Washington Post yazarı Marlene Cimons’un aktardığına göre, çikolatanın sağlığımız için faydalı bir besin olabilmesi mümkün. Yalnızca, tüketmeyi tercih ettiğimiz çikolatanın türü bu derece pozitif bir sonuca varabilmemiz için önemli. Seçtiğimiz çikolatanın kimyasal yapısı, ne derece faydalı bir besin olduğu üzerine bizi aydınlatabilecek şeyler söylüyor.
Polifenol olarak bilinen kimyasal grubundan bir madde olan ve ekstra koyu bitter çikolatalarda bol miktarda bulunan flavonoidlerin miktarı, bu değerlendirmeyi yapabilmemiz için önemli etmenlerden bir tanesi. Meyve, sebze, çay, kahve gibi bitkilerden türeyen birçok besinde bulunan flavonoidlerin vücudumuz için önemli olmasının sebebi ise hücreleri, kanser ve kalp krizi gibi risklere karşı koruyan antioksidanlar ile dolu olması.
Çikolatanın yanlış çeşidine dikkat
Öte yandan, yanlış çeşit çikolatanın aşırı tüketilmesi gibi durumlarda aynı faydalara ulaşabilmemizin pek de mümkün olduğu söylenemez. Tam aksine, çoğu insanın favori tercihi olan ve hepimizin bildiği kırmızı kalpli paketlerde gelen, çok şekerli ve aşırı işlenmiş sütlü veya beyaz çikolataların aşırı tüketimi kısa vadede mide yanması, uzun vadede ise kilo alımı gibi pek çok sorun ile bizi karşı karşıya bırakabilir. Beslenme psikiyatristi, biyolog ve profesyonel şef olan Uma Naidoo’nun söylediğine göre, tüketmeyi tercih ettiğimiz çikolatanın türü çok önemli. Ona göre şeker barları koyu bir bitter çikolataya denk geldi. Zira bitter çikolata, abartıya kaçılmaması durumunda, sağlıklı bir diyetin parçası olabilir.
Flavonoidler hem kakaolarda hem de kakao çekirdeklerinde bulunur. “Kakao” ve “Kakao çekirdeği”, kelimeleri terimsel olarak birbiri yerine kullanılsa da aslında birbirlerinden farklıdır. Kakao çekirdeği bu ürünün ağaçtan toplanmış ham haliyken kakao ise bu çekirdeklerin çekilmesi, kavrulması ve çikolata üretilmesi amacıyla şeker gibi diğer malzemelerle birleştirilmesi sürecinde kullanılır.
Riskleri azaltıyor
Çok sayıda araştırmanın gösterdiği şekilde flavonoidler; kalp krizi, yüksek tansiyon ve diyabet riskini azaltırken aynı zamanda modumuzu yükseltip depresyon semptomlarını azaltırlar. Bilişsel yeteneklere olumlu katkısı olan flavonoidler aynı zamanda uyku eksikliğinden kaynaklı bilişsel problemlere karşı koyma konusunda etkilidirler. “Placebo Kontrollü Randomize Kakao Takviyesi ve Multivitamin Sonuçları Çalışması (COSMOS)”, kalp krizi gibi anlık kardiyovasküler olaylarda bir fark bulamasa da kalp krizi bağlantılı ölümlerde bir azalma olduğunu göstermiştir.
Kakao ve çikolata aynı şey değil
İtalya’nın Sant’Omero kasabasındaki L’Aquila Üniversitesi’nde iç hastalıkları doçenti olan ve kakaonun sağlığa olan etkileri üzerine sayılı araştırma yürütmüş Davide Grassi de bu duruma katılıyor. Grassi’ye göre kakao, gündelik hayatta yediğimiz çikolata ile birebir aynı şey değil. Grassi’nin aktardığına göre, flavonoidler hem kan damarlarımız hem de genel sağlığımız için yararlı ve kalp sorunlarının yanı sıra diğer kronik sağlık risklerini azaltmaya etkisi olabilir. Fakat, yağmur ormanlarından gelen doğal kakaoyu işlenmiş çikolatadan ayırmak son derece önemli.
