24 Nisan 2024, Çarşamba Gazete Oksijen
Haber Giriş: 25.02.2022 15:22 | Son Güncelleme: 25.02.2022 16:12

Rusya’ya yönelik yaptırımlar niçin Avrupa'yı da zora sokacak?

The New York Times'tan Patricia Cohen ve Stanley Reed, ABD ve AB'nin Rusya'ya yönelik yaptırımlarının Avrupa'da doğuracağı sorunları yazdı
Mannheim, Almanya, 28 Ekim 2018 (Fotoğraf: Gordon Welters/The New York Times)
Mannheim, Almanya, 28 Ekim 2018 (Fotoğraf: Gordon Welters/The New York Times)

Patricia Cohen ve Stanley Reed

Ukrayna'yı işgali sonrası ABD ve Avrupa Birliği'nin Rusya'ya uyguladığı yaptırımlar arasında, hükümeti ve bankaları küresel finans piyasalarından dışlamak, teknoloji ihracatını kısıtlamak ve nüfuzlu Rusların varlıklarını dondurmak yer alıyor. 

Bu listede dikkat çekici eksiklik, Rusya'ya en ağır zararı verebilecek hamlelerden biri, Rus yakıtının ihracatını daraltmaktı. 

Listedeki bu eksiklik şaşırtıcı değil. Son yıllarda AB, doğal gazının neredeyse yüzde 40’ını, petrolünün ise dörtte birinden fazlasını Rusya'dan ithal ediyordu. İthal enerji, Rus ekonomisine büyük meblağlarda katkı sağlarken, Avrupa'nın evlerini ısıtıyor, fabrikalarını işletiyor ve araçlarına yakıt oluyordu. 

Enerji ticaretine hem Rusya hem de Avrupa bağımlı

Hükümetin akıbeti ve ekonomisi için enerji ihracatına bağımlı olan Rusya, bu gelir kaybı karşısında zorlanırdı. Çünkü doğal gaz ve petrol ihracatı ulusal bütçenin üçte birinden büyük bir kısmını oluşturuyor. Ancak olası kesinti, Avrupa’yı da vurabilir.

Obama hükümetinde Dışişleri Bakanlığı'nın enerji sektörü temsilciliği yapmış David L. Goldwyn konuyla ilgili olarak, “Yaptırımların, mağdurdan çok faile zarar vermesini istersiniz” diyor.  

Ortak fayda, ortak acı

II. Dünya Savaşı sonrası dönemin büyük kısmı, süper güçlerin karşılaşmasıyla geçti. Pek çok uzman, Sovyetler Birliği ve Batı ülkeleri ekonomik olarak yakınlaştıkça, çatışma ihtimalinin azalacağını düşünüyordu. Sebebiyse, ticaret ve ekonomik çıkarların, nihayetinde herkesi müttefik edeceği yönündeydi. 

Örneğin şimdilerde AB, 2020’de küresel ticaretinin yüzde 37’sini oluşturduğu Rusya'nın en büyük ticaret ortağı. Rusya doğal gaz ihracatının yüzde 70’ini, petrol ihracatının ise yarısını Avrupa’ya yapıyor.

Ortak faydanın öteki yüzü, ortakça çekilen acılardır. 

Kuzey Akım 2'nin inşaatı sırasında Sassnitz, Almanya, 16 Ağuatos 2020. Boru hattının değeri 11 milyar dolar (Fotoğraf: Lena Mucha/The New York Times)

Avrupa liderleri ikilemde

Avrupalı liderler, Rusya’yı cezalandırmak ve ekonomik çıkarlarını korumak arasında ikilemde kaldı.  

BCA Research’te Avrupa yatırım strateji müdürü olan Mathieu Savary, Almanya’nın salı günü, Rusya ve kuzey doğu Almanya’yı bağlayan Kuzey Akım 2 hattını durdurmasının, Avrupa’nın şu ana kadarki en büyük adımlarından biri olduğunu belirtiyor. 

2021’in son üç ayında Rusya’nın boru hattı ihracatını bir önceki yıla göre yüzde 25’e yakın küçülttüğünün vurgulayan Uluslararası Enerji Ajansı, Batılı liderlerin hali hazırda Avrupa’ya gelen doğal gazı azaltmak gönülsüz olduğunu düşünüyor. Rezervleri yüzde 30 seviyesinde olan Avrupa, şimdiden fahiş enerji fiyatları ödüyor. Bu saldırı da, aylardır kısıtlı olan petrol ve doğal gaz arzının fiyatları yükseltmesi üzerine geldi. 

