23 Ekim 2024, Çarşamba Gazete Oksijen
Haber Giriş: 05.08.2024 12:16 | Son Güncelleme: 05.08.2024 13:29

New York Times yazdı: Maduro'nun Venezuela'daki iktidarı nasıl sona erebilir?

Tarihe göre otoriter liderler genellikle güvenlik güçleri onlara ihanet ettiğinde düşerler. Peki bu Venezuela ve Maduro için ne anlama geliyor? New York Times Maduro iktidarının nasıl düşebileceğini yazdı
Fotoğraf: Alejandro Cegarra/The New York Times
Fotoğraf: Alejandro Cegarra/The New York Times

Jack Nicas / The New York Times

Venezuela yine karanlık bir dönemden geçiyor. 2013'ten bu yana iktidarda olan otoriter lider Nicolás Maduro, uluslararası gözlemcilerin demokratik olmadığını söylediği bir seçimin daha galibi olduğunu ilan etti. Güvenlik güçleri yüzlerce siyasi muhalifi tutukladı. Kendisine karşı düzenlenen yeni protestolar ise hız kesiyor gibi görünüyor. 

Venezuela'da demokrasi için tüm umutlar tükendi mi? Muhalefet liderleri ilerlemeye çalışıyor ve ABD onların adayını pazar günkü oylamanın galibi olarak tanıdı. Ancak Maduro iktidarı bırakmaya yakın görünmüyor. Peki bunun için tam olarak ne gerekiyor? Analistlere, siyaset bilimcilere ve tarihi inceleyenlere göre bu sorunun yanıtı büyük ölçüde hükümetin güvenlik güçlerine bağlı.

İçeriden gelen tehdit

Gerçek bir demokraside, politikacılar iktidarda kalabilmek için seçmenlerin çoğunluğunun desteğini kazanmak zorunda. Otoriter rejimlerde ise diktatörler genellikle küçük bir nüfuzlu çevre tarafından desteklenir. Siyaset bilimci ve How Tyrants Fall kitabının yazarı Marcel Dirsus, "Bir siyasi sistem ne kadar az demokratik olursa, iktidarı korumak için çok az sayıda insana o kadar bağımlı olursunuz" dedi. Araştırmacılara göre bu da görev süresi için en ciddi ve acil tehlikeyi sokaktaki öfkeli protestocuların değil güvenlik güçlerinin oluşturduğu anlamına geliyor. Dirsus, "En büyük tehdit silahlı adamlardır" diye belirtti.

Michigan Eyalet Üniversitesi'nde otoriterlik üzerine çalışan siyaset bilimi profesörü Erica Frantz'ın analizine göre 1950 ile 2012 yılları arasında iktidarı kaybeden 473 otoriter liderin yaklaşık üçte ikisi hükümet içinden kişiler tarafından görevden alındı. Bu tehditle mücadele etmek için otokratlar sıklıkla siyaset bilimcilerin darbeye karşı koruma dedikleri yöntemi denerler: Güvenlik güçlerini çeşitli parçalı birimlere bölerler. Bu, herhangi bir birimin çok fazla güç toplamasını engelleyebilir ve aynı zamanda güçlerin birbirlerini gözetlemesine neden olabilir. Analistlere göre Venezuela'daki durum da bu.

Bir rejimi desteklemek

Maduro ve selefi Hugo Chavez, ordu, polis ve istihbarat teşkilatlarından oluşan karmaşık bir ağ yarattı. Venezuela'nın yaklaşık 150 bin kişilik silahlı kuvvetleri ordu, donanma, hava kuvvetleri ve ulusal muhafızlar arasında bölünmüş durumda. Acil bir durumda silahlanmaya çağrılabilecek ulusal bir polis gücü ve kısmen Maduro destekçilerinden oluşan ve çok az eğitim almış ya da hiç eğitim almamış ulusal bir milis gücü var. Colectivos olarak adlandırılan ve protestoculara saldıran sivil gruplar var ve araştırmacılara göre bunlar hükümet tarafından silahlandırılıyor.

Ayrıca muhalefeti ve birbirlerini gözetleyen üç ayrı istihbarat teşkilatı ve diğer güçler içinde istihbarat birimleri var. Bu güçler yıllarca protestoları bastırdı, muhalefetin peşini bırakmadı ve Maduro'nun giderek otoriterleşen ve pek çok analistin beklentilerini aşan iktidar döneminin korunmasına yardımcı oldu. Buna karşılık hükümet de üst düzey askerlere yüksek maaşlı işler ya da devlet endüstrilerinin kontrolünü vererek sadakat satın aldı.

Neden taraf değiştirsinler?

