24 Aralık 2024, Salı Gazete Oksijen
Haber Giriş: 19.11.2024 09:16 | Son Güncelleme: 19.11.2024 09:24

Semptomlar başka hastalıklarla karıştırılabiliyor: Anksiyeteyi anlamanın yolları

Anksiyetenin kadınlarda görülme sıklığı erkeklere oranla daha fazla. Uzmanlara göre kadınların yaşadığı semptomlar yanlış değerlendirilebiliyor ve doğru tedaviyi almaları zorlaşabiliyor. Washington Post anksiyetenin nasıl anlaşılacağını yazdı
Semptomlar başka hastalıklarla karıştırılabiliyor: Anksiyeteyi anlamanın yolları

Yüzyıllar önce kadınlar uyku sorunu, sinir veya diğer sorunlardan şikayet ettiklerinde, fiziksel rahatsızlıkları genellikle göz ardı edilir ve doktorların uterusun hareket etmesinden kaynaklandığına inandıkları bir durum olan “histeri” belirtisi olarak listelenirdi. Histerinin artık bir teşhis olmadığı günümüzde, Brain and Behavior adlı akademik dergide yayınlanan 2016 tarihli sistematik bir araştırma incelemesine göre erkeklere oranla kadınlara 2 kat daha fazla anksiyete teşhisi konuluyor.

Semptomlar yanlış değerlendirilebilir

Bunun nedeni karmaşık olsa da bir şey oldukça açık: Kadınların semptomları yanlış değerlendirilirse (uyku apnesi, tiroid sorunları ve bazı kalp rahatsızlıkları gibi) sağlık sorunları için yeterince erken teşhis almakta zorlanabilirler. Uzmanlar, bir semptomun anksiyeteden mi yoksa başka bir şeyden mi kaynaklandığını anlamanın çok önemli olduğunu söylüyor ve kadınların soru sormaktan ve kendilerini savunmaktan korkmamaları gerektiğini ekliyor.

Jersey Shore Üniversitesi Tıp Merkezi'nde psikiyatri bölüm başkanı olan Stacy Doumas, kadınların genellikle kalp çarpıntısı, kas gerginliği veya ishal gibi somatik veya fiziksel semptomlara sahip olduğunu söyledi. Doumas, bu durumun semptomların anksiyeteden mi, başka bir tıbbi durumdan mı yoksa her ikisinden mi kaynaklandığını belirlemeyi zorlaştırabileceğini söyleyerek "Kadın hastalar için olduğu kadar bunu anlamaya çalışan doktorlar için de zor bir durum" dedi.

Anksiyete oranlarının arkasındaki faktörler

Doumas, anksiyete günlük yaşamınıza müdahale ediyorsa, çok sık oluyorsa veya gerçekten yoğunsa, yaygın anksiyete bozukluğunuz (YAB) veya başka bir anksiyete bozukluğunuz olabileceğini söyledi. Ulusal Ruh Sağlığı Enstitüsü'ne (NIMH) göre, YAB yetişkin kadınların yüzde 3,4'ünü ve yetişkin erkeklerin yüzde 1,9'unu etkiliyor. Dallas'taki Texas Üniversitesi Southwestern Tıp Merkezi'nde doçent ve kadın ruh sağlığı bursu direktörü olan psikiyatrist Meitra Doty, YAB teşhisi için tipik olarak altı ay boyunca semptomların (aşırı endişe, uyku güçlüğü, konsantrasyon sorunu, huzursuzluk ve yorgunluk gibi) yaşanması gerektiğini söyledi. Anksiyete aynı zamanda ishal, uyuşma veya karıncalanma, kas gerginliği, kalp çarpıntısı, baş dönmesi ve migren gibi fiziksel belirtilerle de ortaya çıkabilir ve bunların hepsi başka tıbbi durumların belirtileri de olabilir.

Pennsylvania Üniversitesi Anksiyete Tedavi ve Çalışma Merkezi Direktörü ve klinik psikolog Lily Brown, östrojen ve progesteron gibi hormonların anksiyetede rol oynayabileceğini söyledi. Brown, anksiyete bozukluğu oranlarının ergenlikte ilk adet kanaması döneminde fırladığını söyledi. Boston Üniversitesi'nde psikiyatri profesörü ve Ulusal Akıl Hastalıkları İttifakı'nda tıbbi direktör yardımcısı olan Christine Crawford, kültürel ve sosyal güçlerin de rol oynadığını söyleyerek "Günümüz toplumunda kadınların omuzlarına yüklenen çok fazla baskı var. Profesyonel alanlarda, akademik alanlarda, sosyal olarak ve evde aileleriyle birlikte taşımak zorunda oldukları önemli yük göz önüne alındığında anksiyete yaşama olasılıkları daha yüksektir" dedi.

Amerika Anksiyete ve Depresyon Derneği'nden Sohye Kim, kadınların cinsel saldırı da dahil olmak üzere çocukluk çağı travma oranlarının erkeklerden daha yüksek olduğunu ve bunun da yaşamın ilerleyen dönemlerinde anksiyete bozukluğu yaşama olasılığını önemli ölçüde artırabileceğini söyledi. Ayrıca, erkeklerin kaygılarını bildirme olasılığı kadınlara göre daha düşük. Ancak Kim, "Raporlama yanlılığı cinsiyet farklılıklarını ortadan kaldırmıyor. Raporlama yanlılığı hesaba katıldığında bile anksiyete oranları kadınlarda erkeklerden daha yüksektir" dedi.