Yatırım bankası RBC Capital Markets’ın emtia başkanı Helima Croft da, Moskova’nın ihracatını azaltarak fiyatları yükselteceği hakkında “ciddi endişeler olduğunu” belirtiyor. 

Putin: Rusya'da 500 İtalyan işletmesi var

Rusya’nın Avrupa'daki en büyük ticaret ortağı Almanya, arzının yüzde 55’ini ‘Putin’in ülkesinden’ alıyor. İkinci büyük ortağı İtalya ise yüzde 41’ini kendisinden temin ediyor. Geçen hafta Milan’daki bir forumda, Rus Büyükelçisi Sergei Razov ve Başkan Vladimir Putin, İtalyan Başbakan Mario Draghi’ye, “İtalya daha çok doğal gaza ihtiyaç duyarsa, tedarik etmeye hazırız” dedi. Putin ayrıca, Rusya'da yaklaşık 500 İtalyan işletmesinin faaliyet gösterdiğini ve karşılıklı yatırımların 8 milyar dolar değerinde olduğunun da altını çizdi.

Avusturya, Türkiye ve Fransa, Rus doğal gazının büyük tüketicileri arasında. Rus enerji devi Gazprom, Orta ve Doğu Avrupa'da Macaristan, Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya'nın da en büyük müşterileri olduğunu söylüyor. 

Küresel enerji dağıtımındaki herhangi bir olası krizi büyük ihtimalle koordine edecek olan Uluslarası Enerji Ajansı, petrol arzının “en yakın risk” olduğunu, Rusya’nın Ukrayna üzerinden günde 250 bin varili Macaristan, Slovakya ve Çekya’ya gönderdiğini vurguladı. Bu rakam, günde 100 milyon varil tüketen küresel piyasa için cüzi bir miktar. Ancak olası bir kesinti, bu ülkeleri ciddi sorunlara sürükleyebilir.

Dolaylı yaptırım vurgusu

Batı’nın eli kolu tamamen bağlı değil. David L. Goldwyn, Batılı müttefiklerin petrol ve gaz ihracatını doğrudan hedef almasa bile, finans kurumlarına yönelik yaptırımlar ve diğer önlemlerden dolayı Rusya’nın enerji satışlarının zarar görebileceğini söyledi.

Goldwyn, Rusya'nın ham petrolünü ve tedariğini taşıyıp artan karmaşıklığa temkinli olan nakliyecilerin, Moskova'dan aldıkları ücreti artırmaları halinde Rusya'nın enerji ihracatından elde ettiği paranın azalabileceğine de dikkat çekti. Ayrıca Beyaz Saray’ın, Rus ham petrol ithalatını ABD’de yasaklayabileceğini de belirtti. 

Uzmanlar olası adım sonrası, ABD rafinelerinin başka kaynaklara bağımlı hale geleceği ve Moskova’nın günde 700 bin varil satacak başka bir müşteri bulması gerekeceğini düşünüyor. 

Siyasi risk danışmanı Eurasia Group, perşembe günü, ABD ve Avrupa’nın Rus enerji ticaretini doğrudan durdurmaktan sakınmasına rağmen, “yeni kısıtlamaların, birçok akaryakıt şirketini Rus varillerine karşı temkinli davranmaya iteceğini” söyledi.  

Yaptırımlar Rusya'nın geleceğini tehlikeye sokabilir

Yaptırımlar Rusya’nın geleceğini de tehlikeye sokabilir. Washington’daki Rapidan Energy Group’un müdürü Scott Modell, “ABD Rus enerjisine müdahale edecekse, bunun gelecekteki Rus sıvılaştırılmış doğal gazını ve hidrojenini ilgilendiren teknoloji kontrolleri yoluyla olacağını düşünüyorum” diyor. 

Eğer Rusya doğal gaz ihracatını kısıtlarsa, Avrupa aradaki farkı kapatmak için, hali hazırda azalmış depoları kullanıp dünyada yeni sıvılaştırılmış doğal gaz arayışına girişecek. Son haftalarda Avrupa’ya, özellikle ABD’den gelen LNG, Rusya’dan gelen miktarı aştı. Bu tarz alternatifler, büyük olasılıkla Almanya ve İtalya gibi Batı Avrupa ülkelerinin işine daha çok yarayacak. Rus doğal gazı dışında seçenekleri az olan Güney ve Doğu Avrupa ülkelerinin durumu ise daha zor.

© 2022 The New York Times Company