16 Kasım 2024, Cumartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 03.01.2024 14:20 | Son Güncelleme: 03.01.2024 14:32

New York Times yazdı: İsrail'deki krizin iki cephesi

İsrail Yüksek Mahkemesi'nin yargı reformunu reddetme kararı, İsrail siyasetinin kalbindeki kültürel savaşı yeniden gözler önüne serdi. New York Times'a konuşan uzmanlara göre savaş da mahkeme kararı da ülkenin kimliğine ilişkin hayati sonuçları belirleyecek
Yargı reformunu protesto eden göstericiler, 27 Mart 2023 (Fotoğraf: Avishag Shaar-Yashuv/The New York Times)
Yargı reformunu protesto eden göstericiler, 27 Mart 2023 (Fotoğraf: Avishag Shaar-Yashuv/The New York Times)

Steven Erlanger / The New York Times

İsrail Yüksek Mahkemesi'nin yargı üzerindeki yasama kontrolünü reddetme kararı, Binyamin Netanyahu'nun aşırı sağcı hükümetinin mahkemeleri küçültme çabasını şimdilik sona erdirdi. 9 ay süren protestolar ancak Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e saldırmasıyla sona erdi. 

Protestolar İsrail'i derinden bölmüştü ama ardından gelen savaş İsrail'i birleştirdi. Askeri tatbikatları görmezden gelmeye yemin etmiş pilotlar ve yedek askerler bile çağrılmadan önce hemen savaşa katıldılar. Mahkemenin pazartesi günkü kararı bu savaş döneminin örtüsünü adeta kaldırarak İsrail siyasetinin kalbindeki kültürel savaşı yeniden gözler önüne sererken, Netanyahu ve hükümeti de buna savaş zamanı birliğine yeniden başvurarak cevap verdi ve kayıplarını önemsiz göstermeye çalıştı. Bu, Netanyahu'nun performansını ve politikalarını eleştiren hemen her kişiye karşı kullandığı argümanın bir başka versiyonu oldu. Bunların savaştan sonra tartışılacak konular olduğunu belirtti. 

"Tepki vermemesini haklı çıkarabilir"

Mahkeme kararı ne kadar önemli olursa olsun savaşın gidişatı üzerinde herhangi bir etkisi olması beklenmiyor. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'un siyasi köşe yazarlarından, kararın sızdığını bildiren ve Netanyahu'ya yakınlığıyla bilinen Amit Segal, "Kararın bir şeyi değiştireceğini sanmıyorum" dedi. Segal, savaştan önce bile "Netanyahu'nun tabiri caizse muhalifleri ezecek kadar topu yoktu" ifadesini kullandı. Segal'e göre bu kararın savaş sırasında alınmış olması Netanyahu'ya yardımcı oluyor çünkü tepki vermemesini haklı çıkarabilir ve savaştan sonra kendi siyasi bekası gibi daha acil meseleleri olacak.

İkisi de hayati

Ancak mahkeme ve savaş bir şekilde birbiriyle bağlantılı çünkü her ikisi de İsrail'in geleceği ve gelecekteki kimliği için hayati önem taşıyor. İsrail, savaşı varoluşsal olarak görüyor: Bölgede yok edilemez ve dünya çapındaki Yahudiler için bir güvenlik feneri olarak itibarını geri kazanmanın en iyi yolu. Mahkeme kararı, İsrail'in Batı ile olan özel ilişkisi için hayati önem taşıyan, gelişen bir demokrasi olarak kalıp kalmayacağı tartışmasının kalbine iniyor.

Dar anlamda bakıldığında mahkeme, yargının İsrail parlamentosu Knesset'teki basit bir çoğunluğun ülkenin temel yasalarını değiştirme ve devletin demokratik karakterini değiştirme kabiliyetini kontrol edebilmesi gerektiğine hükmetti. Daha büyük bir çoğunluğa sahip özel bir oylamayla köklü yasal değişiklikler yapılması olasılığını açık bıraktı. Netanyahu ve müttefikleri mahkemelerin, seçilmiş milletvekilleri tarafından çıkarılan yasalar üzerinde çok fazla yetkiye sahip olduğunu, çok liberal olduğunu ve demokratik olmayan bir şekilde seçildiğini savunuyor.

"Alınan en önemli karar"

Mahkeme kararı, yolsuzluk suçlamasıyla yargılanması devam eden Netanyahu'yu eleştirenler tarafından, anayasası ve üst meclisi olmayan bir ülkede dengeli bir demokrasinin doğasını kurtardığı şeklinde değerlendirildi. Eski başsavcı ve eski Yüksek Mahkeme yargıcı Menachem Mazuz gibi bazıları kararı devletin kuruluşundan bu yana alınan en önemli karar olarak nitelendirdi.

Mazuz bir telefon görüşmesinde şimdiye kadar "Knesset'in her istediğini yapabileceği, gündüz iki gece dört güneş olduğuna karar verebileceği hissine sahip olduğunu" söyledi. Ancak mahkeme Knesset'in yetkileri üzerinde sınırlamalar olduğuna, devletin demokratik ya da Yahudi karakterine zarar vermenin mümkün olmadığına, sınırlamalar olduğuna karar verdi. Bu da ileride hukuki ve siyasi sistemler arasında farklı ve daha iyi bir anlaşmaya olanak sağlayabilir.

