu görüşme aynı zamanda Gazze'de yaklaşık 12 bin kişinin ölümüne yol açan Hamas saldırılarına İsrail'in verdiği ezici karşılık nedeniyle Beyaz Saray ile Başbakan Binyamin Netanyahu arasında giderek derinleşen anlaşmazlığın da son örneğiydi. Biden haftalardır hem kamuoyu önünde hem de özel olarak Başbakanı Gazze'ye yönelik bombardımanı durdurarak insani yardımların girişine izin vermesi ve sivil kayıpları azaltması için ikna etmeye çalıştı.
Netanyahu, rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamadığı sürece İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonlarına geniş çaplı bir ara vermeyi sürekli olarak reddetti. Beyaz Saray yetkilileri Biden'ın son birkaç hafta içinde Netanyahu'yu çatışmalara birkaç saatlik sınırlı bir ara vermek yerine gün boyu ara vermeyi kabul etmeye ikna etmek için bu aranın Hamas savaşçıları tarafından kullanılan tünellerdeki rehinelerin serbest bırakılmasına yönelik bir anlaşmaya bağlanması gerektiği sonucuna vardığını söyledi.
Barış için erken adım umudu
Yetkililer, Biden'ın Hamas saldırılarından bu yana yaptığı 13 telefon görüşmesinde ve İsrail'deki yüz yüze görüşmede Netanyahu'ya bu konuyu artan bir aciliyetle dile getirdiğini ve Başkan'ın mevkidaşı üzerindeki baskıyı artırma isteğinin altını çizdiğini söyledi. Biden'ın 7 Ekim saldırılarından sonraki saatlerde İsrail'in kendini savunma hakkını ilk başta yüksek sesle benimsemesi, Gazze'deki İsrail güçlerine tekrarlanan itidal çağrılarına dönüştü.
Yardımcıları Başkan'ın ayrıca rehinelerin serbest bırakılmasının, krizin sona ermesinin ardından bölgede daha geniş kapsamlı bir barış için erken bir adım olabileceği konusunda umutlu olduğunu söyledi. Pazar günü Washington Post'ta yayınlanan bir makalede Biden, hedeflerinin salı günü üzerinde anlaşmaya varılan çatışmalara dört günlük ara vermenin ötesine ne kadar uzandığını anlattı. Biden, "Amacımız sadece bugün için savaşı durdurmak olmamalı. Savaşı sonsuza dek sona erdirmek, durmak bilmeyen şiddet döngüsünü kırmak ve tarihin tekerrür etmemesi için Gazze'de ve Orta Doğu'da daha güçlü bir şey inşa etmek olmalı" diye yazdı.
"Savaş devam edecek"
Biden ve üst düzey yardımcıları defalarca İsrail'e ülkelerinde bin 200 kişinin katledilmesine nasıl karşılık vereceklerini söylemediklerini ifade ettiler ve Netanyahu salı günü rehineler anlaşmaya uygun olarak serbest bırakılır bırakılmaz Hamas'a karşı askeri operasyonları yeniden başlatma niyetinde olduğunu açıkça ifade etti. Netanyahu "Savaş devam edecek" dedi.
Ancak bazı üst düzey Amerikalı yetkililer, duraklamanın daha kalıcı bir ateşkese dönüşmesi halinde hayal kırıklığına uğramayacaklarının sinyalini verdi. Eğer Beyaz Saray rehine anlaşmasını kullanarak daha uzun vadeli bir ateşkes için baskı yapmaya ve işgal ve iki devletli çözümle ilgili daha büyük sorulara yönelmeye çalışırsa, bu durum çatışmaların yeniden başlaması planlandığında Biden'ı Netanyahu ile başka bir çarpışma rotasına sokabilir.
