Austyn Gaffney / New York Times
Hindistan'ın güneyindeki dağlık Kerala bölgesinde 30 Temmuz'da aniden bastıran yağış, yüzlerce insanın ölmesine neden olan toprak kaymalarına yol açtı. İklim değişikliğinin aşırı hava koşullarını nasıl etkileyebileceğini ölçen bir grup bilim insanının yer aldıüı World Weather Attribution tarafından yapılan bir araştırmaya göre, bu sağanak insan kaynaklı iklim değişikliği nedeniyle %10 daha yoğundu. Yaklaşık 150 milimetre yağmur, iki aylık muson nedeniyle zaten oldukça doymuş olan topraklara düştü ve Hindistan için kayıtlara geçen üçüncü en yoğun yağmur oranı oldu.
Kızılhaç Kızılay İklim Merkezi iklim riski danışmanı Maja Vahlberg, “Kuzey Kerala'daki yıkım sadece bugün binlerce kişinin karşı karşıya kaldığı zor insani durum nedeniyle değil, aynı zamanda bu felaketin sürekli ısınan bir dünyada meydana gelmesi nedeniyle de endişe verici. Bu çalışmada tespit edilen iklim değişikliği kaynaklı yağışlardaki artışın gelecekte tetiklenebilecek toprak kaymalarının sayısını artırması muhtemel" dedi. Toprak kaymalarına oldukça yatkın olan eyalette, Wayanad bölgesi en riskli bölge olarak kabul ediliyor. Salı günü itibariyle en az 231 kişi ölmüş ve 100 kişi de kayıptı.
Ölümlerin 3'te 1'inden sorumlu
Kerala heyelanları, Etiyopya'da 257 kişinin ölümüne neden olan heyelanın ardından temmuz ayında meydana gelen ikinci aşırı heyelan olayı oldu. Hull Üniversitesi Rektör Yardımcısı Dave Petley tarafından tutulan verilere göre temmuz ayı, 1.167 kişinin ölümüne neden olan 95 heyelan olayı ile temmuz 2019'dan sonra kayıtlara geçen en kötü ikinci ay oldu. Petley bu yıl kaydedilen 429 ölümcül heyelan sonucunda meydana gelen 3.600'den fazla ölümün yaklaşık üçte birinin bu heyelanlardan kaynaklandığını söyledi.
Petley, 2024'ün şimdiden aykırı bir değer olduğunu kaydederek ölümcül heyelan vakalarının altında yatan olası en olası nedenin küresel ısınma ve aşırı yağışlar olduğunu söyledi. Küresel ısınma, atmosferin daha fazla nem tutmasını sağlayarak yağmurun şiddet ve yoğunluğunu artırıyor. Daha uzun bir süre boyunca daha şiddetli yağan yağmur toprağı sulandırarak yamaçları daha ağır ve kaymaya daha açık hale getirebilir.
Başka yerlerde olduğu gibi Kerala'da da potansiyel uyarlamalar arasında yüksek riskli yamaçların güçlendirilmesi, istinat yapılarının kurulması, ağaç dikilmesi ve orman rezervlerinin korunması yer alabilir. Diğer adımlar arasında insanların ve işletmelerin yüksek riskli alanlarda yaşamaktan veya bu alanların etrafında ticari bölgeler geliştirmekten kaçınmaya teşvik edilmesi de yer alıyor. Çalışma ayrıca yamaçlarda yaşayan topluluklarda afetlerin önlenmesi için daha titiz risk değerlendirmeleri yapılması ve erken uyarı sistemlerinin iyileştirilmesi gerektiğini de ortaya koydu. Hindistan Meteoroloji Dairesi heyelandan önceki günlerde bir erken uyarı yayınlamış olsa da, uyarının eyalete özgü olması hangi bölgelerin etkileneceğini ve tahliye edilmesi gerektiğini belirlemeyi zorlaştırdı. Vahlberg, “Erken uyarı sistemleri hayat kurtarmak için kritik önem taşıyor. Hindistan'da heyelan erken uyarı sistemlerinin uygulanması henüz emekleme aşamasında. Ancak Kerala, son felaketlere yanıt olarak bu tür sistemlerin geliştirilmesini ve yaygınlaştırılmasını yoğunlaştırdı" dedi.
Arazi önemli bir faktör
Arazinin nasıl kullanıldığı ve neyle kaplı olduğu heyelan riskinde bir başka faktör. Valberg, toprak kaymaları ile arazinin kullanım şeklindeki değişiklikler (örneğin ormanlık alanların temizlenmesi ya da dik bir yamaçta bina inşa edilmesi) arasındaki bağlantının daha fazla çalışma gerektirdiğini söyledi. Yine de, bu durumda, inşaat malzemeleri için taş ocağı işletmeciliğinin ve bölgedeki orman örtüsünün %62 oranında azalmasının kaymaya katkıda bulunmuş olabileceğini söyledi.
Madenciliğin etkisi
Jeolojik danışman ve Kentucky eyaletinin eski jeoloğu Bill Haneberg, arazi kullanımındaki değişikliklerin sadece tomrukçuluk veya taş ocakçılığından değil, tarım ve madencilikten kaynaklanan toprak kayması olasılığının artmasına katkıda bulunabileceğini söyledi. Bu yaz yayınladığı bir çalışma, 2022 yılında Kentucky'de 45 kadar kişinin ölümüne yol açan sel felaketi sırasında, dağın tepesindeki kömür madenlerinin hemen bitişiğinde madencilik yapılmasaydı olması gerekenden %150'ye kadar daha fazla su bulunduğunu gösterdi. Haneberg, “Bu modelin sonuçları, madenciliğin sele katkıda bulunan su miktarı üzerinde çok önemli bir etkiye sahip olabileceğini gösteriyor” dedi. Eğer arazi daha sağlam olsaydı, toprak ve bitki örtüsü yağışın yaklaşık yarısını emebilir ve durdurabilirdi.
Toprak kaymaları ve enkaz akıntıları genellikle sel sırasında veya hemen sonrasında meydana gelebilir. 2022 Kentucky selinden sonra Kentucky Jeoloji Topluluğu tarafından yapılan bir çalışmada, altı günlük yağmurun 1.000'den fazla toprak kaymasını tetiklediği tespit edildi. Haneberg'e göre, bu muhtemelen eksik bir sayımdı, çünkü kaymalar özel arazilerden veya diğer yerlerden değil, yalnızca kamu yollarından sayıldı.
© 2024 The New York Times Company