Ben Hubbard, Gulsin Harman, Hwaida Saad ve Jenny Gross
Yıkıcı bir depremin Türkiye ve Suriye'yi vurmasından bir hafta sonra, aileler derme çatma yerlere sığınırken, çadır, konut ve tıbbi malzeme sıkıntısı yardım çalışmalarını tehlikeye atıyor. Hayatta kalanlar harabeler arasında aşırı soğukla mücadele ediyor. Son verilere göre her iki ülkede ölü sayısı 35 bini geçti. Yalnızca Türkiye’de 1 milyondan fazla insan evsiz kaldı. En acil ihtiyaçlardan biri, evleri yıkılan ya da güvensiz olan binlerce kişi için sığınacak bir yer.
İnsanların bir zamanlar yaşadıkları ve çalıştıkları çatlak ve sağlam görünmeyen binaların içi dışında deprem bölgesindeki şehirler epey kalabalık. Büyük apartmanlar karanlık ve boş dururken, çadırlar, parklar, kaldırımlar ve cami avluları insanlarla dolu. Birleşmiş Milletler'in Pazartesi günü yaptığı açıklamaya göre, Suriye'nin otoriter cumhurbaşkanı Beşar Esad, Türkiye'den Suriye'nin kuzeybatısına iki yardım kapısı daha açmaya karar verdi. Bu Esad’ın, Suriye’deki iç savaşın başladığı 2011’den bu yana ilk kez kapıları insani yardıma açmayı kabul edişi oldu. Türkiye ile Suriye arasında uluslararası yardım taşımak için BM tarafından onaylanan tek sınır kapısı olan Bab el-Hava, kuzeydeki bu tür bölgeler için bir cankurtaran halatı olmuştu.
"Yemek yemek aklıma bile gelmedi"
Yiyecek, giyecek, ilaç, barınak ve sıcaklık eksikliği tüm bölgede şiddetliydi. Depremin merkez üssüne yakın Kahramanmaraş'ta çökmüş bir binanın karşısındaki bir çadır alanında, bir aile ateşin etrafında ısınmaya çalışıyordu. 9 ve 14 yaşındaki iki çocuğuyla birlikte oturan Zeynep Omaç, “Yemek yemek aklıma bile gelmedi. Çocuklara bulabildiğim tüm atıştırmalıkları veriyorum” dedi.
Deprem anında evden pijamalarıyla çıkan Omaç, kaldırımda şehre ulaşan yardımlarla gelen bir yığın giysiyi göstererek, “Oradan kıyafet bulmaya çalışıyorum” dedi. Caddenin karşısında, işçiler enkazda ceset arıyorlardı, hayatta kalanları bulma umutları azaldı. 38 yaşındaki Omaç, enkaz altında akrabaları olduğunu söyledi. Arama kurtarma ekiplerinin, akrabalarını diri yada ölü çıkarmalarını bekliyordu.
Çadırlar yetmedi
Türkiye'nin ulusal acil durum yönetimi kurumu AFAD, 238 binden fazla yardım çalışanının yardımıyla çok sayıda çadır dağıttı ancak felaketin boyutu nedeniyle birçok insana yetmedi. Pek çok insanı kendilerine bir yer yapabilmek için ne buldularsa kullandılar. Kalabalık bir aile, bir kamyonun üzerine karton ve muşambadan bir sığınak yaptı. Yatmak için battaniyeleri ve ince şilteleri vardı.
Kurtarılanlar azaldı
Yardım kuruluşu olan Türk Kızılay, barınak sıkıntısı ve kötü sağlık koşulları nedeniyle çadır üretimini hızlandırdığını açıkladı. İstanbul Belediye Başkanı’nın bir kadının enkazdan 175 saat sonra çıkarılmasını duyurması gibi yetkililer zaman zaman üzücü kurtarma olaylarını açıklasa da pazartesi günü kurtulanların sayısı azaldı.
Türkiye ve Suriye'de yardım çalışanları dikkatlerini büyük ölçüde yiyeceksiz, ilaçsız ve evsiz insanlara çevirdi. Her iki ülkede de kötü hava koşulları ve bozuk yollar yardımlarını ulaşmasını yavaşlattı. BM'nin en üst düzey insani yardım şefi Martin Griffiths Pazartesi günü yaptığı açıklamada, insanları enkazdan kurtarma penceresinin kapanmaya yakın olduğunu ve odak noktasının depremzedelere ev, yiyecek, okul ve psikolojik bakım sağlamaya odaklandığını söyledi.
Türkiye'ye yardım gönderiliyor olmasına rağmen, Suriye'nin kuzeyinde, yıllarca süren iç savaşın ardından siyasi bölünmeler nedeniyle muhalefetin elinde bulunan bölgelere nispeten az bir miktarda yardım ulaştı. Suriye'ye gönderilen yardımın çoğu, gıda gibi en acil ihtiyaç duyulan malzemeleri içermiyor. Bab al-Hava sınır kapısının Suriye tarafında bulunan Türkiye destekli muhalif grupların sözcüsü Mazen Aluş, “Geçtiğimiz günlerden bu ana kadar aldığımız tek yardım çadır, ekipman, battaniye ve deterjan ve şilteler” dedi.
Türkiye’de de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hükümetinin depreme tepkisi nedeniyle eleştirilirken, Türk yetkililer Pazartesi günü daha fazla müteahhiti ve kalitesiz inşaatlarda parmağı olduğundan şüphelenilen diğer kişileri gözaltına aldı. Uzmanlar, kötü inşaatın büyük olasılıkla depremin ölümcüllüğünü şiddetlendirdiğini söylediler.
Gaziantep'te çöken binanın müteahhidi İbrahim Mustafa Uncuoğlu'nun gözaltına alındığı duyuruldu. Türkiye Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Pazar günü yaptığı açıklamada, 130'dan fazla kişi hakkında çöken binalarla bariz bağlantıları nedeniyle yasal işlemlerin sürdüğünü açıkladı.
Hastaneler tedavide zorlanıyor
7.8 büyüklüğündeki deprem ve ardından neredeyse aynı şiddette bir artçı şok, şimdiden Türkiye'nin 1939'dan bu yana en ölümcül depremi oldu. Orada ölü sayısı şu anda 31 bin 600'den fazla; kuzeybatı Suriye'de 3.500'den fazla insan öldü. Yeterli tıbbi malzemeye sahip olmayan hastaneler, acil yardıma ihtiyacı olan çok sayıda insanı tedavi etmekte zorlanıyor.
Geçtiğimiz hafta içinde BM, battaniye ve tıbbi ekipmanların da bulunduğu yardım malzemelerini Türkiye'den sınırını kullanarak Suriye'ye 50'den fazla kamyon gönderdi ve Pazartesi günü en az altı kamyon daha gönderildi. BM, kurtarma çabalarının, kuzeybatı Suriye'de devam ettiği ve insanları evlerini terk etmeye zorladığı bildirilen artçı sarsıntıların yanı sıra yakıt, makine ve araç eksikliği nedeniyle sekteye uğradığını söyledi.
© 2023 The New York Times Company