Kalp hastalığına yanlış tanı

Progress in Cardiovascular Nursing dergisinde yayınlanan küçük bir çalışmada, koroner kalp hastalığı semptomları olan kadınlara kalp krizi geçirene kadar sıklıkla yanlış tanı konulduğu tespit edildi. Bazı çalışma katılımcıları doktorlarının semptomlarını sinirlilik ve anksiyeteye bağladığını söyledi. Scandinavian Cardiovascular Journal'da 2017 yılında yayınlanan bir başka çalışmada, bir aritmi türü olan paroksismal supraventriküler taşikardisi (PSVT) olan kadınlara yanlış tanı konma ve tedaviye daha geç yönlendirilme olasılığının erkeklere göre daha yüksek olduğu bulundu. Çalışmanın yazarları, kadınların semptomlarının "genellikle yanlışlıkla panik atak, stres, anksiyete veya depresyon olarak teşhis edildiğini" belirtti.

Brown, kadınların uyku apnesi teşhisi alma olasılığının erkeklere göre daha düşük olduğunu, bunun da uyku sorunları ve anksiyetenin sıklıkla örtüşmesi nedeniyle önemli olduğunu söyledi. Brown "Erkeklerin uyku apnesine sahip olma olasılığı kadınlardan daha yüksektir, ancak kadınlarda uyku apnesi olduğunda, bunun teşhisini koymama eğilimindedirler ki bu oldukça ciddidir çünkü uykunuz sırasında nefes almıyorsunuz" dedi. Lisanslı bir klinik psikolog ve Amerikan Psikoloji Derneği'nde sağlık hizmetleri inovasyonu kıdemli direktörü olan Vaile Wright, özellikle endometriozis olmak üzere bazı ağrı bozukluklarının da genellikle anksiyete olarak yanlış teşhis edildiğini söyledi. Doumas, kadınların tiroid rahatsızlıkları ve feokromositomalar (nadir görülen böbreküstü bezi tümörleri) için doğru tanı almalarının da zor olabileceğini, çünkü semptomların anksiyeteye benzeyebileceğini ekliyor.

Ansiyete nasıl anlaşılır?

Yukarıdaki semptomlara neden olan şeyin aksiyete mi yoksa farklı bir hastalık mı olduğunu anlamanıza yardımcı olacak bazı ipuçları var:

  • Semptomlarınızı dört haftadır yaşıyorsanız doktora görünün. Doty, halihazırda bir anksiyete bozukluğu tanınız olup olmadığına bakılmaksızın, dört hafta boyunca herhangi bir yeni veya endişe verici semptomunuz varsa doktora görünmenizi tavsiye ediyor. Doktor rahatsızlığının sebebini bulabilmek için test yapacaktır. Örneğin EKG ile kalp sorunu, MR ile nörolojik sorun tespit edilebilir.
  • İçgüdülerinize güvenin. Doumas, sağlığınızda bir değişiklik fark ettiğinizde kendinize güvenmenizi tavsiye ediyor. Anksiyeteniz geçmişte olduğundan farklı hissettiriyorsa bunun sadece anksiyete olduğunu söylemeden önce tıbbi araştırma için destek alın.
  • Günlük tutun. California Üniversitesi'nde kadın ruh sağlığı üzerine çalışan bir klinik psikolog Carolyn Ponting, belirli semptomların anksiyeteden mi yoksa başka bir tıbbi nedenden mi kaynaklandığını belirlemek zor olabileceğinden, semptomlarınızı takip etmenin genellikle faydalı olduğunu söyledi. Ponting şunları söyledi: "Fizyolojik semptomların ne zaman başlayıp ne zaman durduğunu takip etmek yardımcı olabilir. Kalp çarpıntısı ya da nefes darlığı günün belirli saatlerinde ya da bir stres faktörüne yanıt olarak mı ortaya çıkıyor yoksa aniden mi ortaya çıkıyor?"
  • Aile geçmişinizi paylaşın. Ponting ayrıca aile geçmişinizi doktorunuzla paylaşmanızı öneriyor. Bu, belirli tıbbi durumlar için daha yüksek risk altında olup olmadığınızı göstermeye yardımcı olabilir. Örneğin, semptomlarınız öncelikle gastrointestinal ise, kardeşinizde veya ebeveyninizde çölyak hastalığı olup olmadığını bilmeleri yararlı olacaktır. Ya da kalp çarpıntısı yaşıyorsanız, ebeveynlerinizin, kardeşlerinizin veya çocuklarınızın kalp rahatsızlığı olup olmadığını paylaşmanız iyi olacaktır.
  • Soru sormaktan korkmayın. San Diego'daki özel Stres ve Anksiyete Yönetimi Merkezi'nin kurucusu ve yöneticisi olan klinik psikolog Jill Stoddard, sorunun ne olduğunu bulmanın doktorunuzun sorumluluğunda olduğunu, ancak yine kendinizi tanımlayabileceğinizi söylüyor. Doktorunuzun sorularınızı yanıtlamadığını veya endişelerinizi ciddiye almadığını düşünüyorsanız ikinci bir görüş alabilirsiniz.
  • Doktorunuz belirtilerinizin tıbbi bir nedeni olmadığını söylerse, bir terapiste danışmayı düşünün. Doty, “Terapinin her psikiyatrik rahatsızlığa yardımcı olması gerekmez, ancak anksiyete, ilaçların yanı sıra son derece yardımcı olduğu rahatsızlıklardan biridir. En azından bir terapist tarafından değerlendirilmekten asla zarar gelmez" dedi.