16 Nisan 2024, Salı
Haber Giriş: 26.03.2022 23:13 | Son Güncelleme: 26.03.2022 23:20

Sosyal medya Ukraynalıların bir silahı gibi

Ukraynalıların birinci elden yaptığı sosyal medya paylaşımlarının önemi artıyor. The New York Times muhabiri, savaşın halini gösteren paylaşımları yapanlara ulaştı. Hastane görevlileri, sivil toplum kuruluşları ve işgal altındaki siviller…
Sosyal medya Ukraynalıların bir silahı gibi

Megan Specia / The New York Times

Geçen hafta, bir barış aktivisti Ukrayna'nın batısındaki Lviv kentinde Rusya ile savaşta öldürülen çocukları temsil etmek için 109 bebek arabasını bir meydanda toparladı. Saatler sonra, görüntü milyonlarca kişinin telefonlarına ulaştı. Kiev'de bir bodruma sığınan küçük bir kız, Frozen filminden Let it Go şarkısının etkileyici bir yorumunu seslendirdi ve klip tüm dünyada hızla yayıldı. Bir çellist, Harkov'da bir sokakta enkaz ve hasarlı bir binanın penceresiz cephesinin önünde kasvetli bir Bach süiti seslendirdi ve binlerce kişi izledi.

Sosyal medya ve bilgi savaşı

Ukrayna'daki hayata dair bu yürek burkucu görüntüler, Rus işgalinden beri sosyal medyada yayılan bilgi savaşında güçlü bir cephane haline geldi. Instagram, Facebook, Telegram ve TikTok'ta yayılan görüntüler ve bilgiler, bazıları için Ukrayna ordusunun fiziksel cephedeki performansını tamamlayan çok önemli bir savaş alanı haline geldi.

Washington merkezli uluslararası ilişkiler düşünce kuruluşu Atlantic Council'de yerleşik kıdemli üyesi olan Emerson Brooking, “Savaşı sosyal medya aracılığıyla çok içten yaşıyoruz. Ukrayna'nın savaş halindeki bir ulusa dönüşmesi çok açık. Bu yüzden paylaşımlar özellikle Batılı izleyicilerde yankı buldu” diye konuşuyor. 

 Sosyal medya uzun zamandır aktivistlerin haberleri organize edip paylaştığı bir yer olduğu gibi; savaşçıların toplandığı veya dezenformasyon tohumlarının atıldığı bir mecra da oldu. Ancak bu işgalde savaşın insani bedelini gösteren resimlerin çoğalması Rusya'yı acımasız bir saldırgan olarak gösterirken, Ukrayna'nın ahlaki açıdan yüksek bir ülke imajını yansıtmasına yardımcı oldu. Bu izlenim de küresel kınama ve yaptırımlarla pekiştirildi. 

Ukrayna’ya avantaj sağlıyor

Brooking; Moskova hükümetinin savaşın kapsamını inkar ettiğini, dolayısıyla Rusya'nın geçmişte ulaştığı seviyelerde dezenformasyona girmediği, bunun da Ukrayna’ ya ek bir avantaj sağladığını söyledi. Ancak Rus hükümeti hesapları sosyal medyada görünen, doğrulanmış Ukraynalı sivil hesapların gerçekliğini aktif olarak sorguladı.

Bacaklarında, kollarında, başlarında şarapnel olan zavallı çocuklar Rusların çabaları, Anastasiya Magerramova'nın Ukrayna'daki yıkımı dünyaya gösterme kararlılığını daha da derinleştirdi. Kiev'deki Okhmatdit çocuk hastanesinin basın sekreteri olan 27 yaşındaki Magerramova, yurttaşları silahlanırken o da kendi savaşını verdiğini hissettiğini söyledi. Magerramova ve bir avuç meslektaşı yaralı olarak gelen sivilleri kayıt altına aldı. O ve diğerleri hastaneye taşındılar. Koğuşlarda uyurken, ellerindeki telefon ve kameralarla 24 saat hazır bekliyorlar.

"İşimin önemli olduğunu hissediyorum"

Resimlerde neler olduğuna dair ayrıntılı açıklamalarla birlikte Instagram, Facebook ve Telegram'da paylaşımlar yapıyorlar. Magerramova “İşimin önemli olduğunu hissediyorum, aynı zamanda bir silah gibi. İnsanlara bu savaşın sonuçlarını göstermek istiyorum. Bacaklarında, kollarında, başlarında şarapnel olan zavallı çocuklar. Bu kabul edilebilir değil, böyle olmamalı!” diyor. Hastanenin sosyal medya hesapları, savaşta yaralananların acılarını dayanılmaz ayrıntılarla gösteren, insani maliyetin bir belgesi haline geldi.

Bebeğini için kendini siper eden anne

Cumartesi günü bebeğini bombardımandan korumak için vücudunu kullanan genç anne Olga Magerramova'nın fotoğrafını sosyal medyada yayınladı. Babanın da yaralandığı ailenin sancıları tüm dünyaya anında yansıdı. Görüntüler sırasıyla hükümet, aktivistler, Ukrayna haber medyası ve uluslararası kuruluşlar tarafından ele alındı. Dünyanın dört bir yanındaki gazeteciler Magerramova’yı hikayelerine erişmek için arıyor. Ukrayna ve dışarısındaki yerleşik sivil toplum grupları ve insani yardım kuruluşları da bu hikayelerin seslerini yükselterek hayati bir rol oynadı. Bilgileri doğrulamak ve yaymak için bir tür orduya dönüştü. 

