Neil MacFarquhar / New York Times
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, pazar günü sona eren ve üç gün süren başkanlık seçiminden ezici bir zaferle çıktı. Böylece Ukrayna'daki savaşta ve çeşitli iç meselelerde gerektiği gibi hareket etmek için halk yetkisini aldığını ilan etti ve Ruslar arasında bundan sonra ne olacağına dair tedirginlikleri besledi. Putin, oylamanın Rusya'nın cephede ve ekonomi gibi diğer alanlarda etkin bir şekilde hareket etmesini sağlayacak bir 'bütünleşme' arzusunu temsil ettiğini söyledi. Hükümet, Rusya'nın bastılrılmış muhalefeti tarafından organize edilen ve insanların öğle saatlerinde oy verme yerlerine akın ederek karşıtlıklarını dile getirdikleri protestoyu görmezden geldi.
Devlet tarafından işletilen Rossiya 24 kanalının bir muhabiri 'seçim merkezlerindeki provokasyonların sivrisinek ısırığından başka bir şey olmadığını' söyledi. Resmi yorumcular ise bu gösterilerin demokratik katılım için bir şevk göstergesi olduğunu öne sürdü.
71 yaşındaki Putin artık en az 2030 yılına kadar devlet başkanı olacak. Rus lider anayasasına göre devlet başkanlarının görev süresini iki ile sınırlayan bir ülkede beşinci dönemine girecek. Şubat 2022'de Ukrayna'nın geniş çaplı işgalinden bu yana yapılan ilk oylama, hem savaş için halktan yetki almak hem de Putin'in istikrar timsali imajını yeniden tesis etmek üzere tasarlandı. Yine de Ruslar oylamanın ne gibi değişiklikler getirebileceği konusunda biraz tedirgin. İşte oylamadan çıkarılacak 5 durum:
Zafer kesin olsa da Putin'in rakamları beklentileri aştı
Putin'in katıldığı başkanlık oylamalarında bir şablon var: Sonuçlar her seferinde daha iyi oluyor. 2012'de oyların %63,6'sını alan Putin, başkanlık süresinin altı yıla uzatılmasının ardından 2018'de %76,7 oy almıştı. Uzmanlar Kremlin'in bu kez %80 civarında bir sonuç almasını bekliyordu ancak sayım henüz tamamlanmamış olmasına rağmen Putin %90'a yakın bir oranla daha da yüksek bir oy aldı.
Kremlin istediği ulusal birlik imajına tam olarak ulaşamadı
Putin her zaman siyasi istikrar ve kontrol imajını yansıtmaya çalışır ve özenle hazırlanmış başkanlık oylamaları da bu imajı parlatmak için tasarlanmıştır. Ancak bu kez bu imajı bozan muhalefet politikalarıyla bağlantılı olaylar oldu. Bunlardan ilki ocak ayında, Ukrayna'daki savaşa karşı çıkan ve daha önce düşük profilli bir siyasetçi olan Boris Nadezhdin'in oy pusulasında yer alması için gereken dilekçeleri imzalamak üzere ülke çapında binlerce Rus'un sıraya girmesiydi. Kremlin onu seçime sokmadı.
Ardından Putin'in en sadık siyasi muhalifi Aleksey Navalni şubat ayında Kuzey Kutbu'ndaki hapishanede aniden öldü. Moskova'daki cenaze törenine katılan binlerce kişi Putin ve savaş karşıtı sloganlar attı. Oylama sırasında bile yas tutanlar mezarına çiçek koymaya devam etti.
Navalni grubu Putin ve savaşa karşı sessiz bir protesto için seçmenlerin öğle saatinde oy kullanma alanlarına yığılması planını desteklemişti. Berlin'deki Rus Büyükelçiliğinde oy kullanan Navalni'nin eşi Yulia Navalnaya, oy pusulasına kocasının adını yazdığını söyledi ve protesto kapsamında uzun kuyruklarda bekleyen herkese teşekkür etti. Ancak, özellikle Şubat 2022'de Ukrayna savaşının başlamasından bu yana giderek sertleşen baskıcı önlemler karşısında, protestonun nasıl sürdürülebilir bir harekete dönüşebileceğini görmek zordu. Örneğin Putin hükümeti, toplum içinde Navalni'nin yasını tutan yüzlerce kişiyi gözaltına aldı.