Anlaşmanın kesinleşmesinden önceki saatlerde salı günü gazetecilere bilgi veren üst düzey bir yönetim yetkilisi, çatışmalara verilen aranın nihai bir barışa doğru atılan bir adım olduğunu söyledi. Ancak yetkili böyle bir olasılığın çok uzak olduğu konusunda uyarıda bulundu. Yetkili, henüz kesinleşmemiş bir anlaşma hakkında konuşmak için isminin açıklanmaması koşuluyla konuştu. Başkan ve yardımcıları kısa vadede Hamas'ın haftalar süren ve çoğu zaman başarısızlıkla sonuçlanan müzakereler sırasında verdiği sözleri yerine getirmesini sağlamaya odaklandıklarını söylüyorlar.
İlk ilerleme işareti Ekim ayı sonlarında ABD'li yetkililerin Katar ve Mısır'daki aracılar vasıtasıyla Hamas'ın kadın ve çocukların serbest bırakılmasını öngören bir anlaşmayı kabul edebileceği haberini almasıyla geldi. Bunun karşılığında İsrail'den Filistinli mahkumları serbest bırakmasını, çatışmalara ara vermesini ve kara harekatını ertelemesini istediler. İsrail birlikleri Gazze'nin dışına yığınak yaparken İsrail ve ABD'deki yetkililer anlaşmayı kabul edip etmemeyi tartıştı. İsrailli yetkililer Hamas'ın teklif konusunda ciddi olmadığını düşündü ve kara harekâtını ertelemeyi reddetti. Hamas rehinelerle ilgili herhangi bir yaşam kanıtı sunmayı reddetti. Müzakereler durdu.
Şifa Hastanesi baskını anlaşmayı erteletti
Beyaz Saray'da Biden ve dış politika ekibi bastırmaya devam etti. 14 Kasım'da Netanyahu'nun Başkan'ı arayarak Hamas'tan gelen son teklifi kabul edebileceğini söylemesinin ardından umutlar yeniden yeşerdi. Ancak bu telefon görüşmesinden birkaç saat sonra İsrail askeri güçleri Gazze'de Hamas'ın komuta merkezi olduğunu söyledikleri Şifa Hastanesi'ne baskın düzenledi. Hamas ile Katar ve Mısır'daki yetkililer arasındaki iletişim aniden kesildi. Hamas saatler sonra yeniden ortaya çıktığında, açıkça belirttiler: Anlaşma iptal edilmişti.
Hamas savaşçıları birkaç gün boyunca İsrail askerlerinin hastaneden çekilmesini talep etti ve İsrail bunu reddetti. Biden'ın Katar emirini aramasının ardından görüşmelerin yeniden başlaması birkaç gün sürdü. Yönetim yetkilileri İsrail'e ve aracılar vasıtasıyla Hamas'a baskı yapmaya devam etti. Biden'ın çağrısından sonra, aralarında CIA direktörünün de bulunduğu üst düzey yardımcılar Katar'da emirle bir araya gelerek son taslağı gözden geçirdiler. Altı sayfalık metin her iki tarafta da uygulamaya yönelik ayrıntılı adımlar içeriyordu.
Bir hafta içinde diplomatik baskı sonuç verdi. Salı akşamı, İsrail Kabinesi anlaşmayı onaylamak için son oylamasını yaparken, Biden ailesiyle birlikte Nantucket adasında beş günlük bir Şükran Günü tatili için Washington'dan ayrıldı.
Netanyahu'nun ofisi tarafından açıklanan İsrail kararı Gazze'deki çatışmalara en az dört gün ara verilmesini sağlayacak. Salı gecesi yaptığı açıklamada Biden, "Bu anlaşmanın bütünüyle uygulanmasını sağlamak için bölge liderleriyle birlikte çalışma sözü verdi. Bu anlaşmanın tüm yönleriyle tam olarak uygulanması önemlidir" dedi. Biden açıklamasında "Başkan olarak, dünyanın dört bir yanında rehin tutulan Amerikalıların güvenliğini sağlamaktan daha yüksek bir önceliğim yok" dedi ve ekledi: Bugünkü anlaşma başka Amerikalı rehineleri de eve getirmeli ve hepsi serbest bırakılana kadar durmayacağım.
© 2023 The New York Times Company