"İletişim platformu olmaya çalışıyoruz"

Marta Barandiy, Rusya'nın Kırım'ı ilhak ettiği 2014 yılında bir sivil toplum medya merkezi olan Promote Ukraine kurdu. Şubat ayında tam kapsamlı işgal başladığında, grubun gönüllü sayısı arttı ve çevrimiçi varlığını genişletti. Artık düzinelerce gönüllü, günlerini çevrimiçi bilgi yayınlayarak geçiriyor. Kimi Avrupa'da uzaktan çalışıyor, kimi kuşatma altındaki Ukrayna şehirlerinden güncellemeler paylaşıyor. Barandiy, "Ukrayna'da bulunan ve buradan kaçıp paylaşacak hikayeleri olan Ukraynalılar için derin bir iletişim platformu olmaya çalışıyoruz" diyor.

"İnsanların kalbine dokunuyorlar"

Grubu, sahadakilerden ve hükümet kaynaklarından gelen raporları İngilizce'ye tercüme ediyor. Bu hafta hikayeleri daha da güçlendirmek için haber konferansları düzenlemeye başladılar.Grubunun gönüllülerinden bazıları, Brüksel'deki bir Avrupa Parlamentosu binasında yakın zamanda açılan bir Ukrayna sivil toplum merkezinde çalışıyor. Promote Ukraine’in avukatlık başkanı Marina Yaroshevich, bazı görüntülerin Rusya'ya yaptırımlar uygulanması için kamuoyu baskısına katkıda bulunduğunu düşündüğünü söyledi. Yaroshevich “Avrupalıların ve dünyanın dört bir yanındaki insanların kalbine dokunuyorlar. Bu şekilde, ortalama insanlar politikacılara müdahale etmeleri ve bir şeyler yapmaları için baskı yapabilir" diye konuştu.

Çarpıcı görüntülerin çoğu organik yayılıyor

Brooking, bazı bilgi paylaşımlarının koordineli olmasına rağmen en çarpıcı görüntülerin çoğunun organik olarak yayıldığını söyledi. Ayrıca birçok insan, hükümet tarafından işletilen ve Ukraynaca yazılan Telegram hesaplarında paylaşılan ayrıntıları bir araya getirip bunları Twitter'da İngilizce olarak paylaşarak binlerce uluslararası gazeteciye faydada bulundu. Brooking, "Twitter’da daha fazla sansürsüz savaş görüntüsü yayınlayan kanallar kesinlikle var. Bu bakımdan paylaşımlar koordineli. Ancak yayınlandıktan sonra kazandıkları ivme fotoğrafların kendilerine dayanıyor” dedi. 

Çatışmalar, Ukrayna'nın bazı bölgelerini bir avuç gazeteci dışındakilere erişilemez hale getirdi. Bu nedenle sivillerin sosyal medyada paylaştığı kişisel hikayeler daha da çekici oldu. 

Mariupol’daki bombardıman cehennem gibiydi

Kuşatılmış güney liman kenti Mariupol'dan kaçmayı başaran ve şu anda daha batıdaki Odesa kentinin yakınında bulunan Nadezhda Sukhorukova, Rusların durmadan Mariupol'u bombaladığı günleri cehennem olarak nitelendirdi. Sukhorukova haftalarca bir bodrumda saklandı ve sadece ihtiyaçları için dışarı çıkmaya cesaret edebildi.Geçen hafta firar ettikten sonra bir dizi Facebook paylaşımında “Bir komşum Tanrı'nın Mariupol'u terk ettiğini söyledi. Gördüğü her şeyden ürküyordu.” gördüğü her şeyden korkuyordu” diye yazdı.

Gazeteciler Mariupol’dan çekiliyor

Kentte son haftalarda kalan tek uluslararası gazeteciler Associated Press'ten bir ekipti. Ancak bu çalışanlar geçen hafta Rus kara listesinde göründükten sonra kaçmak zorunda kaldılar. Bu yüzden Sukhorukova'nın anlatımı Mariupol'daki yıkımı iletmek için çok önemliydi. Binlerce kez paylaşılan gönderilerden birinde Sukhorukova, “Ölüler girişlerde, balkonlarda, avlularda yatıyor” diye yazdı. Telefonda, hikayesinin kimsenin ilgisini çekmesini beklemediğini, internet kesildiğinde “çıldırmamak için” fikirleri kafasında oluşturduğunu söyledi. İlk sosyal medya gönderileri arkadaşlarına hayatta olduğunu bildiren mesajlarıydı.Sukhorukova “Bir zamanlar yazarsam her şeyin değişeceğini düşündüm. Ama ne yazık ki kimse insanları şehir dışına çıkarmıyor; kimse gökyüzünü uçuşa kapatmıyor" dedi.

İlgili izleyiciler gözlerini kaçırmamalı

Harvard'ın Shorenstein Medya, Politika ve Kamu Politikası Merkezi'nde bilginin çevrimiçi nasıl yayıldığını inceleyen araştırma direktörü Joan Donovan, sosyal medya bazen dezenformasyonun gelişmesine izin verse de duyulmamış sesleri yükseltebileceğini de söyledi.Batı medyasının savaşa odaklanması azaldığında, Ukrayna'dan gelen tanıklıkların dikkat çekmeye devam etmesini umduğunu söyledi.Donovan “İnsanların savaşla ilgili doğrudan deneyimlerini belgeleyip paylaşması ve ilgili izleyicilerin gözlerini bunlardan kaçırmaması daha da önemli olacak” diyor.

© 2022 The New York Times Company