03 Mayıs 2024, Cuma Gazete Oksijen
Haber Giriş: 15.04.2024 16:25 | Son Güncelleme: 15.04.2024 16:31

NYT yazarı Stephens: İsrail için intikam soğuk yenilen bir yemek olmalı

New York Times köşe yazarı Bret Stephens İran saldırısını değerlendirdiği yazısında İsrail'in karşılık vermeye hakkı olduğunu ancak intikamın soğuk yenen bir yemek olduğunu hatırlaması gerektiğini belirtti
NYT yazarı Stephens: İsrail için intikam soğuk yenilen bir yemek olmalı

Bret Stephens / The New York Times

Dini Lider Ayetullah Ali Hamaney'in 1 Nisan'da Suriye'nin başkenti Şam'daki İran Büyükelçiliği kompleksine düzenlediği ve aralarında üç üst düzey komutanın da bulunduğu yedi İranlı askeri danışmanın ölümüne yol açan saldırı nedeniyle "şeytani Siyonist rejimin" cezalandırılacağına dair defalarca yemin ettiği birkaç günün ardından İslam Cumhuriyeti saldırdı. Cumartesi günü İran topraklarından fırlatılan 300'den fazla insansız hava aracı ve füze İsrail'i hedef aldı. Bunların neredeyse tamamı, çoğunlukla İsrail ya da ABD savunma sistemleri tarafından engellenirken, şarapnel parçalarıyla yaralanan Bedevi bir kızın hayatını kaybettiği açıklandı.

Bu son mu olacak?

İsrail ve İran'ın on yıllardır gölge bir savaş yürüttüğü bir sır değil. Hafta sonundaki saldırı iki nedenle dikkate değer: doğruluğu ve etkisizliği. İranlı askeri komutanlar kuşkusuz yavaş hareket eden insansız hava araçlarının çoğunun, toplamda yaklaşık 170 tanesinin, hedeflerine ulaşamadan düşürüleceğini biliyordu. Onlar bir şaşırtmacaydı. Bu komutanlar muhtemelen 30 seyir füzesi ve 120 balistik füzenin önemli bir hasara neden olamamasına daha çok şaşırmışlardır. 

İsrail'in ıskalama ihtimali yok

Bu durum İran liderlerine net bir ders vermeli: Teknolojik açıdan Yahudi devletiyle boy ölçüşemezler, özellikle de ABD yardım elini uzatmışken. Eğer İsrail bu saldırıya İran'ı doğrudan vurarak karşılık vermeye karar verirse hedeflerini ıskalama ihtimali yok. Ben bu satırları yazarken İsrail Kabinesi bu soruyu tartışıyor. Meşru müdafaa meselesi olarak İsrail'in her türlü ahlaki ve hukuki karşılık verme hakkı var. İsrail'in hafta sonu yaptığı gibi savunma kapasitesini göstermesi yeterli değil. Aynı zamanda caydırıcılığını da yeniden tesis etmeli. Yani İran liderlerine, İsrail'e karşı savaşlarını gölgelerden çıkarmanın bedelinin dayanılmaz derecede yüksek olacağını ve bu nedenle tekrarlanmaması gerektiğini göstermeli. Ancak ihtiyatlı olmak da başka bir husustur.

Hizbullah'la savaş er ya da geç olacak

İsrail'in Gazze Şeridi'nde Hamas'a karşı bitmemiş bir savaşı var ve İsrail'in İran'a doğrudan saldırması, İran'ın kendisiyle olmasa bile Lübnan'daki Hizbullah'a karşı ikinci bir geniş çaplı savaşı tetikleyebilir. İsraillilerin çoğu bu savaşın er ya da geç yapılacağını ve muhtemelen Hamas'a karşı verilen savaştan çok daha çetin geçeceğini biliyor. Ancak Hizbullah'la savaş iki şey gerektirecektir: İsrail'in savaş kapasitesinin tam konsantrasyonu ve ABD'nin sürekli desteği.

İran'ın saldırısı ve Biden yönetiminin İsrail'in savunmasına övgüye değer katılımı, Binyamin Netanyahu'nun itidal göstererek Washington ve diğer Batı başkentlerindeki yıpranmış bağları onarması için bir fırsat. Diğer hususların yanı sıra, Senato'nun Şubat ayında onayladığı Ukrayna-İsrail askeri yardım paketinin Temsilciler Meclisi'nde nihayet oylanmasına yardımcı olabilir. Ayrıca İsrail'e Gazze'de Hamas'tan geriye kalan askeri güçleri yok etmek için zaman kazandırır. 

İsrail'in şu anda yapacağı bir saldırı sürpriz avantajından yoksun olacak. İran'dan üstün olan sadece İsrail'in teknolojisi değil. İsrail'in İran'ın en üst düzey nükleer bilimcisini, üst düzey komutanlarını vurması ve 2018'de İran'ın gizli nükleer dosyalarının çalınmasıyla gözler önüne serilen türden bir istihbarata da sahip. Savaşın gizli doğası Tahran'ı paranoyak, savunmasız ve tahmin yürütür halde tutmaya yardımcı oldu. Bunların hiçbiri İsrail'in geri çekilmesi gerektiği anlamına gelmiyor.

İsrail kendi seçtiği bir zamanda düşmanını canının yandığı yerden vurmak için fırsatlar bulacaktır. Elbette İran da öyle ama İran bunu zaten yapacaktır. İsrail'in diplomatik tesisleri, sivil Yahudi hedefleri gibi İran'ın saldırılarına karşı her zaman savunmasız olmuştur. Perşembe günü Arjantin'de bir mahkemenin 1994 yılında Buenos Aires'te bir Yahudi kültür merkezine düzenlenen ve 85 kişinin ölümüne, yüzlerce kişinin de yaralanmasına neden olan saldırıdan İran'ı sorumlu tutması bize bunu bir kez daha hatırlattı.

ABD'nin desteğini hak ediyor

Bunların hiçbiri İsrail'in cumartesi günkü saldırıya misilleme yapmayı seçmesi halinde Başkan Joe Biden'ın tam desteğini hak etmediği anlamına da gelmiyor. Hamaney saldırı emrini verirken Gazze konusunda İsrail ve Batı arasındaki sürtüşmeyi mutlaka dikkate almıştır; İsrail ve ABD arasındaki anlaşmazlık genellikle her ikisinin de ortak düşmanları tarafından fesada davetiye çıkarır. Başkan'ın seçim yılında yeni bir bölgesel savaştan kaçınmak için siyasi nedenleri var. Ancak böyle bir savaşı önlemenin en iyi yolu, Tahran'ın bir savaş başlatarak İsrail'i ABD'den ayırabileceği yanılsamasına kapılmamasıdır.

Geçtiğimiz yarım yüzyılda Orta Doğu'yu bugün bulunduğu noktaya getiren kilit kararların ortak bir kökeni var: 1979'da İran'da gerçekleşen İslam Devrimi, ideolojik hedefleri uğruna fanatizm tohumları ekmeye, kendi halkına zulmetmeye, İsrail'i yok etmeye ve bölgede sefalete neden olmaya niyetli teokratik bir despotizmi iktidara getirdi. Cumartesi günkü füze saldırısı uzun ve çirkin bir sicilin son örneği. Ancak İsrailliler nasıl tepki vereceklerine karar verirken, intikamın soğuk yenen bir yemek olduğuna dair faydalı atasözünü hatırlayarak çıkarlarını en iyi şekilde düşüneceklerdir.

©️ 2024 The New York Times Company