Binnaz Saktanber
Komadaki bir adama âşık olan Sandra Bullock (While You Were Sleeping), bir hayalete abayı yakan Mark Ruffalo (Just Like Heaven), zamanda yolculuk yapan bir prense vurulan Meg Ryan (Kate and Leopold). Heteroseksüel romantik komedilerde aklın ve mantığın sınırları zorlanırken kimse durup da “Bu kadarı da olmaz!” demedi. Ama nedense bir erkeğin bir erkeğe, bir kadının bir kadına, kuir bir insanın kuir bir insana âşık olduğu bir romantik komedi yapmak, Hollywood’a bir hayaletle aşk yaşama fikrinden bile zor geldi.
Başroller Asyalı
Fire Island bu önyargıyı yıkan, kahramanları kuir, ana akım bir romantik komedi. Crush, Heartstopper, Uncoupled ve önümüzdeki ay sinemalarda olacak Bros ile beraber, yükselen kuir romantik komedi dalgasının başarılı bir üyesi. Bu başarının büyük bir yüzdesi Fire Island’ın esasen bir Aşk ve Gurur uyarlaması olmasından kaynaklanıyor. Clueless’tan Bridget Jones’un Günlüğü’ne defalarca sinemaya uyarlanan Jane Austen’ın klasik eseri burada da yerini yadırgamıyor. Yönetmen Andrew Ahn ve senaryo yazarı Joel Kim Booster romanın ruhuna değen ama datasını bozmaya da yüreği yeten bir yaklaşımla Elizabeth Bennett ve Mr. Darcy’nin ölümsüz hikayesini günümüze taşıyor. Olaylarsa 19’uncu yüzyıl İngiltere’si yerine New York açıklarında yer alan ikonik LGBTQ+ tatil adası Fire Island’da geçiyor. Her yaz bir haftalarını adada geçiren yakın bir arkadaş grubunun maceralarına odaklanan film, tüm başrol oyuncularının Asyalı olmasıyla da kalıpları yıkıyor.
Joel Kim Booster aynı zamanda filmin başrolü ve başarının diğer yarısını sırtlanan isim. Booster stand-up şovu Psychosexual (Netflix) ve Maya Rudolph komedisi Loot’ta (Apple TV+) hayat verdiği “en iyi arkadaş” rolüyle kariyerinin zirvesinde. Fire Island’da en iyi arkadaş rolünü ise komedi düşkünlerinin Saturday Night Live’dan tanıdığı çok yetenekli Bowen Yang üstleniyor. Filmin hikayesi de iki ismin gerçek hayattaki arkadaşlığından doğuyor. Booster, Yang ile beraber gittikleri bir Fire Island tatilinde Austen’ın işlediği sınıf temalarının Fire Island evreninde de var olduğunu fark ediyor: “Austen’ın bahsettiği sınıf ayrımlarının bu adada yaşadığımız, gey erkeklerin kendileri için yarattığı suni sınıf farklarına ne kadar çok benzediğini keşfettim” diyor.
Gayet modern
Fire Island en komplike şekliyle arzu politikaları üzerine bir deneme, en basit şekliyle biri havaalanında koşarak kavuşmalı mutlu sonlara inanan, biri hiç inanmayan iki arkadaşa dair bir romantik komedi. Ama her haliyle modern ilişkilenme hallerine ve toksik güzellik kültürünün kuir toplumdaki etkilerine bugüncü bir lensten bakan, örneğin son dönemlerde demode bakış açısıyla eleştirilen Uncoupled’ın aksine, PrEP’in (riskli temas öncesi önleyici tedavi) ne olduğunu bilen bir iş.