Venedik'in pek çok sakini için günlük yaşam değişti. Kısa bir süre önce turistler için bir başka kafe haline gelen hırdavatçı dükkânı, bir meyve standının yerini alan hediyelik eşya dükkânı, uzak bir mahallede kapanan son okul... Venedik onlarca yıldır kitlesel turizmin etkisiyle mücadele ediyor ancak kent sakinleri son yıllarda Avrupa ve ABD turizminde yaşanan ve Covid'in sadece kısa bir süreliğine kesintiye uğrattığı patlamayla kentin bir kırılma noktasına ulaştığını söylüyor.
Kentte uygun fiyatlı konutlar için kampanya yürüten Ocio'ya göre, bu ay ilk kez Venedik'in ana adalarında, oteller ve Airbnb gibi kısa süreli kiralamalar da dahil olmak üzere, kent sakinlerinden daha fazla turist yatağı bulunuyor. Bu tahmin İtalya'da ulusal manşetlere taşındı ve şehrin yakında sadece turistler ve birkaç yerli tarafından doldurulacağı korkusunu derinleştirdi.
Nüfus sürekli azalıyor
Karşılaştırma yapmak gerekirse, Floransa yaklaşık aynı sayıda turist yatağına sahip, ancak nüfusu yaklaşık yedi kat daha fazla. Venedik'in turistler tarafından ele geçirilmesi eskiden yaz aylarında ve yılın diğer birkaç yoğun döneminde sorun olurdu. Şimdi ise tüm takvime yayılmış durumda. Aynı zamanda yerleşik nüfus da sürekli azalıyor ve üç yüzyıldan uzun bir süredir ilk kez geçen yıl 50 binin altına düştü. Bu sayı yirmi yıl önce 66 bin, 1950'lerin başında ise 175 bindi.
"İtalya'nın Disneyland'i"
Venedik'in yerlisi Lidia Fersuoch, Rialto Köprüsü yakınlarındaki bir meydanı dolduran turist kitlesine kolunu sallayarak "Şuna bakın, kontrolden çıkmış. İtalya'nın Disneyland'i haline geldik" dedi. Yakınlarda bir grup Japon turist, sıradan bir eczanenin önünde fotoğraf çektiriyordu. Vitrinde, dijital bir ekran şehrin nüfusunu, son yıllarda ne kadar azaldığına dair bir notla birlikte gösteriyordu. Ekran, Venedik'in içinde bulunduğu tehlikeli durum hakkında farkındalık yaratmayı amaçlasa da, Instagram'da paylaşılmaya hazır bir başka turistik malzeme merkezi haline geldi.
Venedik'in kalbi olan Rialto Köprüsü ile San Marco Meydanı arasında turistler hediyelik eşya, şekerleme, Belçika waffle'ı, Fransız krepleri ve dilim pizza satan dükkanların önünden geçiyor. Sahte Murano cam figürleri buranın hâlâ Venedik olduğunu hatırlatıyor. Banyo aksesuarları satan bir dükkan, yerel halka hizmet veren birkaç işletmeden biri gibi görünse de çoğunlukla Venedik'te tatil evlerini yeniden inşa eden yabancılara hitap ediyor.
Kiralar halk için yüksek
Venedik doğumlu ve Venedik Üniversitesi'nde tarih profesörü olan Lorenzo Calvelli, "Venedik'i kurtarmak için çok az umut olduğundan korkuyorum, ancak bu her gün mücadele etmeyeceğim anlamına gelmiyor" dedi. Airbnb ve diğer platformlar aracılığıyla kiralanan çok sayıda daire, kiraları birçok yerel halkın ulaşamayacağı kadar yükseltti. Kent sakinlerinin sayısı azaldıkça, günlük yaşamı sürdürmek için ihtiyaç duyulan mağaza ve diğer hizmetlerin sayısı da azaldı. Bazı doktoralara ulaşmak zor olduğundan bölge sakinleri belirli tedavileri almak için anakaraya seyahat etmek zorunda kalıyor.
Kısa dönem kiralamalara kısıtlama
Büyük yolcu gemilerinin Venedik'in merkez adalarına çok fazla yaklaşması, şehrin hassas temellerine zarar verdiklerine dair yıllarca süren şikayetlerin ardından yasaklandı. Ancak yerel üniversite araştırmacılarına göre, bazen 3 binden fazla yolcuyla lagünde seyahat etmeye devam eden bu gemiler, şehre ve doğal ortamına zarar veriyor. Mark Meydanı yakınlarına yanaşan büyük özel yatların da hasara yol açtığını söylüyorlar. Belediye meclisi bu zarara itiraz ediyor. Savunucu gruplar Venedik'in de New York gibi kısa dönemli kiralamaları kısıtlamasını istiyor. Ayrıca kentin, apartman sahiplerine konutlarını kiralamaları için teşvikler sunmasını, yeni otel inşaatlarını sınırlandırmasını ve mevcut binaların otele dönüştürülmesine onay vermemesini istiyorlar.
2019'daki rekoru geçmesi bekleniyor
Bu yıl buraya gelen turist sayısının, pandemi küresel seyahati kısıtlamadan önce 2019'da 5,5 milyon olan rekoru geçmesi bekleniyor. Barselona'dan Dubrovnik'e kadar pek çok Avrupa kenti aşırı turizmin yarattığı sıkıntılarla boğuşuyor. Ancak Venedik, ziyaretçilere sunduğu dünya çapındaki cazibesi ile 100'den fazla ada üzerine kurulu asırlık bir şehrin hassas dokusu arasındaki çatışma nedeniyle sorunun sembolü haline geldi.
Geçen hafta Venedik Belediye Meclisi, önümüzdeki ilkbahardan itibaren yılın en yoğun günlerinde kentin tarihi merkezine günübirlik giriş yapanlardan 5 euro ücret alınmasını onayladı. Kent sakinleri, işçiler ve öğrenciler, online olarak ya da bir cep telefonu uygulaması aracılığıyla ödenecek olan bu ücretten muaf tutulacak.
100 euro cezası var
Başlangıçta şehre girmek için turnikeler olmayacak, ancak ziyaretçilerin yetkililer tarafından sorulması halinde şehrin herhangi bir yerinde biletlerini göstermeye hazır olmaları gerekecek. Venedik'in bütçeden sorumlu meclis üyesi Michele Zuin, bu suçu işleyenlere verilecek cezanın yaklaşık 100 euro olacağını söyledi. Zuin, "Özgürlük Anıtı'na gitmek için feribotu rezerve etmezsem oraya gidemem. Bu da farklı değil. Tatile gittiğimizde zaten uçak, otel, akşam yemeği ve daha pek çok şey için rezervasyon yaptırıyoruz" dedi.
Birçok kent sakini bu ücreti, kentlerinin bir tema parkına dönüştüğünün kanıtı, kentin yakında sadece turistler için olacağı fikrine bir teslimiyet olarak görüyor. Şehir planlamacıları ise bunun turizmin ölçeğini küçültmek ya da etkisini azaltmak için çok az şey yapacağını söylüyor.