O halde soru şu: Güvenlik güçlerinin taraf değiştirmesine ne sebep olabilir? Dirsus, "İnsanların onun düşebileceğine dair gerçek bir olasılık olduğuna inanmaları gerekiyor. Ancak o zaman silahlı adamlar ya kenara çekilecek ya da tamamen taraf değiştirecektir" değerlendirmesini yaptı. Araştırmacılar Venezuela güçlerinin muhtemelen iki olasılığı göz önünde bulundurduğunu söyledi. Maduro'ya sadık kalarak potansiyel olarak iktidarı koruyabilirler ama aynı zamanda hükümetin çökmesi ve potansiyel hapis cezası riskini de göze alabilirler. Ya da demokrasiye geçiş sürecine katılabilir ve herhangi bir suç için dokunulmazlık pazarlığı yapabilirler.

Venezuela'nın geldiği nokta

Bu riskler göz önüne alındığında, Venezuela hükümetinin perde arkasında neler olduğu belirsiz. Muhalefet güvenlik güçlerine doğrudan çağrıda bulunarak seçim sonuçlarına saygı gösterilmesini sağlamak için desteklerini istedi. Muhalefet liderlerinden María Corina Machado seçim öncesinde orduya hitaben yayınladığı bir videoda "Silahlı kuvvetler mensupları, ulusun size ihtiyacı var. Anayasa sizin kutup yıldızınız ve rehberiniz olmalıdır" dedi.

Seçim gecesi, sandık çıkış anketleri muhalefetin adayı Edmundo González'in açık ara farkla kazandığını gösterirken, Venezuela güvenlik güçlerinin üç üst düzey lideri halka hitaben yaptıkları konuşmada dengeli bir ton kullandı.  Maduro'nun uzun süredir savunma bakanlığını yürüten General Vladimir Padrino López, "Venezuela halkı insani haklarını kullanmak üzere sokaklara, oy verme merkezlerine gitti," dedi ve "her vicdanın emrettiği seçenek için oy kullandı" şeklinde konuştu. Ardından hükümetin her oy verme merkezindeki oy sayılarını açıklayacağını söyledi. Ancak bu konuşmayı yaptığından beri bunu gerçekleştirmedi.

Venezuela'nın güvenlik güçlerini yıllardır inceleyen Latin Amerika güvenlik analisti Andrei Serbin Pont, Padrino López ve diğer memurlar için "aslında alıştığımıza kıyasla çok sakin bir anlatımdı" dedi. Ertesi gün, güvenlik güçlerinin kitlesel protestolara tepkisi geçmişe göre nispeten daha az güçlüydü. Serbin Pont, daha az sayıda asker ve polisin sokaklarda olduğunu ve göstericilere karşı genellikle daha az hırçın davrandıklarını aktardı.

Ardından salı gecesi protestolar devam ederken askeri liderler bir basın toplantısı daha düzenleyerek Maduro'nun yanında olduklarını açıkça ifade ettiler. Padrino López, "Aşırı sağın bu faşist unsurları tarafından bir kez daha gerçekleştirilen bir darbe ile karşı karşıyayız" dedi. Eğer herhangi bir güvenlik gücü muhalefetle konuşuyorsa, bu sırrı umutsuzca korumaya çalışacaklardır. Serbin Pont, Venezuela'nın istihbarat teşkilatlarının "olası muhalifleri ayıklamak için bu tür fırsatları değerlendirmede gerçekten çok iyi olduklarını" belirtti.

Protestoların önemi

Araştırmacılar, güvenlik güçlerinin Maduro'nun kaderi açısından kilit önemde olduğunu ancak protestolardan ve uluslararası baskıdan büyük ölçüde etkilenebileceklerini belirtiyor. Bazı yabancı müttefiklerin Maduro'nun kendi ilan ettiği zaferi tanımayı reddetmesi ve ABD'nin rakibini kazanan olarak tanıması güvenlik güçleri nezdindeki konumunu zayıflatabilir. Büyük protestolar da öyle. Dirsus, "Eğer sokaklara bakarlar ve rejime karşı çıkan sıradan Venezuelalılardan oluşan bir deniz görürlerse, bu onların gelecekle ilgili beklentilerini değiştirecektir" dedi.

Ancak Venezuela tam bir demokrasiye geçmek istiyorsa, şiddetsiz protesto da kritik öneme sahip olabilir. Harvard Üniversitesi'nden Erica Chenoweth tarafından yapılan bir araştırma, son birkaç on yılda dünya genelinde şiddetsiz direniş kampanyalarının yüzde 57'sinin demokrasiyle sonuçlandığını, şiddet içeren kampanyaların ise yüzde 6'dan daha az bir oranda demokrasiyle sonuçlandığını ortaya koydu. Frantz, "Venezuela'da demokrasi için kilit faktör, rejim değişikliği olması halinde olayların barışçıl bir şekilde sonuçlanması. Şiddet ve kan döküldüğünde, yeni bir diktatörlüğün kontrolü ele geçirme ihtimali büyük ölçüde artar" ifadelerini kullandı.

©️ 2024 The New York Times Company