Putin, Ukrayna'daki savaşı sürdürmek için halktan yetki aldığını iddia edecek
Putin'in kampanyası ve seçimler savaş etrafında çerçevelendi. Aralık ayında bir dönem daha aday olacağını açıklaması, kendisine aday olması için çağrıda bulunan bir savaş gazisinin sorusuna yanıt olarak geldi. Seçimin sembolü, Rus bayrağının rekleri olan mavi, beyaz ve kırmızı renkli bir onay işareti, bazen Rus askerlerine desteği göstermek için de kullanılan V'yi andırıyordu.
Rusya ilhak ettiği dört bölgeyi tam olarak kontrol etmese de oy verme işlemi Ukrayna'nın işgal altındaki bölgelerinde de gerçekleşti. Sandık görevlilerinin silahlı bir asker eşliğinde oy sandıklarını evlerine götürmesi gibi zorlama unsurları da vardı. İşgal altındaki bölgelerde Putin'in zafer marjı Rusya'dakinden bile yüksekti.
Putin Ukrayna'yı işgal ederek bir savaş başlattığını hiçbir zaman kabul etmedi. Aksine, Batı'nın Rusya'yı yıkabilmek için Ukrayna'yı bir Truva atı olarak kullanmasını önlemek için "özel bir askeri operasyon" düzenlemek zorunda kaldığını söyledi. Putin, 112 milyondan fazla kayıtlı seçmenin %74'ünden fazlasının katıldığı seçimleri şu şekilde tanımladı: Kelimenin tam anlamıyla, elimizde silahlarla vatandaşlarımızın, halkımızın çıkarlarını korumak zorunda kalmamız nedeniyle bu katılım gerçekleşti.
Savaş, Kremlin için düzenleyici bir ilke olmaya devam edecek
Putin, şubat ayında yaptığı ve ana kampanya konuşması niteliği taşıyan yıllık ulusa sesleniş konuşmasında, Rusya'nın ekonomiye, altyapıya ve Rus nüfusunu artırmak gibi uzun süredir devam eden hedeflere yatırım yaparken bile savaş hedeflerini sürdürebileceğini iddia ederek hem silah hem de yağ sözü verdi. Kamu harcamalarının tahmini %40'ı askeri harcamalara giderken, hükümet istatistiklerine göre ekonomi 2023 yılında %3,6 oranında büyüdü. Mühimmat ve diğer malzemelerin üretiminde patlama yaşanıyor.
Putin ayrıca savaş gazilerinin ülkeyi yönetecek "yeni bir elitin" çekirdeğini oluşturması gerektiğini, çünkü onların hizmetlerinin Rusya'nın çıkarlarına bağlılıklarını kanıtladığını öne sürdü. Bu önerinin, özellikle Putin yaşlı müttefiklerini genç bir nesille değiştirmeye çalışırken, kamu görevlilerinin vatanseverliklerini ifade etme eğilimini hızlandırması bekleniyor.
Ruslar bundan sonra ne olacağı konusunda tedirgin
Başkanlık seçimlerinden sonraki dönem, Kremlin'in alışılageldiği üzere popüler olmayan politikaları uygulamaya koyduğu dönemdir. Örneğin Putin 2018'den sonra emeklilik yaşını yükseltti. Ruslar yeni bir askeri seferberliğin ya da ülke içinde artan baskının kapıda olup olmadığı konusunda spekülasyonlar yapıyor. Putin yeni bir seferberliğe ihtiyaç olduğunu defalarca reddetti ancak Ukrayna'nın doğusundaki son küçük toprak kazanımlarının on binlerce can kaybına mal olduğuna inanılıyor. Putin barış görüşmelerine hazır olduğunu söylese de şu ana kadar iki taraf da fazla esneklik göstermedi.
©️ 2024 The New York Times Company