"Savaş konusunda artan bir bölünme var"

Ancak Kudüs'te yaşayan İsrailli Amerikalı analist Bernard Avishai, kararın aynı zamanda "İsrail'deki mevcut kültürel savaş sorunlarına da oynadığını" söyledi. Avishai, "Savaşın kazanılabilir olduğunu düşünen ve Netanyahu gibi İsrail'in tek amacının daha güçlü ve daha korkutucu olmak olduğunu düşünenler ile savaşın bu şartlarda gerçekten kazanılabilir olmadığını, bir tür diplomatik bakış açısına ihtiyacımız olduğunu, dünyanın geri kalanını, bölgeyi ve silahlarımızı aldığımız ABD'yi yabancılaştırmaya devam edemeyeceğimizi düşünenler arasında giderek artan bir bölünme var" dedi.

Avishai, mahkeme kararının makul bir diplomatik çözüm isteyenler ile savaştan önceki statükoya geri dönmek isteyenler, yani mahkemeyi etkisiz hale getirmek isteyenlerle aynı kişiler arasındaki artan gerilimi daha da canlı hale getirdiğini aktardı. Netanyahu ve müttefiklerinin, Batı Şeria'nın büyük bölümünü ilhak etmek ve hatta bazı bakanların önerdiği gibi Gazze Şeridi'ne yeniden yerleşmek de dahil olmak üzere "İsrail topraklarının tamamında hüküm sürecek bir Yahudi devleti" için bastırdığını belirten Avishai, "Mahkeme, statükoya, ilhak ve 'İsrail Toprağı' destekçilerine meydan okuyan ülkeyi liberalleştirmeye çalışıyor olarak görüldü" dedi.

İsrailli bir analist ve anketör olan Dahlia Scheindlin'e göre bu savaşın sonucu ile İsrail'in doğası, nasıl bir devlet olacağı ve demokratik olduğunu iddia etmeye devam edip edemeyeceği arasında doğrudan bir bağlantı var. Scheindlin, savaşın aşırı sağcı bir hükümetin ilhak, olası sınır dışı etme ve tüm topraklar ve içindeki insanlar üzerinde tam, resmi Yahudi egemenliği dahil olmak üzere en geniş kapsamlı planları için büyük bir hızlandırıcı olduğunu söyledi.

Netanyahu daha şimdiden müttefiklerinin Batı Şeria'nın ilhakı ve Gazze'nin yeniden iskânı konusundaki en sert açıklamalarından bazılarını kınamayı reddetti. Kendisini, ABD de dahil olmak üzere dünyanın geri kalanının eleştirilerine ve Başkan Joe Biden tarafından desteklenen, yeniden canlandırılmış bir Filistin Yönetimi tarafından yönetilen gelecekteki bir Gazze fikrine karşı bir siper olarak sundu. 

İstifa etmeyi düşünmüyor

Netanyahu ayrıca, cumartesi günü düzenlediği basın toplantısında, savaştan sonra ve Likud partisi kamuoyu yoklamalarında gerilerken bile istifa etmeyi düşünmediğini açıkça ifade etti. Channel 13 tarafından yapılan bir ankete göre Likud'un 120 sandalyeli Knesset'te sadece 16, mevcut koalisyon partileriyle birlikte ise sadece 45 sandalyesi olacakken, Netanyahu'nun rakibi Benny Gantz'ın 38, muhalefet partilerinin ise 71 sandalyesi bulunuyor.

"Ülkeyi asıl yargı reformu bölmüştü"

Scheindlin, Likud'un mahkeme kararının ardından yaptığı koordineli savaş birliği çağrısının siyasi açıdan akıllıca olduğunu, çünkü partinin destekçilerinin bile yargı reformunu savaşın sonucu da dahil olmak üzere diğer konular kadar önemsemediğini söyledi. Ancak Segal, kararın Likud'un desteğini artırmaya yardımcı olabileceğini, çünkü partinin seçmenlerinin çoğunun buna kızacağını söyledi. Scheindlin, yine de birlik çağrısı ve mahkeme kararının savaşa zarar verdiği suçlamasının oldukça alaycıolduğunu söyledi ve "Çünkü ülkeyi asıl parçalayan yargı reformu tasarısıydı" diye ekledi.

Netanyahu'nun partisi Likud, mahkemenin kararının, özellikle savaş zamanında halkın birlik arzusuyla çeliştiğini" söylerken, Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir, "Askerlerimizin her gün Gazze'de İsrail halkı için canlarını verdiği bir zamanda, yüksek mahkeme yargıçları onların ruhunu zayıflatmaya karar verdi" ifadelerini kullandı. Scheindlin'e göre bunun alt metninde "savaş bitene kadar hoşumuza gitmeyen hiçbir şey olmamalı ve savaş asla bitmeyecek, en azından çok uzun bir süre için" fikri yer alıyor. 

© 2023 The New York Times Company