Megan Specia, Lynsey Chutel / New York Times
ABD güçleri 1945 yazında Hiroşima ve Nagazaki'ye atom bombası atarak her iki Japon kentinin büyük bölümünü yerle bir ettiğinde yaklaşık 200.000 kişi öldü. Ancak çok daha fazlası hayatta kaldı: Bazıları hayatlarını değiştiren yaralanmalarla, diğerleri ise tanık oldukları yıkım ve ölümün korkunç duygusal izlerini taşıyarak. Hayatta kalanlar 'bombadan etkilenen insanlar' anlamına gelen “hibakusha” olarak tanındı.
Japonya savaşın ardından yaklaşık 650.000 kişinin hayatta kaldığını kabul etti, ancak on yıllar geçtikçe hala yaşayanların sayısı azaldı ve kalanların çoğu şimdi 80'li yaşlarında. Cuma günü Nobel Barış Ödülü'nü alan halk örgütü Nihon Hidankyo'ya göre yaklaşık 114.000 kişi hala hayatta.
Hayatta kalanların birçoğu hayatlarını kayıplarını ve dayanılmaz fiziksel ve duygusal yaralanma hikayelerini anlatmaya adadı. Onların güçlü tanıklıkları, nükleer savaşın derin yıkımının daha geniş bir şekilde anlaşılmasına katkıda bulundu. Bu yıl The New York Times'ın Opinion bölümü hayatta kalanlar hakkında bir yazı kaleme aldı.
'İnsanlık bir daha asla bizim yaşadığımız işkenceyi yaşamamalı'
Dünya Savaşı'nın sona ermesinden 11 yıl sonra kurulan Nihon Hidankyo, radyasyonun fiziksel etkilerinin yanı sıra savaşla ilişkili sosyal damgalanmadan da muzdarip olmaya devam eden atom bombası mağdurlarını temsil eden bir kuruluş olarak başladı. Nihon Hidankyo, ülkenin 47 vilayetinin tamamında üyeleri bulunan ve Japonya'da hayatta kalanların oluşturduğu ülke çapındaki tek gruptur. Kuruluşundan bu yana geçen on yıllar içinde grup, atom bombasından kaynaklanan radyasyonun etkileriyle yaşama deneyimlerini paylaşmak üzere hayatta kalanları dünyanın dört bir yanına gönderdi. Grup 1956'daki kuruluş bildirisinde “İnsanlık bir daha asla bizim yaşadığımız fedakârlık ve işkenceyi yaşamamalıdır” dedi. Nükleer kapasiteyi denetleyen ve Birleşmiş Milletler'e rapor veren Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'na verilen 2005 Barış Ödülü töreninde Nobel komitesi Nihon Hidankyo ve hibakusha'dan da nükleer savaşa karşı yürüttükleri kampanyalar nedeniyle bahsetti.
© 2024 The New York Times Company