Düz kakaoyu içeceklerde veya yiyeceklerde kullanmayı ele alalım. Diyetisyen Julia Zumpano, kakaoyu “enerji topları” isimli tarifinde badem yağı ile karıştırarak kullandığını söylüyor. Zumpano’ya göre kakaonun bu şekilde kullanımı, doymuş yağ veya ekstradan işlenmiş şeker kullanılmadan işlevini görebilmesi bakımından güzel bir yöntem.
Doğru çikolata nasıl seçilmeli?
Uzmanlara göre bitter çikolata çoğunlukla yoğun miktarda kakao, görece daha az şeker ve daha fazla flavonoid içeriyor. Çok koyu bitter çikolata, çikolatanın yenilebilecek en sağlıklı formu. Bu tür çikolata genelde diğer türlere nazaran çok daha az şeker içeriyor ve süt veya ek yağ bulundurmuyor. Beslenme profesörü Eric Rimm, “Ne kadar koyu o kadar iyi. Sütlü çikolata daha az siyah çikolata içeriyor. Beyaz çikolata ise çikolata bile değil" dedi.
Öte yandan, araştırmalarda işlenmiş olan ve bu nedenle flavonoidleri yok olup katkı maddesi içeren ticari çikolatalar yerine saf kakao kullanıldığı için, sağlığa faydalı olması adına ne kadar gündelik çikolata tüketilmesi gerektiği net değil.
COSMOS projesinin eş direktörü Joann Manson’un söylediğine göre COSMOS çalışmasındaki miktarda flavonoidin karşılığı 600-700 kalori değerinde bitter çikolata veya 5000 kaloriden fazlasına denk düşecek miktarda sütlü çikolata olurdu. Manson "Çok yüksek miktarda kalori söz konusu ve bunun karşılığında ortada olan net bir flavonoid miktarı yok" dedi.
Bitter çikolata nasıl tüketilmeli?
Cimons’un yazısına göre minimum %70 kakao miktarına sahip olduğunu belirten bir etiketle pazarlanmakta olan bitter çikolatayı aramak gerekli. Bazı uzmanlara göre, daha az şeker anlamına geldiği için, daha koyu çikolata çok daha iyi. Zumpano "Eğer %85 kakao oranına sahip bir çikolata yediyseniz doğal durma noktası budur. Çoğu insan bu yoğunlukta bir tablet çikolatayı bitirmekte zorlanır" dedi.
Akılda tutulması gereken nokta, çoğu etiketin çikolatadaki flavonoid yoğunluğunu göstermediği. Öte yandan, çikolata ne kadar koyu ise o kadar flavonoid içermeye eğilimli. Bu nedenle, her iki günde bir yaklaşık 25-30 grama denk gelen miktarda bitter çikolata yemek önemli. Hatta bazı uzmanlar, bir ya da iki gün içerisine bu miktarın iki katına kadar tüketilmesini tercih ediyor.
Ağır metaller içerebilir
Ek olarak, tüketilen beyaz çikolata veya sütlü çikolata miktarını azaltmak da önemli. UC Davis Health’de diyetisyen ve sağlık eğitim müdürü olan Cathy Deimeke, sütlü çikolatayı beyaz ekmeğe benzetmekte. Hamile kadınlar ve genç çocuklar, çikolata tüketimlerini limitlemek isteyebilir. Consumer Reports’un yakın zamanda bildirdiğine göre bazı çikolata barlarında kurşun veya kadmiyum bulunuyor. Öte yandan, bu tarz ağır metaller balık, sebze ve içme suyu gibi birçok yiyecekte bulunuyor. Consumer Reports’un yayınladığı rapor, ağır metaller için bir limit değerin altında kalan firmaları da açıklıyor.
Çikolatanın tadını çıkartmayı unutmayın
Uzmanlara göre çikolata, “sağlıklı besin” olarak değerlendirilmesi bakımından meyve-sebze ile aynı klasmanda olmasa da kendimizi ondan mahrum bırakmamalıyız. Manson "Kimseyi mutluluk ve neşe veren bir ürün olan çikolatayı tüketme konusunda demotive etmemeliyiz" dedi.
Buna katılan Rimm "Gerek güzel hatıralarımızı tetiklemek gerek değer verdiğimiz insanları bize hatırlamak olsun, bu kadar haz verici etkilere sahip bir ürün olan çikolataya saf bir ilaç gibi davranmak ayıp olur. Çikolata üzerine uzun süreli çalışmalar yapılması gerekecek olsa da yürütülen araştırma ilgi çekici" dedi.